Haneler günümüzde kendi elektriklerini sahip oldukları çatı alanlarında güneş enerji sistemleriyle sağlayabiliyor. Çatı tipi güneş enerji sistemlerinin hem aile bütçeleri hem de devlet bütçelerine ciddi katkılar sağladığı son yıllarda kanıtlandı. Çatılara kurulan güneş enerji sistemleri bir yandan fosil yakıttan dolayı oluşan çevresel zararları sınırlarken diğer yandan da HES’lerin ekosistem üzerindeki tahribatını azaltıyor.
Çatı tipi güneş enerji sistemleri ayrıca yerel elektrik ihtiyacını karşılayacak en önemli kaynak olarak da önümüze çıkıyor. Çözümün yerel olması enerji kayıplarının azaltılmasına imkân sunuyor. Uzun vadeli finansman modelleri çözüldüğünde güneş enerji sistemleri kamu bütçesine ek yük getirmeyecek bir yatırım olacaktır. Böylece kamu kaynakları diğer kamu ihtiyaçları için kullanılacaktır. Fosil yakıtlarla üretilen elektrik enerjisinin girdi maliyetleri gün geçtikçe artıyor. Çatı tipi güneş enerji sistemleriyle fosil yakıtlardan kaynaklanan yüksek maliyetlerin de önüne geçilmiş olacaktır.
Ülkemiz de güneşlenme süresi birçok Avrupa ülkesine göre oldukça yüksek. Özellikle mayıs ve ekim aralığındaki güneşlenme süresi dikkate alındığında hanelerin şebekeye vereceği kullanım fazlası enerji hem hane halkı bütçesine hem de kamu bütçesine azımsanmayacak katkı sağlayacaktır. Mevzuatta yapılacak düzenlemelerle evlerin çatıları elektrik üretim alanı olarak kullanılabilir. Yapılan düzenlemelerde oluşturulacak finansal modellerin hane halkına ek yük getirmemesine dikkat edilmelidir. Aynı şekilde geri dönüş ödeme süresi bugünkü şartlarda maksimum 7 yıl olmalıdır. 2030 yılından sonra geri ödeme süresinin 2 yılın altına çekilmesi hedeflenmelidir.
Bunun yanında başka bir modelde çatıların kiralanması olabilir. Bu modele göre evlerin çatıları güneş enerjisi yatırımı yapan firmalara bedeli karşılığında kiralanabilir. Böylece bütün yatırımlar firma tarafından yapılır. Çatıdan üretilen enerjiyle öncelikle hane halkının ihtiyaçları karşılanır. İhtiyaç fazlası enerji ise yatırımı yapan firmada olur. Böylelikle herhangi bir bedel ödenmeden hanelerin ihtiyaçları karşılanmış olur. Böylelikle özellikle günümüzde elektrik faturalarının kabardığı bir dönemde vatandaş bütçesine ciddi katkı sağlanmış da olacaktır. Yatırımı yapan firmaların finansman gücü sayesinde ise çok daha fazla alanın güneş enerjisi üretimine katkısı sağlanır.
Özellikle hanelerin kullanılmayan çatılarının değerlendirilmesi sonucu üretilecek enerjinin miktarı düşünüldüğünde ülkemizde büyük bir GES pazarı oluşacaktır. Bu süreçte önemli konulardan biri de üretimin uygun kalitede yerel üreticiler tarafından yapılmasıdır. Uçtan uca hücre ve invertör dahil üretimin yerli ve milli olması oldukça önemlidir. Güneş paneli hücre üretimi için sonuca yönelik teşviklerin verilmesi ve en hızlı süreçte üretime geçilmesi sağlanmalıdır. Ülkemizde yapılacak güneş enerji paneli için özellikle Afrika ve Ortadoğu ciddi bir pazar olacaktır. Hatta bir değil birkaç uçtan uca güneş enerji sistemi üretecek marka oluşturulmalıdır. Bunun için devlet yönetim birimleri gerekli çalışmaları ivedilikle sonuçlandırmalıdır.
Hükümetler coğrafyanın ülkemize sağladığı güneş enerji kaynağı avantajını değerlendirmeyi bilmelidir. Verilecek destekler sistemin daha da yaygınlaşmasını sağlayacaktır. Yerli üretimin desteklenmesiyle panel ve diğer ekipmanlar daha ucuza üretilebilir. Çatı tipi güneş enerji sistemlerinde KDV ve diğer idari bedeller de kaldırılmalıdır. Bu alana yatırım yapacak firmalar için finansman faizleri sıfırlanmalı veya cazip hale getirilmelidir. Bunun yanında konut kredisi kullanılırken güneş enerji sistemi yatırımı yapılması durumunda avantajlar sağlanabilir. Çatı tipi güneş enerji sistemi yatırımı yapan hane veya firmalar için mahsuplaşma desteğinin batı Avrupa’daki oranlara yükseltilmesi gerekmektedir. Bu tedbirler alındığında bir yandan Türkiye’nin enerji üretimi artacak, diğer yandan ise bütçeleri zorlayan elektrik faturalarının daha kolay ödenmesi sağlanacaktır.