BU DÜNYA BİZE MİRAS DEĞİL EMANET...

İçinde bulunduğumuz ay kuzey yarım küre için mevsimsel değişimlerin ayı desek yanlış ifade etmiş olur muyuz bilemiyorum. Ama şubat ayından itibaren havaya, suya ardından toprağa düşen Cemreler bize baharı müjdeler. Sonrasında gelen Nevruz ve Hıdırellez... Tabi bunların yanı sıra insanımız zamansal iklimi farklı tanımlamalarla ifade etmiş; Koca karı soğukları, kırlangıç fırtınası, filiz kıran, gündönümü fırtınası, nisan yağmurları... Peşinden ayların kavgası gelir: Gücük ile Mart’ın kavgası; Kork Aprıl’ın 5’inden mandayı ayırır eşinden; Kasım yüz orağı, sabanı düz, Kasım yüzeli, yaz belli... İklime dair bu ve benzeri atasözü ve deyimler Anadolu’nun güzel ifadeleridir...

Bugün dünyamız çevreyi kirletmenin bedelini ödüyor. İnsanlık son elli yılda sanayileşme ve endüstriyel üretimin getirdiği sonuçlarla gerçekten mücadele etmek istiyor/istiyor mu? Dergimiz sayfalarında bulacağınız ‘Yakın Plan’ makalesinde konuya dair süreci ve şimdiye kadar yapılan veya yapılmayanları okuyabilirsiniz... Bu ay ICT MEDIA’da geleceğimizi yakından ilgilendiren İKLİM konusunu ele aldık. Önlem alınmazsa ülkemiz suya muhtaç kurak bir coğrafya olmak durumunda kalacak. O nedenle bizim de meşhur Kızılderili atasözünü hatırlamamız gerekiyor; yeryüzü bize atalarımızdan miras kalmadı, onu çocuklarımızdan ödünç aldık...

Savunma Sanayi Başkanlığı himayesinde kurulan ve Dijital Dönüşüm Ofisi’nin de sürece müdahil olup katkı verdiği Siber Güvenlik Kümelenmesinin 3. Sektör Zirvesi geçen ay gerçekleştirildi. Sağ olsunlar nezaket gösterip bizleri de bu etkinliğe davet ettiler. Etkinlikte dikkatimizi çeken husus şu oldu; öncelikle firmaların birbirleri ile iş yapabilme ve mükerrer şekilde aynı ürüne odaklanmamaları, hepsinin ayrı ayrı satıştan ziyade kümelenmenin yönlendirmesi ile entegratörler vasıtası ile pazara erişme olanaklarına çalıştıklarını gözlemledik. Gerçekleşen B2B ile firmaların birbirlerini tanımaları iş birliklerini geliştirmelerine dönük samimi gayretlerini müşahede etmek güzeldi. Toplum olarak ortak projeler yapabilmeyi, iyi olana sahip çıkıp onu desteklemeyi başarmamız gerekiyor. Özellikle ICT sektöründe bir strateji, yol haritası, en önemlisi bir envanter çalışması yapılması ve bu doğrultuda sektörün yönlendirilmesi çok kıymetli olacaktır.

Bu vesileyle kangren haline gelen yerli ürün kullanımına da değinmek istiyorum. Sektör Zirvesinde Savunma Sanayi Baş- kanı Prof. Dr. Sayın İsmail Demir ile Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Sayın Dr. Ali Taha Koç birlikte basının karşısına geçtiler. Biz de nitelikli eleman sorunundan, yerli ürün kullanımı ve firma satışlarına kadar aklımıza takılan birçok konuyu sorma imkanına kavuştuk. Sayın Demir ve Koç, sorularımıza samimi cevaplar verdiler. Gördük ki; sektörün derdi aslında onların da derdi olmuş. Ülkemizdeki duyarlı yöneticilerin ilgili sektörlerin sorunlarına bigâne kalmamaları çok önemliydi. Yerli ürün kullanımı ve geliştirilmesi hususunda Savunma Sanayi Başkanlığı’nın çalışmaları özellikle kamu da esas alınsa ne kadar güzel olacak. Haberleşme sektöründe kendi firmamız olan ULAK konusunda iki başkanında göstermiş oldukları duyarlılık çok önemliydi. Başkanlar ULAK Haberleşme firmasının teknolojik çalışmalarını yakından takip ediyorlar. Sektörümüzde yakın geçmişte özelleştirerek elden çıkardığımız firmalarımız gibi ULAK’ın da ezbere elden çıkartılmayacağını tam tersine ülkenin ihtiyaçları noktasında konumlandırılacağını görmek bizleri mutlu etti.

Geçen ay sosyal medyada bir mesaj dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. Hazine ve Maliye Bakanlığı Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlüğü ve Sayın Genel Müdür Dr. Cebrail Taşkın bir paylaşımda bulundu ve kendi yayınlarında da yayınlayarak bunu arşivlemiş oldu. Neydi bu paylaşım; kurumlarında kullandıkları yerli çözümler geliştiren firmaların isimlerini hiç çekinmeden açıkladılar. Keşke diğer kurumlarımızda benzer bir yaklaşım sergilese, kullandıkları yerli çözümleri ve firmaları amasız, fakatsız paylaşabilseler. Bu ayıp değil, kötü değil... Bunun yanı sıra Hazine Maliye Bakanlığı’nın bir ilke daha imza attığını görüyoruz. O da veri merkezi inşa etmektense ülkemizde kurulu bir veri merkezinden hizmet almayı tercih etmiş olması... Bu çalışma verimlilik anlamında, kıymetli ve doğru bir adım. Kamuda böyle bir yaklaşıma öncülük etmek takdir edersiniz ki çok zordur. Aynı şekilde Türk Telekom da bu yıl GSMA’de yerli çözüm ve paydaşlarını öne çıkartmayı tercih etti. Ülkemiz ve insanımızı onurlandırmak, sahip çıkmak zor olmasa gerek...

Dünyayı tehdit eden iklim değişikliği ve kuraklık tehlikesiyle Türkiye de karşı karşıya... Biz de ICT MEDIA olarak bu sayıda; Küresel İklim Krizi ve Enerjinin Akıllı Yönetimi konusunu masaya yatırdık. İklimde küresel bazda yaşanan değişiklikleri, kuraklık ve enerji darboğazının Türkiye’ye olası etkileri ile artan maliyetlere karşı enerjinin akıllı yönetimi için yapılması gerekenleri konunun uzmanlarına sorduk. Sektörün temsilcileri de önemli değerlendirmelerde bulundu. Yazarlarımızın değerli yazıları ve özel haberlerimizin yer aldığı Mart sayımızı ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz.