Z KUŞAĞI VE KLASİK TELEVİZYON YAYINCILIĞI

Z kuşağı… Herkes bu kavrama atıfta bulunmadan neredeyse konuşmuyor. Hayatın her alanında yer alıyor ve her verilecek kararda dikkate alınan dinamik ve geleceğe şekil verecek yeni kuşak. Özellikle teknoloji ve tüketim sektörünün vaz geçilmesi oldu.

Tüketimi yönlendiren, biçimlendiren ve etkisini arttıran lokomotif etkisi göz ardı edilemeyecek mecra elbette Televizyon. Radyo ve etkisi bu kadar olmasa da internet ve diğer iletimler bu sırayı takip ediyor. Her ne kadar şimdilik görünen bu olsa da internet ve dijital mecralar her geçen gün etkisini diğerlerine göre hızla arttırıyor.

Klasik televizyonların aksi dile getirilmesine rağmen eski etkisinin azalmaya başladığını görüyoruz. Özellikle genç kuşaklar büyük televizyon ekranlarının karşısında zorunlu olmadıkça artık oturmuyor.

Reklam ve televizyon sektör temsilcileri bu gerçeği yakından takip ediyor. Mevcut klasik yöntemleri sürdürmenin çok fayda sağlamayacağını bilseler de bir süre daha bu trend devam edecek.

Z ve Y kuşağına gerekli ve yeterli önemi veremeyen ya da az önemseyen siyasetçi, politikacı, ekonomistlerin; televizyon, radyo ve reklam sektörünün başarılı olamayacağı artık netleşiyor. İnternet platformlarını sürekli izleyen ve takip eden bu kuşağın dinamik yapısı ve davranışları bunu gösteriyor.

Dinamik izleyici profili yurt dışı etkilerin de katkısıyla hızla değişiyor. Dijital platformlardan her türlü ihtiyacını karşılayan bu kesim, artık tüm yaş gruplarını da doğrudan etkiliyor. Bu yönelimi destekleyen bilgiler hem ülkemizde hem de yurtdışında benzer şekilde araştırma sonuçlarında görülebiliyor.

Z ve Y kuşağı toplam nüfus içinde de önemli bir oranı oluşturuyor. TÜİK 2013-2018 yılları verileri de bunu gösteriyor. 2013 yılında toplam nüfusun %23 oluşturan Z kuşağı, 2018’de %29,3 ulaştı. Y kuşağı sabit kalırken geleneksel kuşak %4, X kuşağı ise %2 azaldı.

OECD istatistiklerine göre dünyada 2 milyar üyesi olan Z kuşağının kısa süre sonra iş gücünün önemli bir kısmını karşılayacağı anlaşılıyor.

Özetle TÜİK araştırması Z kuşağının toplam nüfustaki oranın %39 ulaştığını gösterdi.

Bu veriler, Z kuşağındaki nüfusun toplam nüfus içindeki payının yüksek olduğunu ve her geçen gün bu payın arttığı ortaya seriyor. Bu kuşağın yoğun şekilde dijital ortamı kullandığı da görülüyor. Yayın sektörünün bu kuşağa yönelik yayın ve programlar yapması başarı için gerekli olacaktır.

Yakın gelecekte her alanda böylesine yüksek oranda etkin olacak bu kuşak her sektörü olduğu gibi yayıncılık ve iletim sektörünü de ciddi etkileyecektir. En çok sorun yaşayacak mecra elbette televizyon yayıncılığı olacaktır.

Bu olumsuz sonucun etkisini arttıran mevcut yayın alışkanlıkları ve yöntemlerinin yanı sıra klasik televizyon yayıncılığının tek yönlü iletim tekniğinin oluşturduğu bu eksiklik internet üzerinden tüm taleplerini karşılayan yeni kuşak izleyiciler için yetersiz kalmaktadır.

Bu durum klasik mecralardan tek yönlü yayın yapan yayıncıların işini hayli zorlaştıracak ve uzak olmayan bir zaman da izleyici tercihlerinde alt sıralarda yer almalarına neden olacaktır.

Radyo yayıncılığı da benzer şekilde bu değişimden televizyon kadar olmasa da hissedilir şekilde etkilenmektedir.

Yakın gelecekte klasik yöntemlerle yayın yapan televizyon ve radyoları zor günlerin beklediğini söylemeliyiz.