ABDESTHANEYE TAŞ ATAN KOKUSUNA KATLANIR!..

Toplum olarak enflasyonla mücadelemizdeki başarısızlığı en güzel bu atasözü anlatıyor kanaatimce.

Bilerek ya da bilmeyerek, bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde enflasyon çukuruna hep beraber taş atıp, giderleri tıkıyoruz maalesef.

Eylem ve söylemlerimiz enflasyon canavarını doğrudan büyütüyor. Ekonomideki tüm oyuncuları (üretici-tüketici) kısır döngüye ve enflasyonun acımasız çarklarına alıyor.

Herkes bilinçli ya da bilinçsiz kar topu gibi enflasyon çukurunu büyütüyor.

Ekonomide bir panik, endişe yaratılarak, çukuru boşaltmaya giderleri açmaya çalışan kesimlerin de eli kolu bağlanıyor maalesef. Bir birim taş çıkarıyorsunuz on birim taş atılıyor.

Bu nasıl bir aymazlık bu nasıl bir tamahkarlık, bu nasıl bir pervasızlıktır anlaşılır gibi değil.

Herkesi yutuyor bu panik.

Bunun birçok sebebi var tabii ki. Politik, sosyolojik, psikolojik, hukuksal ve insani sebepleri elbette var.

Birçok sebep birçok şikâyet sayabiliriz bir çırpıda. Ama çözüm ve fedakârlık en zoru.

ICT Media Dergimizin Ekim-2021 sayısındaki yazımda, teşhis ve çözüm önerilerini yazmıştım. Ben demiştim demek istemiyorum amma “Ben demiştim, Ekim-2021’de” maalesef.

Enflasyon kanser ise metastazı polarizasyondur!... Ve en önemlisi kesinlikle “Enflasyon bir ticari ahlak sorunudur.” Kötünün çoğaldığı yerde iyiler piyasayı terk eder. İktisatta da kötü para iyi parayı kovar deyimi kullanılır. Kötülük “Yüzüklerin Efendisi” kitabındaki gibi hızla yayılıyor. Kötü örnek toplumda çoğaldıkça, iyiler yapıları gereği sahneden çekiliyor. Hikayemiz böyle yazılmamalı. İyiler, güzel ahlaklılar, ahilik ahlakıyla yoğrulmuş tacirlerimiz pes etmemeli. Bu vatanı topla tüfekle teslim alamayan kötülük, bir para pulla bunu yapamamalı. Artık iyiliğin ayağa kalkma zamanı. Özümüze dönme zamanı.

Atalarımız ne güzel özetlemiş olayları;

-İyilik ek, iyilik biç.

-Rüzgâr ekersen, fırtına biçersin.

Ekonomideki tamahkar oyuncular şu anda ısrarla rüzgâr ekiyor. Ama bu rüzgârın sonu fırtına. Fırtına geldiğinde herkesi alıp götürecek. Tamahkarlık ve fırsatçılık yapmaktan, yetinebilmeyi ve insanlığı unutmuşlar maalesef.

Hırsız evden olunca, öküz bacadan çıkar:

(Evin ve evdeki yaşayışın bütün inceliklerini bildiği için akla gelmeyen yollarla, olanaksız sanılan eylemlerle hırsızlığını yapar.)

Aramızdaki tamahkarlar bu atasözünü hakkediyorlar maalesef. Borsadaki manipülatörler, basındaki silahşorlar, bankalardaki kifayetsizler, ticaretteki stokçular, uluslararası şirketlerdeki çalışanlar… Hepsi bindikleri dalı kesiyorlar. Ülkemizi yolgeçen hanı zannedip at koşturuyorlar bu dönem. Olan tüketiciye oluyor. Olan dar gelirliye oluyor. Aslında sadece milletimize oluyor olan. Ancak çok güzel bir atasözümüz var ki tam da yeri: “Sap döner keser döner, gün gelir hesap döner.” Devletimiz çok güçlüdür. Elbet hesabı da koyacaktır önlerine.

Devlete düşen görevler olsa da millete de düşen bazı görevler var enflasyonla ve kötülükle mücadelede;

Atalarımız yine çok güzel özetlemiş bu durumu atasözleri ve deyimlerle:

-Akşam bulutu kızarırsa üstüne abayı al, sabah bulutu kızarırsa eline yabayı al:

(Aba: Elbise, Yaba: Harman savurmakta kullanılan, çatal biçiminde, tahtadan tarım aracı.)

(Erken yat erken kalk, işe erken başla.) (Verimli çalışmak)

- Akşamki aşını sabaha koy aş olur, akşamki işini sabaha koyma iş olur:

Bugünün işini sonraya erteleme, öteleme, her işi zamanında yap ki üzerine yük olmasın sonrasında.

-Abalıda kese yatar, çuhalıda tasa yatar

(Zenginde kasa olur, fakirde tasa olur)

Verimli çalışırsan dert tasan olmaz.

-Akıllı heleşesinden, deli gülmesinden belli olur.

Akıllı insan yaydığı ışık ve enerjiyle, çevresine sağladığı katkısıyla diğerlerinden ayrılır.

İşin özü, çalışmak, üretmek, bilinçli bireyler olmak ve vatanını sevmekten geçiyor. Zaten en iyi vatansever de bence ne iş yapıyorsa ne görev ifa ediyorsa etsin, işini, görevini aşkla, en iyi ve hakkıyla yapan kişidir. Gerisi lafügüzaftır!

Son söz:

Irgaladık beşiği, size verdik keşiği.

(Bu atasözünün içini doldurmayı, siz değerli okuyucularımıza bırakıyorum.)

Not: ICT Media dergimiz Haziran 22 sayısıyla 150. sayıya dalya dedi. Tüm paydaşlarımıza ve okuyucularımıza bugüne kadar verdikleri desteklerden dolayı müteşekkiriz.