TÜRKİYE’NİN TEKNOLOJİ İLE İMTİHANI…

Bazen tarih sizi çağırır. Siz isteseniz de istemeseniz de sizi çağırır. Neden diye sormanıza gerek yok. Çünkü geçmişiniz takip eder sizi. Tarih boyunca birçok coğrafyada devlet kurmuş, müspet ilimlere katkı vermiş ve tarihe mal olmuş alimler yetiştirmişsinizdir. O nedenle tarih sizi çağırır. Türk milleti olarak tarihte hep iddianız olmuşsa, gelecek için de iddianız olması kaçınılmazdır. Bu bazılarına göre hamasi tarihle övünme, kimilerine göre gerçekliktir. Ama esas olan iddianızın devam etmesi ve ortaya koyduklarınızdır.

Cumhuriyet döneminde başardığımız ama devamını getiremediğimiz bir travmamız var DEVRİM… 1961 yılındaki otomotiv endüstrisi kongresinin açılışını yapan dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in o dönem söylediklerini hiç dokunmadan paylaşıyoruz. Çünkü o dönemki görüşlerin hala geçerliliğini koruduğunu düşünüyoruz: “… Tarımı da yenileyeceğiz, ama sadece ot satarak bir şey elde etmek mümkün değil! Bir gemi dolusu pamuk karşılığında zar zor 7-8 otobüs alabiliriz. Bir gemi dolusu pamuğu kaldırmak için ne kadar çaba harcamanız gerektiğini bilmektesiniz. Bu nedenle sanayi gereklidir. Dengeli bir tempo ile sanayileşmeliyiz. Bu kesin bir gerekliliktir. ‘Sektörümüz yok mu?’ Evet var, ama öyle dağınıklar ki hepsi bir yönde çalışacak şekilde düzenlenmeli. Otomotiv endüstrisi söz konusu olduğunda, modern bir ülke kendi ulaşım araçlarını üretmelidir. Günümüz dünyasında ulaşım araçları ekonomide önemli bir yer tutmaktadır. Kendi ulaşım araçlarımızı üretmeliyiz, kendi araçlarımızla taşınmalıyız. İlk olarak, bazı parçaları yapmak zorundayız; sonra, iyileştirme ile bunların %70-80'ini oluşturmalıyız. Bazı insanlar Türkiye'de otomobil üretmenin imkânsız olduğunu söylüyor. Bu düşünce kara zihinlerin ürünüdür. Türkiye'nin de bizi bu şekilde teşvik eden birçok sanayi kolu var...” Bu satırları okuduğunuzda günümüz şartlarında da geçerli olduğunu farkediyoruz. Dile getirilen görüşlerin söylemler dahil neredeyse mental olarak birçok noktada günümüzle örtüştüğünü görebiliyoruz.

Malumunuz beşinci nesil haberleşme sistemi olarak adlandırılan 5G sistemi gündeme geldiğinden bu yana ülkemiz ve tüm dünyada tartışmaların odağında. Yeni nesil haberleşme sistemi ha bugün, ha yarın kuruldu kurulacak! 2007 yılında iptal edilip ardından 2008’de yapılan 3G ihalesi o dönem operatörlerimizin altyapıyı daha iyi hale getirmeleri için yapılmasına rağmen, ekonomik değer, pazar verileri gibi birçok parametre hesaplanarak gerçekleştirilmişti. Bugün gündem de olan 5G’nin bir önceki nesil olan 4G’den farkı nedir diye sorduğumuzda uzmanlar genel anlamda şunları söylüyor: LTE tabanlı, daha çok mobilde, son kullanıcıda veri hızını arttıracak ve düşük gecikme sağlayacak. Bu konuda Türk Telekom’un da geliştirip patentini aldığı çalışması bulunuyor. Sanıyorum önceliklenmesi gereken kısmı makine tipi haberleşme M2M. Bu konuda da Ulak Haberleşme gibi firmalarımızın, Türk Telekom gibi operatörlerimizin dikey alanda çalışmaları olduğunu biliyoruz… Operatörlerimizin özellikle 5G ihalesi konusunda ki net tavırları ise dikkat çekici.

Ülkemizde sürekli birileri 5G frekans ihalesinin biran evvel yapılması için kamuoyu oluşturma çabası içinde. Buna buna dikkat etmemiz gerekiyor. Türkcell Genel Müdürü Murat Erkan 5G ile ilgili açıklamasında yerinde bir yaklaşımla Devrim arabası örneğini vermiş. Devrim arabası gibi yapabileceğimize, üretebileceğimize inanıyoruz. Bu alanda kalifiye insan kaynağımız da var. Ama en önemlisi güçlü bir siyasi irade söz konusu. Bunların var olması tamam ama esas olanın sürdürülebilirliğin olmazsa olmaz olduğunu bilmemiz gerekiyor. Ülkeler arasındaki mücadeleler artık konvansiyonel ortamlardan çok bilgiye sahip olma ve bunu etkin şekilde kullanmaya döndü. Ürettiğiniz teknolojileri sattığınız ülkelerden istediğiniz verileri derleyebiliyorsunuz. Bu verileri kullanmak isteyen ülkeler istediği şekilde kullanıyor. Gelecek iddiamızın devam etmesi ve güvenlik kaygılarımızı ortadan kaldırmak için sabırlı olup bu teknolojileri kendimiz üretip, göbeğimizi kendimizin kesmesi şart. Öncelikle biz ne kadarını üretebiliyoruz… Ülkemizi üretemediğimiz teknolojilerin çöplüğüne çevirmemeliyiz. Bu teknolojileri üretecek geliştirecek insan kaynağımız bulunuyor.

Önemli parametrelerden birisi de kamunun konunun farkında olması. Haberleşme teknolojilerinin geliştirilmesi için yıllar önce Ulak Haberleşme şirketi kuruldu ve faaliyetlerini yürütüyor. Gösterilen bu gayretlere ilgili tüm birimlerin sahip çıkması son derece önemli. Sahip çıkma sadece sözle değil aynı zamanda geliştirilen ürünlerin sahada testlerinin yapılması, operatör başta olmak üzere şirketlerinin bu ürünleri kullanmasıyla olacaktır. Şu meşhur sözü de buraya not edelim; Muhabere nefes gibidir kıymeti kesildiği zaman anlaşılır…

13-14 Haziran’da Hazine ve Maliye Bakanlığı himayelerinde ilgili Bakanlığın Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlüğü ve Genel Müdürü Sayın Dr. Cebrail Taşkın koordinasyonun da yerelde ise Şanlıurfa Valiliği ve Sayın Vali Salih Ayhan’ın bizzat takip ettiği özel bir çalıştayı Şanlıurfa için icra ettik: URFA 4.0. Türkiye’nin dört bir yanından Şanlıurfa’ya gelerek değerli fikirlerini paylaşan çalıştay başkan ve üyelerine; çalıştaya destek olan, emek veren tüm paydaşlarımıza sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. İki gün süren çalıştaya destek ve katkılarını esirgemeyen Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sabri Çelik, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, Karacadağ kalkınma Ajansı yöneticileri ve Mezopotamya Living Lab yöneticilerine de ayrıca teşekkür ediyoruz.

Bu sayıda; ICT MEDIA olarak organizasyonunu üstlendiğimiz ve tarım, turizm, tekstili teknolojiyle buluşturduğumuz Tarihin Sıfır Noktasından Geleceğe URFA 4.0 Zirvesi ‘ni ayın konusuna taşıdık. Zirve ve çalıştayda ortaya konulan çözüm önerilerinin sadece Şanlıurfa’ya değil Türkiye’nin diğer illerine de ilham vereceği ve rol model olacağını düşünüyoruz. Yeni sayımızda ayrıca Trend Micro Bölge Başkanı Yakup Börekcioğlu ile yapmış olduğumuz röportaj da yer alıyor. Börekçioğlu, önümüzdeki dönemde şimdiye kadar benzeri görülmemiş sayıda siber tehdidin kurum ve kuruluşları beklediğini söyledi. Yazarlarımızın değerli yorumları ve sektörün gündemini tutan haberlerimizin yer aldığı Temmuz sayımızı ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz.