Endüstri 4.0, Sanayi 4.0, Tarım 4.0 ve nesnelerin interneti (IoT) kavramlarını son zamanlarda daha fazla duymaya başladık. İşin özüne indiğimizde aslında üretim olan her alanda kullanılan nesnelerin kontrolü için nesnelerin interneti teknolojileri kullanılmak zorunda. Üretim alanında kullandığımız nesnelerden sensörler sayesinde veriler elde edip kullanmaya başladık. Uç noktalara yerleştirdiğimiz sensörlerden alınan veriler uygun platformlarda değerlendirilerek üretimin arttırılmasına büyük katkılar sağlıyor.
Sanayi devriminden sonra hızla gelişen üretim endüstrisi ile endüstri 1.0 serüveni başladı. İlk yıllarda, günümüze göre daha ilkel şartlarda yapılan ancak o günkü teknoloji ile kıyaslandığında ileri sayılabilecek teknolojilerdi. Üretim kademelerine yerleştirilen algılayıcılardan alınan verilerin değerlendirilmesinin katkıları görülmeye başladıktan sonra, üretim sektöründeki her alana uygulanmaya başladı.
Teknolojinin gelişmesi ile beraber üretimin her alanında olduğu gibi ülkelerin can damarı olan tarımda da nesnelerin interneti (IoT) kullanılmaya başlandı. Nesnelerin interneti teknolojisi tarım üretiminde kullanılan algılayıcılardan alınan sayısal verilerin toplanması ile tarımda dijitalleşmeyi sağladı. Sayısallaşan verilerin değerlendirilerek üretime katkıda bulunması Tarım 4.0 olarak tanımlanıyor. Tarım 4.0 ile yeni nesil tarım yapılarak üretimin kayda değer oranda arttığını görebiliriz. Bu teknoloji çiftçiye üretimin her aşamasında katkı sağlayabiliyor.
İnsanoğlunun yerleşik hayata geçmesinden bugüne kadar tarım emek yoğun olarak yapılıyordu. Yüzyıllardır yoğun emek karşılığında az verimlilikle tarımsal üretim gerçekleştirildi. Teknolojinin gelişimiyle paralel daha az emek ve zaman harcayarak daha fazla verimlilikle tarım yapılıyor. Tarım 1.0 ile emek yoğun başlayan üretim şekli teknolojinin kullanımı ile beraber emek yoğunluğunu azaltıp üretimin artmasını sağladı. Tarım 1.0 temelinde çok emek, yüksek maliyetin karşılığında az üretim vardı. Yirminci yüzyılın ortalarında daha kısa zamanda daha fazla alanın ekilebilmesini sağlayan makinelerin tarımda kullanılması tarım üretiminin artmasına büyük katkılar sundu. Bunun yanında gübre ve tarımsal ilaç teknolojisinin gelişimi aynı oranda tarımsal üretimin artmasını sağladı. Bu yıllarda tarım makineleri, tarımsal ilaç ve gübrelerin kullanımı ile tarımsal üretim maliyetlerinin düşmesini sağlayarak “Yeşil Devrim” olarak da tanımlana Tarım 2.0 ortaya çıkardı.
Tarımsal üretimde yeni uygulamalar sadece maliyetleri düşürmekle kalmamış aynı zamanda tarımsal üretimin de artmasını sağlamıştır. İş makinalarının tarımda kullanılması az emekle daha az zamanda daha fazla alanların ekilebilmesinin yanısıra gübre ve tarımsal ilaçlarla aynı ekilebilir alandan daha fazla ürün alınmasına imkân sundu. Tarımsal üretimin izlenebilir olması “Hassas Tarım” kavramıyla beraber yirminci yüzyılın son yıllarında Tarım 3.0 kavramını ortaya çıkardı.
Haberleşme teknolojisinin gelişimiyle beraber GPS sinyalleri her alanda kullanıma açıldı. Bu sayede üretimin her aşamasındaki verileri toplayabileceğimiz Tarım 3.0 süreci başladı. Bu teknoloji ile sulama, gübreleme ve hasat süreçleri izlenebilir oldu. Çiftçiler en doğru zamanda ve doğru yöntemlerle sulama yapmaya başladı. Aynı şekilde her ürün için doğru gübreleme ve ilaçlama zamanı ürünün yetiştirildiği coğrafyaya göre uygulama imkânı sundu. Çiftçinin öngörüsü yerine üretimi arttıracak her parametrenin değerlendirildiği teknoloji kullanılarak en doğru sulama, gübreleme ve ilaçlama periyotlarını belirlemek kolaylaştı.
Yirbirinci yüzyılın başlarında bilişim teknolojileri ile sanayi daha yoğun entegre oldu. Bilişim teknolojileri sanayi üretimine entegre edilerek yapay zeka kavramları ile beraber Endüstri 4.0 kavramı ortaya çıktı. Bununla beraber ülkelerde artan şehirleşme oranı ve nüfus artış hızı tarımsal alanlarda bilişim sektörü ile beraber yapay zekâ kullanımını zorunlu kıldı. Bu süreçle beraber Tarım 4.0 kavramı oluştu. Geleneksel tarım ile artan dünya nüfusuna yetebilecek tarımsal üretimin yapılması günümüzde artık mümkün değil. Bunun yanında sürdürülebilir tarımsal üretim için geleneksel tarımın yeterli olmadığı da apaçık görülmekte. Tarımsal üretim yapılırken oluşturulan çevre kirliği tespiti ancak tarım 4.0 ile yapılabilir. Bu tespitler sayesinde çevreye daha zarar veren üretim teknikleri kullanılıyor.
Tarımsal üretimin her alanında akıllı teknolojilerin kullanılması ile daha fazla ve kaliteli üretim yapılması sağlandı. Akıllı Tarım kavramı daha yüksek verimde ve daha yüksek kalitede ürün üretimidir. Dünya üzerinde akıllı tarım teknolojilerini en çok kullanan ülkelerin başında yüzde 80 oranıyla Amerika Birleşik Devletleri’dir. Bunun yanında Avrupa ülkelerinde bu oran ancak yüzde yirmi dörttür. Dünyada akıllı tarım uygulamalarının kullanımı çok hızlı bir şekilde artmakta. Ülkemiz tarım üretiminin dünya standartlarında artması için olabilecek en hızlı şekilde akıllı tarım teknolojilerini tarımsal üretimde kullanması sağlanmalıdır.
Tarım sektörü yapılan araştırmalara göre diğer endüstriyel sektörlere kıyasla verimlilikte ve yeni uygulamaların eklenmesinde çok geride kaldı. Ülkeler artan tarımsal ürün tüketim ihtiyaçları için vakit kaybetmeden tarımda dijital dönüşümü uygulamalıdır. Tarım sektöründe kullanılan her türlü dijital uygulamayı hayata geçirmeli ve bunu devlet politikası haline getirmeli. Devletler artan nüfusun ortaya çıkardığı gıda ihtiyacını karşılamak için daha kaliteli, düşük maliyetli ve daha çok gıda üretmek zorundadır. Bu noktada nesneler interneti çözümleri önem taşımaktadır. Güncel teknolojiler kullanılarak üretimin her alanında Tarım 4.0 hayat geçirilmelidir.