Türkçemizde çok güzel atasözleri var. Uzun yıllara dayanan tecrübelerin ürünü olan bu sözleri bazen konuşurken anlatımı güçlendirmek, bazen de bir konuyu öne çıkarmak için kullanıyoruz. Malum, yerli elektrikli aracımızı üretmek için sayın Cumhurbaşkanı “Babayiğitler yok mu?” çağrısı yapmıştı. O çağrının ardından bir araya gelen ‘babayiğitler’ Türkiye’nin otomobili TOGG için çalışmalar başlattı. Bugün yerli elektrikli araç trafiğe çıkmak için gün sayıyor.
“Babayiğit” kelimesine sözlüklerde “yapı olarak çok güçlü kimse” karşılığının verildiğini görüyoruz. Yani hiçbir şeyden korkmayan, korkusuz, kabadayı, özü sözü bir, mert kimse... Merak ediyoruz. Türkiye’nin teknoloji geliştirme ve sahip olma yetkinliği ile 5G yolculuğunda da otomobilde olduğu gibi acaba 5G BABAYİĞİTLERİ ÇIKAR MI?
10 Şubat 2020 tarihinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’ndaki bir açılışta sayın Cumhurbaşkanı şöyle bir cümle kullanmıştı: “Yerli 5G teknolojisi altyapısını kurmadan 5G’ye geçemeyiz.” Daha öncede, 3G ve 4,5G ihaleleri yapılırken de yerlilik hedef oranları konulmuştu. Bu hedefler ne kadar gerçekleşti, o zamandan bugüne geldiğimizde yerlilikte güncel rakam nedir tam olarak bilemiyoruz, ama tahminimiz bunun %23-25 seviyelerinde olması. Gönül istiyor ki bu oran daha da yükseklere çıksın. Bu oranların neden bu seviyelerde takıldığını sanıyorum yöneticilerimiz biliyorlardır! Çünkü bu oranlar Türkiye için ulaşılması zor hedefler değil. Nedenini aşağıdaki satırlarda bulacaksınız. Esas olan yukarıda siyasi iradenin vermiş olduğu kararların aşağıda tatbiki konusunda yaşanılan sorun ve sıkıntılar…
Daha önceki yazılarımızda Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin (TGB) dünyada ve Türkiye’de ki tarihsel süreçlerine değinmiştik. Türkiye’de ki süreç hakkında yine rakamlarla kısa güncel bir hatırlatma yapalım, Haziran 2022 bilgileriyle… Toplam onayı verilmiş TGB sayısı 94. Faaliyet halinde bulunanların sayısı ise 79. Bu alanlarda faaliyet gösteren firma sayısı 7.944. Toplam istihdam sayısı 81.283. Toplam satış rakamı 170.3 Milyar TL. İhracat rakamı 7,3 Milyar USD.
Sektörün durumunu anlatacak başka veriler de var. 2021 yılı sonuçlarına göre TL cinsinden yıl sonu itibari ile ICT sektörü yaklaşık %36 seviyesinde büyümüş. Neden bu kadar yüksek bir büyüme elde ettiğine bakacak olursak TGB bölgelerindeki rakamların rolünün bunda önemli olduğunu görüyoruz. Yani yazılım alanındaki satışlar bu oranları doğrudan etkilemiş. Tabi tüm bunların nedeni yazılım alanındaki yakalamış olduğumuz yerlilik oranının yaklaşık olarak %85 seviyelerine gelmiş olmasıdır.
Geçen ay Türk Telekom CEO’su Ümit Önal’ın basın toplantısına katıldık. Basın toplantısı çeyrek sonuçlarından çok yerli 5G, fiber altyapı ve ortak altyapı konusunda gelen sorularla şekillendi. Ümit Beyin yerli arabada olduğu gibi neden 5G için Babayiğitler çıkmasın yaklaşımı yerinde bir tespitti. Türk Telekom CEO’sunun yaklaşımını destekleyecek çok sayıda veri mevcut. Bir kısmına yukarıda dikkat çektik. Yerli firmalarımızın 5G alanında yapmış olduğu çalışmalar ve alanda oluşmaya başlayan derinlik Türkiye olarak bizim 5G’yi üretebileceğimizi mümkün hale getiriyor. Devletin konuya olan duyarlılığı ULAK Haberleşme’nin bu alanda ki faaliyetleri de bizleri ümitlendiriyor. Ancak esas olan kurumsal olarak işlerin sürdürülebilir olması, yurtdışı satışlarla ilgili gerekli tedbirlerin şimdiden alınması ve yurtiçinde üretilen ürünlerin koordineli bir şekilde önceliklendirilerek geliştirilmesi... 5G ihalesinde doğru zaman ise yerlilik oranının istenilen seviyelere çıkarılmasının ardından gelecektir. Konuyla ilgili önemli hususlardan biri de özel kamu demeden kimseyi ötekileştirmeden sektörün el birliği ile çalışmasıdır.
Ülkemizde ve sektörümüzde yeni bir kültürün oluştuğunu sanıyorum sizlerde gözlemliyorsunuz. Bu durum memnuniyet verici. Sektörümüzde fon yatırımları ve projeleri değerlendirme kültürü oluşmaya başladı ki bu sevindirici bir gelişme. Ticaret ve Sanayi Odalarının bu kültüre katkı vermesi sektörün de ekonomin de büyümesini hızlandıracaktır.
Bu sayıda; bacasız sanayi olarak nitelendirilen Turizm Sektörünü masaya yatırdık. Son birkaç yıldır dünyayı etkisi altına alan küresel salgının en fazla etkilediği sektörlerin başında turizm geldi. Sektör içinde bulunduğu krizden bilgi iletişim teknolojilerinin sunduğu fırsatlarla çıkmaya çalıştı. Günlük hayatımızı kolaylaştıran teknolojik araçlar, internet ve akıllı uygulamalar artık turizm sektörünün de vazgeçilmezleri olmaya başladı. Yeni sayımızda Turizm Sektöründe Teknolojiyle Gelen Fırsatları uzmanlara sorduk. Cevaplar sektörün gittiği yön hakkında bize ipuçları da veriyor. Ağustos sayımızda ayrıca CİSCO Türkiye Ülke Genel Müdürü Didem Duru, Cisco’nun portföyündeki yeni teknolojilerle birlikte BTK bünyesinde açılan dijital sınıf projesinin hedeflerini ICT MEDIA’ya anlattı. Yazarlarımızın değerli yorumları ve sektörün gündemini tutan haberlerin yer aldığı yeni sayımızı ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz.