Hepimiz 1 GB’lik diskin vinçle yükleme yapıldığı şu efsanevi fotoğrafı hatırlıyoruz. Çok değil 50 yıl önce su soğutmalı tonlarca ağırlıkta diskler vardı. Günümüzde bu kapasitedeki diskler belki de mercimek büyüklüğünde. Oda dolusu bilgisayarla yaptığımız işleri artık avuç içine sığdırmış durumdayız. Veri depolama teknolojisinin tarihsel gelişimine baktığımızda 1GB’lik bir diskin ton seviyelerinden anahtarlık seviyelerine kadar küçüldüğünü görüyoruz. Veri miktarımız büyürken depolama alanlarımızın boyutları küçüldü, kapasiteleri arttı. Hızla veri miktarlarımız çoğalmaya devam ettiğinden doyurulamayan disk kapasitesi ihtiyacı aynı hızla devam etmekte.
Disk üreticileri artan veri miktarına karşın depolama alanlarını çok daha küçük hacimlere indirirken depolama kapasitelerini arttırmak için çalışmalarına devam etmekte. Disk üreticileri artan veri miktarı için disk kapasiteleri ile beraber veriye erişim hızını da arttırmak zorunda kaldı. Bu sınav da başarıyla geçildi ve SSD disk teknolojisi geliştirildi. Geliştirilmeye de devam ediyor.
Düşük hacimle yüksek kapasiteli ve daha hızlı erişimi olan disk geliştirme çalışmaları devam ederken kolay erişim ve daha düşük maliyetli depolama alanı kavramları oluştu. Her ne kadar dünyada bulut kavramı 1961 yılında John McCarthy tarafından konuşulmaya başlansa da 1990’lı yıllarda internet üzerinden uzaktan işlem yapma uygulamaları geliştirildi. Ardından 2002 yılında Amazon web servisi üzerinden iş uygulamaları ve depolama alanı sunmaya başlandı. Bulut bilişim ticari olarak 2006 yılından sonra kullanılmaya başlandı.
Bulut teknolojisi özellikle büyük ve dağıtık yapıdaki firmaların veriye eşzamanlı erişim ihtiyacından dolayı hızlı gelişim göstermiştir. Bu arada verilere, iş ortağı ve internet kullanıcılarının kolay erişim ihtiyacı da hızlı gelişimi tetikleyen önemli parametrelerdendir. Bulut teknolojisi ticari alana girildikten sonra son kullanıcı ihtiyaçları içinde hizmetler sunmaya başladı. Son kullanıcı da bulut hizmetlerini kullanmayı sevdi ve hızla bulut hizmeti kullanan kişi sayısı arttı. IDC verilerine göre 2107 yılında ülkemizde bulut kullanıcı sayısı yüzde 42 arttığını açıklandı. Dünya çapında bulut bilişim harcamaları dünya çapında yüzde 25,4’lük artış göstermiştir. Kobilerin yüzde 71’inin bir uygulamasını bulut üzerinde kullanacağı bilgisi mevcuttur. 2018 yılında da bu artış devam edecektir.
Peki son kullanıcı ve işletmeler açısından bulut hizmeti neden bu kadar cazip. İşletmeler ve son kullanıcılar için düşük maliyet ve veri güvenliği en önemli parametrelerden. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için öz yatırım yapacağı bedelin çok altında, çok daha iyi ve çok daha güvenli erişim hizmeti alma şansı sunmaktadır. Son kullanıcı için bulutta depoladığı verilere internet erişimi olan her noktadan erişebiliyor olması cezbedici özelliklerin en başında geliyor.
Büyük ölçekli firmalar büyük yatırım yaparak güvenli erişim sağlayabilirken küçük ve orta ölçekli firmalar büyük yatırımlar yapamadığından saldırılara karşı savunmasız kalıyor. Milyonlarca dolar güvenlik yatırımı yapan banka ve firmaların bile güvenlikleri kırılabilirken küçük ve orta ölçekli firmaların savunmasızlığını hayal etmek zor değil. Dolayısıyla özellikle küçük ve orta ölçekli firmalar için bulut hizmetini imdat simidi olarak değerlendirebiliriz. Etrafımızda sıklıkla güvenliği kırılıp verilerinin bir şifre ile kilitlendikten sonra para karşılığında açılma olayları ile karşılaşıyoruz. Bu durum genellikle kendi bünyesinde verilerini barındıran küçük ve orta ölçekli firmaların başına geliyor. Hâlbuki bu firmalar verilerini ve bilişim hizmetlerini bulut çözümü sunan firmalardan almış olsalar bu olaylarla karşılaşma ihtimalleri olmayacaktır. Çünkü bulut firmaları gerek cihaz gerek teknoloji gerekse insan kaynağı yatırımı için milyonlar harcamaktadır.
Özellikle gelenekçi ve içine kapanık kültüre sahip firmalar verilerinin ve çalışmalarının çalınacağından korktukları için verilerini bulutta tutmayı başlarda red ederler. Özellikle doğru bilgilendirme yapılmadığından bu gelenekçi patronlar çok zayıf olan güvenlik sistemlerinin kırılıp verilerinin çalınıp veya şifrelendikten sonra durumun farkına varabilirler. Bu tip olaylara sıkça şahit olmaktayız. Birçok firma sahibi bulut hizmetinin ehemmiyetini, maalesef başına kötü bir olay geldikten sonra ancak anlıyor.
Sınır tanımayan bulut hizmetleri aklınıza gelecek her uygulamayı üzerine taşıyacaktır. Sanal sunucu ve sanal uygulama gibi hizmetlerin sayısı gittikçe artıyor. Uygulama yazılımı üreticileri bütün lisanslamalarını da buluta taşıyacak gibi görünüyor. Kullanıcılara bulut üzerinden çok daha uygun fiyatlara ürün sağlayabilecekler.
Ülkemizde veri merkezi yatırımı için teşvikler verildi. Birçok firma bu teşvikten faydalanarak veri merkezi yatırımı yaptı. Ancak asıl önemli teşvik KOBİ’lerin bulut hizmeti almasıyla ilgili olmalıdır. KOBİ’lere bulut hizmeti alımlarında devlet teşvikinin oldukça önemli bir konudur. Bu teşvik hem KOBİ’lerimizin verilerinin güvenliğini sağlayacak hem de veriye erişimlerini kolaylaştıracaktır. Ayrıca KOBİ’lerin ürettikleri hizmetleri internet üzerinden satmalarını da teşvik edecektir. KOBİ’lere devlet teşviki aynı zamanda veri merkezi yatırımlarını da arttıracaktır.