YAPAY ZEKA NEREYE GELİŞİYOR

 

Son birkaç aydır ben de yapay zekâ konusunu biraz da teknik açıdan işliyordum. O serideki yazılarım daha bitmedi ama bu ay derginin konusu da yapay zekâ olduğu için da az teknik bir değerlendirme yapmaya karar verdim.

Yapay zekâ, bilgisayarların, belli bir seviyede bilişsel yeteneklere sahip olmasını sağlayan donanım ve yazılımların tasarlanması ve geliştirilmesiyle ilgilenen bir bilim dalıdır. Yapay zekâ, bilgisayarların, karmaşık problemleri çözmek, çok büyük verileri analiz etmek, karar vermeyi öğrenmek, akıl yürütmek ve insan benzeri davranışları taklit etmek gibi yeteneklere sahip olmasını amaçlar. Bilgisayarların erişeceği zekâ seviyesinin neresi olacağı ise şu anda en fazla tartışılan konudur

Yapay zekâ sistemleri, verileri işleyerek bilgi desenlerini, ilişkileri ve trendleri tespit etme yeteneğine sahip olabilirler. Bu sistemler, genellikle makine öğrenmesi ve derin öğrenme gibi teknikler kullanarak, büyük miktardaki veriyi analiz ederek öğrenme sürecinden geçerler. Verilerin üzerinde yapılan analizlerle, gelecekteki olayları tahmin etme, karar verme süreçlerinde yardımcı olma veya belirli bir görevi yerine getirme gibi yeteneklere sahip olabilirler.

Yapay zekanın kullanım alanları oldukça geniştir. Örneğin, görüntü tanıma alanında yapay zekâ sistemleri, nesneleri tanıma ve sınıflandırma yetenekleriyle öne çıkar. Doğal dil işleme alanında ise, metinleri anlama, dil çevirisi, metin tabanlı soruları cevaplama gibi görevleri yerine getirebilirler. Bunun günümüzdeki en yaygın ve bilinen kullanımı ChatGPT adlı uygulamadır. ChatGPT şu ana kadar dünyada en hızlı yayılan ve kullanılan uygulama olarak tarihe geçmiştir. Ayrıca, otomasyon, robotik, oyun stratejileri, finansal analiz, sağlık teşhisi gibi birçok sektörde yapay zekâ teknolojileri kullanılmaktadır.

Yapay zeka, birçok alanda önemli gelişmeler kaydetmektedir. Özellikle derin öğrenme ve makine öğrenme tekniklerinin ilerlemesiyle, daha karmaşık görevlerde daha yüksek başarı oranları elde edilebilmektedir. Yapay zeka alanının bir alt kırılımı olan makine öğrenimi, sistemlerin açıkça programlanmadan verilerden öğrenmesine olanak tanıyan bir yapay zeka türüdür. Bu, sisteme büyük miktarda veri beslenerek ve verilerdeki kalıpları ve ilişkileri tanımlaması ve öğrenmesi bir çok algoritma kullanılarak. Sistem bu kalıpları öğrendiğinde, bunları tahminlerde bulunmak veya kararlar almak için kullanabilir. Öğrenme işlemi ne kadar başarılı ise yapay zeka sisteminin aldığı kararlar da o kadar doğru ve güvenilir olur. Öğrenme sürecindeki olası yanlışlıklar ve yetersizlikler yapay zekanın da yanlış veya en azından yanlı kararlar vermesine sebep olabilir.

Yapay zekâ sağlık, finans, otomotiv, üretim, e-ticaret gibi birçok sektörde kullanılmaktadır. Örneğin, sağlık sektöründe yapay zekâ, teşhis ve tedavi planlamasında yardımcı olabilecek sistemler geliştirmek için kullanılmaktadır. MRI üstünden akciğer kanseri tanımında ise insanlardan daha büyük başarı elde etmektedir. Finans sektöründe, risk değerlendirmesi ve yatırım stratejileri gibi konularda yapay zekâ kullanılarak daha doğru ve verimli sonuçlar elde edilebilir. Dünyaca ünlü Beatles grubunun son bestesi yapay zekâ yardımı ile tamamlanmıştır. Bilindiği gibi grubun 2 üyesi John Lennon ve George Harrison vefat etmişlerdi. 

Ancak yapay zekanın gelişimiyle birlikte bazı zorluklar ve etik sorunlar da ortaya çıkmaktadır. Örneğin, otomasyonun iş gücü üzerindeki etkisi, veri mahremiyeti, şeffaflık, tarafsızlık, güvenlik ve ahlaki sorunlar gibi konular önem taşımaktadır. Bu nedenle, yapay zeka alanında etik ve sosyal sorumluluk ilkeleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Özellikle etik, güvenlik ve mahremiyet gibi konular önemlidir. Bu alanlarda da ülkelerin  ve kuruluşların en önemli gündemlerinde yer almaktadır. Avrupa Birliği bir Yapay Zeka Kanunu üstünde çalışmaktadır, yakında üye ülkelerle de tartışılmaya başlanacak ve 2024 yılından önce yürürlüğe girmesi bekleniyor. Batı dünyası ülkelerinden İtalya’da ChatGPT yasaklandı. Birleşik Arab Emirlikleri’nde ise şimdiden bir yapay zeka bakanlığı kurulduğunu tekrar hatırlatalım.

Sonuç olarak, yapay zekâ hala gelişmekte olan bir alan olup, birçok potansiyeli barındırmaktadır. Yapay zekâ nükleer güç gibidir, faydalı işler için de kullanılabilir, kontrolsüz bırakılırsa zararlı işler de yapabilir. Araştırmalar ve teknolojik ilerlemeler devam ettiği sürece, yapay zekâ alanında daha da büyük ilerlemeler beklenmelidir. Yapay zekadaki gelişmelerin önüne geçmeye çalışmak yerine yapay zekanın ne olduğunu tam olarak anlamak ve bilinçli bir şekilde yapay zekaya hâkim olmak, yapay zekayı insanlığa faydalı olacak şekilde kullanabilmek daha doğru bir yaklaşım olur.