Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılında küresel iklim krizi, değişen ekonomik ve politik şartlar tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de zorluyor. Gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakabilecek miyiz? İklim ve çevre konusu sadece belirli ülkeleri değil tüm insanlığı ilgilendiren bir sorun olarak ortada duruyor. Peki dünyayı yönetenler üzerlerine düşenlerin ne kadarını yapıyor? Bir şeyler yapmaktan daha ziyade yapıyormuş gibi göründükleri hepimizin malumu. Dünya yaşanabilir bir yer olmaktan çıkmaya başladığında, ortaya çıkacak olumsuzluklardan herkes gibi onlarda nasibini alacaktır. Bu noktada sektöre de düşen görevler var. Çevre ve iklim krizinin etkilerini azaltacak, farkındalığı arttıracak çalışmalara hız verilmesi gerekiyor
Türkiye dijital dönüşüm yolculuğunda, geçmişte kaçırdığı fırsatlar dikkate alındığında bu defa biraz daha şanslı görünüyor. Ülke olarak yetişmiş insan kaynağında dünyanın gerisinde değil, onunla eş seviyede olduğumuzu söyleyebiliriz. Vodafone Türkiye’nin geçen ay kamuoyu ile paylaştığı “Dijital Türkiye 2030” raporunda da bunu görebiliyoruz. Rapor incelendiğinde, yapılan durum tespitleri ve ortaya konulan politik çözüm önerilerinin yerinde ve akılcı olduğunu görmekteyiz.
Buradan hareketle devlet yönetiminde bir gelecek vizyonuna sahip olmanın ne kadar önemli olduğuna da vurgu yapmakta fayda var. Bunun en somut örneğini kamuda dijital dönüşümü gerçekleştirmek için yıllar önce başlatılan E-Devlet Projesi’nde görüyoruz. Türkiye’nin e-devlet projesi bugün dünyaya örnek gösterilecek bir noktada. Dijital Dönüşüm Ofisi’nin ihdası ile birlikte konunun daha fazla ete kemiğe büründüğünü söylemek de yanlış olmayacaktır. Çünkü Dijital Dönüşüm Ofisi’nin kurulması ile e-devlet üzerinden verilen hizmetlerinin sayısının hızla arttığını görebiliyoruz. Bunun en önemli nedeni Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki Dijital Ofisin hem politika uygulayıcısı hem de hesap sorucu bir konumda olmasıdır.
Dijital dönüşüm süreci ve gelişen teknolojileri kaçırmamamız ve sektörde önemli bir oyuncu olabilmemiz için bu yeterli mi, tabi ki değil! Ülkemizin imkân ve kabiliyetlerini doğru ve etkin kullanmak son derece önem arz ediyor. Basit bir soruyla konuyu toparlayalım; e-devlet sürecinde kamunun özel sektör ile birlikte geliştirmiş olduğu çözüm ve uygulamalar neden yurt dışı pazarlar için ticari olarak etkin bir şekilde değerlendirilmez? Bu çalışmalar ürün çıktısı olarak uluslararası standartlarda bir uygulamaya niçin evrilmez? Sorular çoğaltılabilir ancak bu konuların ciddi olarak düşünülmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunun için de Türk Dünyasının önemli bir başlangıç olacağını düşünüyoruz…
Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecine katkı vermek ve bir farkındalık oluşturmak için 1971 yılında kurulan, 52 yıllık bir maziye sahip olan Türkiye Bilişim Derneği’nin Ankara Şubesi ile ICT MEDIA olarak bu yıl ortak bir adım atıyor, “KAMUDA BİLİŞİMLE DÖNÜŞÜM” teması ile projeleri alkışlıyoruz. Türkiye Bilişim Derneği Ankara Şubesi 14 yıldır süre gelen ödül geleneğini ICT MEDIA ile birlikte devam ettirecek. Marifet iltifata tabidir. Bizim de temel amacımız bu düsturla yapılan çalışmaları desteklemek, küçükte olsa onlara bir katkı sunmaktır. Proje seçimi ve değerlendirmesi oldukça şeffaf yöntemlerle, kişisel dostluk veya ahbap çavuş ilişkisinden uzak objektif kriterle yapılacaktır. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarının katılımına açık olan yarışma da 5 farklı kategoride ön değerlendirmeyi geçen başvurular Değerlendirme Komitesi tarafından kısa listeye dönüştürülecektir. Ödül almaya hak kazanan projeler ise 19 Eylül’de gerçekleştirilecek etkinlikte, davetli katılımcılar tarafından yapılan oylama ile belirlenecektir. Şimdiden ülkemizin geleceğine inanan ve dijital Türkiye’yi inşa için canla başla çalışan ICT sektörünü tebrik ediyoruz. Geleneksel hale getireceğimiz Türkiye Bilişim Ödülleri etkinliğinde bize destek olan tüm kurum ve kuruluşlara şükranlarımızı sunuyoruz.
Türkiye’nin dijital dönüşümünde operatörlerimizin çalışmaları da son derece önemli. Çünkü dijital dönüşüm bir anlamda onların kurmuş olduğu alt yapılar üzerinde yükseliyor. Onların çalışmaları olmasa bu süreçleri yürütmek de mümkün olmazdı. Geçen ay Türk Telekom’un Genel Kurulu yapıldı, bu ay da Turkcell’in Genel Kurulu yapılacak. Ülkemizin dijital dönüşümü ve geleceğine katkı veren herkesi kutluyoruz. Emeklerinize sağlık!
Bu sayıda; Kamuda Açık Kaynak Kodlu Yazılım Kullanımı ile İlgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ni masaya yatırdık. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, genelgenin hedefleri ve açık kaynak kodlu yazılımların yaygınlaştırılması çalışmalarıyla ilgili ICT MEDIA’nın sorularını cevapladı. Ayrıca sektör temsilcileri de genelgeyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Yeni sayımızda ayrıca kuruluşunun 20. yılını kutlayan Hacettepe Teknokent’in Genel Müdürü Sinan PEKŞEN ve Hacettepe Teknokent İnsan Kaynakları ve İdari İşler Koordinatörü Merve KIZILTAN ile birlikte yaptığımız röportaj da yer alıyor. Yazarlarımızın değerli yorumları ve sektörün gündemini tutan haberlerin yer aldığı Eylül sayımızı ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz.