Günümüzde yaşamının önemli bir bölümünü çalışma alanında geçiren insanların, işlerine karşı çeşitli tutumlar geliştirmeleri kaçınılmaz bir gerçektir. Çalışanların işleri ve çalıştıkları örgüt ile ilgili geliştirdikleri genel tutum, çalışanların tecrübeleri sonucunda sahip oldukları genel ruh hali, iş tatmininin temelini oluşturmaktadır. Edwin A. Locke iş tatminini “bireyin işinden beklediği şeyler ile işin kendisine sunduğunu düşündüğü şeyler arasındaki algılanmış ilişkinin fonksiyonu” olarak tanımlamıştır. Bu durumda eğer birey beklentileri ile bireyin işi sonucu elde ettikleri arasında uyuşmanın varlığı söz konusu ise iş tatmininden, aksi durumda ise iş tatminsizliğinden söz edilir. Kısaca iş tatmini; bireyin beklentilerinin karşılanmasının, bireyde ortaya çıkardığı duygularla ilgili bir durumdur. İnsanların işlerini nasıl algıladıkları, işlerine nasıl değerler atfettikleri de iş tatminini belirlemek açısından önemlidir. Belirli beklentiler içerisinde olan bireyin bu beklentilerinin ne ölçüde karşılandığı tatmin duygusunun belirlenmesinin yanı sıra çalışanların işteki verimliliğini etkilemesi ve belirlemesi açısından da önem taşımaktadır. İş tatmini kavramına bakıldığında pek çok faktör etkili olabilmektedir. İş ortamındaki işin özellikleri, ücret, yönetim tarzı gibi birçok değişkenin bireylerin iş tatmini üzerinde etkisi olduğu söylenebilir. İş tatmini işletmede pek çok faktöre bağlı olmasıyla birlikte yaş, eğitim durumu, iş tecrübesi gibi bireysel faktörleri de içermektedir. Bu faktörleri genel bağlamda kişisel faktörler ve örgütsel faktörler olarak iki ana başlık altında değerlendirmek gerekmektedir.
Kişisel Faktörler
Yaş; Kişilerin tecrübeleri, duyguları, hayata dair beklenti ve planlarını da etkileyen önemli bir değişken olarak görülen yaş, dolayısıyla kişilerin işlerine karşı edindikleri tutum ve duyguları da etkilemektedir.
Cinsiyet; Cinsiyetin dolaylı olarak da olsa bireylerin işlerinden tatminleri konusunda etkili bir faktör olduğu düşünülmektedir. Toplumsal cinsiyet rollerinin kadın ve erkek bireyler üzerinde yarattığı farklı davranma şekilleri ve beklentiler, bireylerin iş tatminleri konusunda farklı çıkarımlara varmalarına sebep olmaktadır. Aynı şartlar altında aynı işi yapan kadın ve erkek, kendilerine biçilen bu cinsiyet rolleri ekseninde, işlerine karşı birbirlerinden farklı tatminlere erişebilmektedir.
Eğitim; Eğitim seviyesinin yüksek olması, bireylerin daha iyi işler bulmalarına olanak sağlamakta, dolayısıyla iş tatminlerini artırıcı bir etki sağlamaktadır. Daha iyi eğitim alan insanların beklentilerine ve hedeflerine uygun işlerde çalışmaları daha olası olduğundan işlerinden aldıkları tatminin de yüksek olması beklenilen bir sonuçtur. Burada eğitim seviyesi ve yapılan iş her zaman paralellik göstermemektedir. Bu nedenle de yapılan iş eğitim seviyesinin altındaysa ya da işin yapılması daha düşük bir eğitim seviyesi ile mümkünse, iş tatminsizliği söz konusu olmaktadır.
Deneyim ve Statü; İş hayatına yeni girmekte olan bireylerin beklentileri ile gerçekler kimi zaman uyuşmamaktadır. Bu durum ise deneyimsiz elemanların, yüksek ya da farklı beklentileri yüzünden iş tatminlerinin düşmesine sebep olabilmektedir. Fakat tecrübe arttıkça beklentilerle gerçeklerin örtüşmesi, karşılaşılan problemlere karşı toleransın artması, bireyin iş ortamındaki şartları kavrayıp duruma ayak uydurması olası bir durumdur. Bu da iş tatmininin tecrübeli bireylerde daha yüksek olmasına sebebiyet verebilmektedir.
Kişilik Özellikleri; İş ortamında bireyin karşılaşabileceği olumsuzluklar, tartışmalar, stres gibi durumlar ele alındığında, bireyin bu durumları nasıl karşıladığı da önem kazanan bir mesele olmaktadır. Bireyin tutumlarının gelişmesinde etkili olan tecrübe, eğitim durumu, cinsiyet gibi faktörlerin yanında, bireyin kişilik özellikleri de işine karşı geliştirdiği tutumlar açısında etkili olmaktadır. Örneğin stresle başa çıkamayan ya da çevresine karşı uyumsuzluk içerisinde bulunan bireylerin tatmin duygularının düşük olabileceği beklenebilir. Ayrıca bazı bireylerin iş tatmini duygusunun diğerlerine göre her zaman yüksek olduğu, çünkü iş tatmininin aslında bireyi karakterize eden özelliklerin bir parçası olduğu düşünülmektedir.
Örgütsel Faktörler
Ücret; İnsanların temel ihtiyaçlarını gidermeleri açısından hayati bir öneme sahip olan çalışma ücretleri, bireylerin yalnızca iş tatminleri üzerinde değil hayat tatminleri üzerinde de önemli bir etkiye sahiptir. İnsanlar geçimlerini sağlayabilmek, para kazanabilmek ve güvenlik, barınma, gıda gibi en temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için çalışma hayatına atılmak zorundadırlar. İnsanları çalışmaya motive eden şeyin ne olduğu düşünüldüğünde paranın insan hayatına etkisi önemli bir motivasyon olarak kabul edilmektedir. İhtiyaçların karşılanması için gerekli kaynağı sağlaması dışında da bireyler için başarı, tatmin, sosyal olarak tanınma gibi sembolik anlam taşıması nedeniyle de ücret faktörü önem arz etmektedir. Ayrıca ücret konusu, işletmeler açısından da adaletli dağıtım çerçevesinde önemlidir. Neticede her çalışan yaptığı işin sonucunda elde ettiği geliri, işletmede çalışan diğer insanlarla da mukayese edebilecektir.
İş; İşin çalışana yüklediği görev ve sorumluluklar, işin yapılış şekli, yöntemi ve süresi, işin gerektirdiği yetkinlikler kısaca işin kendisinin bireylerin iş tatmini üzerindeki etkisi büyüktür. İşin nasıl yapılacağı ve işin yapılma süresi, iş tatminini etkileyen unsurlardandır. Çalışanların bu unsurlar üzerinde kontrol sağlayabilmeleri işlerinden elde ettikleri tatmini artırmaktadır. Çalışanlara sorumluluk ve işleri üzerinde karar alma şansı tanınması; tekdüze işlerle kıyaslandığında, çalışanların tatmin düzeyinde artışa sebep olacaktır. Bununla birlikte işin ilgi çekici olması, yaratıcılık gerektirmesi ve kişiye kendini sürekli eğitme ve yenileme fırsatı sunması da işi daha keyif alınabilir kılmaktadır.
Ödül-Terfi İmkanları; İş tatmini bireyin beklentilerinin karşılanması ve işlerinden aldıkları tatmin hissi nedeniyle önemlidir. Bireyin öncelikli beklentisinin ücret olmasının yanı sıra ödül ve terfi imkânı da bu tatmini büyük ölçüde etkilemektedir. Bakıldığı zaman terfi etmek bireyi yönetim kademesinde bir üst düzeye taşıyacak, dolayısıyla yüksek maaş, ayrıcalıkları, karar alma serbestliği gibi birtakım avantajlar sağlayacaktır. Bireyin terfi etme şansının varlığının bilincinde olması, işinden duyduğu tatmini artırmaktadır. Nitekim terfi bireyler için statü artışının yanı sıra gelişme fırsatı ve sorumluluk artışı olarak da algılanmaktadır. Uzun süre aynı işi yapan tecrübeli bireyler için iş bir süre sonra anlamını yitirip sıkıcı hale gelecek ve daha geniş yetki ve sorumluluğa karşı duyulan talep artacaktır. Terfi imkanının olmadığı işlerde çalışanların şevklerinin kırılması ve iş tatmini seviyesinin düşmesi ile karşılaşılacaktır. Ayrıca adil bir ödül sisteminin varlığının da iş tatmini üzerinde olumlu etkisi bulunmaktadır. Performansa dayalı ödüllendirme sistemi ile başarılı çalışanların ödüllendirilmesi, ödülü hak eden çalışanların iş tatmini duygusunu artırıcı bir etki göstermektedir. Fakat bu sistemin işleyişinin adil olması çok önemlidir. Aksi halde ödülü hak eden çalışanların takdir görmemesi iş tatminine olumsuz etki edecektir. Uygun ödül sistemlerinin varlığı, çalışanların işten maddi ve manevi çıkarlar elde etmelerini sağlayacaktır.
Çalışma Koşulları; İş ortamının fiziksel şartları iş verimliliğini ve iş tatminini doğrudan etkilemektedir. Bireyin işinde mutlu olabilmesi için diğer şartların yanı sıra fiziksel gereksinimlerinin karşılanması gerekmektedir. Örneğin aşırı gürültülü, kirli, soğuk ya da sıcak ortamlarda çalışmak bireyi olumsuz tutumlar takınmaya itebilecektir. Çalışanın işinden tatmin duyabilmesi için uygun fiziksel koşulların da sağlanması gerekmektedir. Uygun ışıklandırma, rahat ofis ortamı, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması da fiziksel faktörler arasında yer almaktadır. Buna ek olarak iş yükünün ve çalışma saatlerinin uygunluğu da çalışanları motive etmekte ve iş tatminlerinde artışı sağlamaktadır.
Yönetim Tarzı; İş tatmini duygusunun en önemli belirleyicilerinden biri de yöneticilerin çalışanlara karşı tavır ve tutumlarıdır. Farklı yönetim tarzları, çalışanların verimliliği, motivasyonu ve iş tatmini seviyeleri üzerinde farklı sonuçlar doğurabilmektedir. Çalışanlara karşı davranış ve tutumlara dikkat edildiğinde, destek sağlandığında çalışanların aidiyet hissetme, ilgi görme ve sevilme gibi ihtiyaçları karşılanacağı için iş tatmin duyguları olumlu yönde etkilenecektir. Çalışana kendi çıkarları ile örgütsel çıkarlar arasında bir uyum ve örtüşme söz konusu olduğu hissinin yansıtılması çalışanın kendini daha saygın ve güvende hissetmesine sebep olmaktadır. Yönetici ve çalışan ilişkisi bu anlamda belirleyici bir öneme sahiptir. Yöneticinin çalışana ulaşabilmesi, çalışanın dünyasına girebilmesi sağlıklı bir örgüt için gereklidir. Otoriter ve mesafeli yaklaşımlar çalışan ile yöneticiyi uzaklaştırıp iki taraf arasındaki iletişimi kısıtlamaktadır. Bu gibi durumlar bireyin iş tatmini duygusunu etkilemekte, bireyi sosyal ve psikolojik açıdan olumsuzluğa sürüklemektedir. Bununla birlikte aşırı denetim ve gözetimin çalışanı baskı altında tuttuğu ve çalışanı olumsuz etkilediği de aşikardır. Yöneticinin kararlı ve güvenilir olması, bireyin beklenti ve çıkarlarına önem vermesi ve çalışan ile başarılı bir şekilde iletişim kurabilmesi iş tatminini artıracaktır.
Çalışma Arkadaşları; Bireyin iş ortamı içinde bulunduğu sosyal yaşamının özellikleri iş tatmini üzerinde etkilidir. Bu noktada yalnız yönetici ile ilişkiler değil çalışma arkadaşları ile ilişkilerin de nasıl olduğu önem taşımaktadır. Çalışma arkadaşları faktörü ile çalışanların iş tatmini duyguları arasında pozitif bir ilişki vardır. Bireyin iş arkadaşlarından gördüğü yardım, destek, onlarla kurduğu olumlu sosyal ilişkiler iş tatminini artırıcı etki göstermektedir. Bireyin çalışma grubunun karakteri de iş tatminini etkilemektedir.
İş tatminin önemi hem birey hem de örgüt için ifade ettiklerine dayanmaktadır. İş tatmini, bireyin hayatında önemli bir yer tutan işine karşı tutumu ifade ettiğinden, bireyin sağlığı ve mutluluğu açısından önemlidir. Örgüt açısından ise çalışanların işlerine karşı tutumlarının örgütün işleyişine ve çalışanların performansları etkisi nedeniyle önem taşımaktadır. Bir örgütün etkili ve etkin işleyişinin ardındaki en önemli hususlardan biri olarak iş tatmini gösterilebilir. Zamanla gelişen yeni yöntemsel paradigmaların da etkisiyle, çalışanların ekonomik varlıklar olarak değerlendirilmelerinden önce, duyguları, hisleri, istekleri olan insanlar olarak anlaşmaları gerektiği düşüncesi yaygınlaşmıştır. Buna göre bir çalışanın işinden tatmin olması, onun başarılı olması yönündeki en büyük etkenlerden biridir. İş tatmini ücret, terfi ve ödül imkanları, yönetim tarzı, çalışma arkadaşları, iş ve işin koşulları gibi örgütsel faktörlere bağlıdır. Verimlilik ve iş tatmini arasında kurulan ilişki, iş tatmininin işverenler tarafından önemsenen bir olgu haline gelmesine sebep olmuştur. Özellikle sık aralıklarla iş değiştiren çalışanların varlığı ve işe gelmeme gibi durumlar iş tatmininin işveren tarafından önemsenmemesine sebep olmuştur. İş tatminsizliği durumunun yol açtığı işe gelmeme, verimsizlik gibi bazı olumsuz durumlar düşünüldüğünde de iş tatminin hayati bir öneme sahip olduğu anlaşılmaktadır.
İş tatmini, işveren ve örgüt için önemli olduğu kadar, bireyin kendi mutluluğu açısından da büyük öneme sahiptir. Adil, insancıl ve saygılı yaklaşımların, sadece örgütün düzgün işleyişi açısından değil, bireylerin sağlıklı, duygusal ve psikolojik durumlarını korumaları açısından da hak ettikleri bir davranış şeklidir. İş tatminsizliği, bireylerde bedensel ve ruhsal sağlığın bozulmasına varan olumsuz birtakım duygulara neden olabilmektedir. Bireyin tüm hayatını etkileme potansiyeline sahip olan iş tatmini duygusunu artırmanın, örgütlerin önemli bir sorumluluğu ve gerekliliği olduğu da söylenebilir. Bireyin iş hayatını ve özel hayatını etkileyen bu olumsuzlukların topluma yapacağı etki de göz önünde bulundurulmalıdır. İş tatmini, örgütler için faydacı bir perspektiften bakıldığında sağlanması gereken bir durum ya da amaç olarak algılanmaktadır. İş tatmini, birey temelli bir olgu olması ile beraber, toplumda yarattığı büyük bir etki nedeniyle de dikkate alınmalı ve önemsenmelidir. İş tatmini, örgütsel e bireysel amaçları etkilediği gibi toplumsal amaçlar üzerinde de etkilidir. Bireyin toplumla adaptasyonu açısından da etkili olan bir faktördür. Bu nedenle iş tatmini ve iş tatminsizliği sonuçları üzerine eğilmek büyük önem taşımaktadır. İş tatmini ile ilgili faktörler çerçevesinde karşılaşılabilecek sonuçlara bakıldığında; iş tatmini, hem birey hem de örgüt ve toplum için varlığı önemsenen ve istenilen bir tutumdur. İş tatmininin iş gücü devri, işe gelmeme gibi olumsuz durumlarla ilişkisi bulunmaktadır. Bunun yanı sıra bireyin genel mutluluğu ve hayat tatminini etkileyen bir faktör olduğu için birey ve toplum açısından da önemli sonuçlar doğurmaktadır. İş tatmin duyguları yüksek çalışanların işlerinde daha mutlu olduğu, bunun neticesinde iş verimliliklerinin ve örgüte kattığı faydaların artış gösterdiği görülmektedir. Çalışanın işinde mutlu olmasını sağlayan iş tatmini olgusu, çalışanın iş hayatına ve örgütteki varlığına birçok olumlu katkı sunmaktadır. İşinden tatmin olma duygusu bireylerin işlerine karşı tutumları ve hisleri üzerinde olumlu etki yaparak, devamsızlığı azaltmakta, bununla birlikte iş gücü maliyetinin düşmesine sebep olmaktadır. Ayrıca iş tatmini personel devir hızını düşürerek de örgütün etkili ve verimli çalışmasına katkı sağlayan bir olgudur.
Çalışanlar örgütte kazandıkları deneyimle örgütü daha iyi tanımakta, işlerinde uzmanlaşmakta ve örgütlerin onlara sağladığı eğitim fırsatlarından faydalanmaktadır. Yani, etkin bir personelin yetişmesi örgüte maliyet yükü doğurmaktadır. İş tatmini ise bireyleri bulundukları örgütte tutan önemli bir husus olduğundan dolayı örgütler için fayda sağlamaktadır. İş tatminsizliğin ayrıca çalışanların ortak hareket ederek iş verimini düşürmesine ve kimi zaman daha büyük olumsuz durumlara sebep olduğu da bilinmektedir. İş tatmini bireyin örgütle uyum içinde çalışmasını ve işini severek yapmasını sağlar. Örgütün amaçlarını ve yöntemlerini benimseyen çalışanların iş verimini etkilediği de düşünülmektedir. Bireylerin işlerini nasıl algıladıkları, tatmin yaşayıp yaşamadıkları, bireylerin ailelerine, hayatlarına ve kendilerine karşı olan tutumlarında da belirleyicidir. İş tatmini ile fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklar arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Stresli çalışma ortamı, iş tatminsizlik duygusu, yalnızca fiziksel değil psikolojik sorunlara da sebebiyet verebilmektedir. İş tatminsizliği ile psikolojik rahatsızlıklar, özgüvensizlik, yaşam tatminsizliği, tükenmişlik, sosyal yaşama katılma arasında önemli bir bağlantı bulunmaktadır. Söz konusu kavram teorik olarak her ne kadar bilinse de pratikte uygulanmamaktadır. İnsanın değer algısında yaşanan artış nedeniyle de iş tatmini hem örgütsel olarak üzerinde durulması gereken bir husus hem de bireysel olarak yaşama etkisi yoğun olması nedeniyle değerlendirilmesi gereken önemli olan bir durumdur.