Her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Zirvesi, Aralık ayında gerçekleştirilecek.

Teknokentlerin değerli yöneticileri şirketlerin verilerini hazırlayarak, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sistemine yüklediler. Sonrasında revizyon ve kanıtlayıcı belgeler ile de yükledikleri verilerin doğrulamasını gerçekleştirdiler. Şimdi süreç; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın takibinde. Bakanlık, bir değerlendirme modeli ile sıralamayı açıklayacak.

Bunun yanı sıra Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde yer alan firmalar için de Aralık ayı olduğundan daha sıcak geçecek gibi. Yılın son günü yani 31 Aralık tarihi, firma çalışanlarına tanınan uzaktan çalışma muafiyeti için son gün. Yine Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, Bilişim personelleri ve uzak çalışma hakkı yüzde 75 olan personellere ilişkin verileri Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile paylaştılar. 31 Aralık’tan önce uzaktan çalışma için verilen sürenin uzatılıp, uzatılmayacağı da belirlenmiş olacak.

Aralık ayı bazı üniversite ve teknokentlerimiz bünyesinde desteklenen Teknoloji Transfer Ofisleri için de sıcak bir ay olarak hafızamızda yer edinecek. Destek süreleri 31 Aralık itibarı ile doluyor ve Teknoloji Transfer Ofisleri’nin bir şekilde kendilerini idame ettirebilecekleri bir sistem kurmaları gerekiyor. Onca emek ve çalışma sonrası, Teknoloji Transfer Ofislerimizin geleceği konusunda gerçekleştirecekleri çalışmaları da merakla bekliyoruz.

İçinde bulunduğumuz ayın en önemli konularından birisi de firmaların 1 Ocak-31 Aralık arasında istisnalar kapsamında elde ettikleri gelirlerden gerçekleştirmek zorunda oldukları yatırım için de son viraj olması. 2021 yılı içerisinde elde edilen kazançlardan kaynaklı birçok firma bu sorumluluğunu yerine getirememişti. Bu nedenle geriye dönük beyanlar ve yaptırımlar ile karşı karşıya kaldılar. Yaptırımlarla karşılaşmak istemeyen firmalarımızın elini çabuk tutarak, bir an evvel sorumluluklarını gerçekleştirmeleri gerekiyor. Bu konuda ihtiyaç duyan firmalarımız ile memnuniyetle bir araya gelerek, bir durum değerlendirmesi gerçekleştirebiliriz.

Aralık ayı itibarı ile aslında değinilmesi gerek birçok konu bulunuyor. Ancak TÜBİTAK proje değerlendirme süreci içerisindeyiz. Firmaların dikkatini de son zamanlarda çeken bir hususu dile getirmenin faydalı olacağını düşünüyorum.

TÜBİTAK tarafından sanayi firmalarına TEYDEB başlığı altında sağlanan hibe ve destekler konumuz. Birçok firmamızın başvuru yaptığı TEYDEB proje çağrılarının son başvurusunda şöyle bir durum ile karşılaştım. Firmanın gerçekleştirdiği bir proje çağrısına atanan akademisyen, başka bir teknokentte firma sahibi. Aynı çağrıda akademisyen firmanın projesini değerlendirmeye geliyor. Proje red oluyor. Ama aynı akademisyenin firması aracılığı ile başvuru gerçekleştirdiği çağrıda iki projesi birden kabul oluyor. Şimdi bunda ne var diye düşünebilirsiniz….

Hemen açıklayayım.

Öncelikle, aynı sektörde faaliyet gösteren akademisyen firmasının, bu projeyi görmesi ve değerlendirmesi ne kadar doğru?

İkinci olarak, proje sunan firmanın projesinin gizliliği ortadan kalkmış olmadı mı? Fikir çok iyi ve ret edildiyse bunu değerlendiren hakemin projeyi bir sonraki çağrıda sunmayacağının garantisi var mı?

Üç, bu kadar emek ve sonrasında TÜBİTAK’ın varoluş nedeni sorgulanmaya başlamayacak mı?

Dört, TÜBİTAK’ta hakem havuzunda firması bulunan akademisyenleri filtreleyerek, aynı alanda faaliyet gösteren firmaların projelerine atamayacak bir denetim aracı yok mu?

Şimdi TÜBİTAK’ın itiraz sistemi var, hemen itiraz edilmeli diyebilirsiniz ama bu kolaya kaçmak olmaz mı?

İşin en kötüsü ne biliyor musunuz? Değerlendirici hakem, bütün bu olasılıkları bilmesine rağmen, değerlendirmeye geliyor.

Siz olsanız rakip firmanızın projesini en ince ayrıntısına kadar okuyup, bir de üzerine değerlendirmeye gider miydiniz?

Cevaplarınızı, yazımı linkedin de paylaştığımda, yorumlar kısmına yazabilirsiniz.