Yeni Cumhurbaşkanlığı teşkilat yapısında, Cumhurbaşkanlığı’na bağlı çeşitli ofis ve kurullar yer alıyor. Bu kurul ve ofisler arasında bilgi ve iletişim sektörünü doğrudan ilgilendiren Dijital Dönüşüm Ofisiile Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kuruluyer alıyor. Bunların yanında bir de Bilim ve Teknoloji Bakanlığı var. Yani yine sektörde çok başlılık söz konusu. Bakanlık ofis ve kurulla nasıl çalışacak bekleyip göreceğiz. Ofis ve kurul başkanlıklarına henüz atamalar yapılmadı, merakla bekliyoruz. Özellikle dijital dönüşüm ofisine sektörün içinden bir ismin atanması en büyük dileğimiz.
Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu sorumlulukları çok daha genel, sadece bilişim sektörünü değil tüm sektörlerdeki teknolojik gelişmelerin takibi, iyileştirilmesi ve yönlendirilmesini kapsıyor. Bu sorumlulukların arasında bilişim sektörü de var ama özel bir yere konulmamış, stratejik olma özelliği vurgulanmamış, diğer sektörlerden ilgi açısından farklı bir yanı yok. Stratejik önemdeki teknolojik sektörleri belirlemek gibi bir görevi var ama bilişim sektörü, tüm sektörlerin itici gücü olduğundan daha özel bir ilgiye sahip olmalıydı, bu konunun artık düşünecek, araştırılacak bir yanı kalmadı, bir an önce icraata geçilmeli. Bu kurulun ayrıca sanayinin ithal bağımlılığını azaltacak önlemleri de belirlemek ve dolayısı ile görev tanımında yazılmamış olsa bile cari açığın kapanmasına katkıda bulunmak gibi bir görevi de bulunmakta. Bu konuda da bilişim ve özellikle yazılım sektörü özellikle dikkat edilmesi gereken bir sektör.
Dijital dönüşüm ofisleri ise genel olarak kamuda e-dönüşümü tamamlamak, bazı genel popüler teknolojik alanlarda ve siber güvenlik konularında çalışmalar yapmak olarak belirlenmiş. Ofis yeni olduğu için tam olarak ne yapması gerektiği bilinmiyormuş gibi bir hava var. Bu ofislerin Cumhurbaşkanına doğrudan bağlı, özel bütçeli, kamu tüzel kişiliğinde yani kanun gücü ile kurulmuş, idari ve mali özerkliğe sahip olmaları ofislerin önemini çok üst seviyelere çıkartıyor. Her ne kadar kurumlar arası ilişkilerin nasıl şekilleneceği, bakanlıklar ile nasıl çalışacakları tam açık olmasa da bu ofislerin sektör için öneminin çok büyük olacağını düşünüyorum.
Türkiye’de e-devlet sistemi oldukça başarılı bir şekilde yürüyor. 3000’den fazla servis kullanıcılara açılmış durumda. Belirtildiğine göre e-devlet sisteminin %86 sı tamamlanmış durumda, sadece sisteme hizmet sunan kuruluşların kendi sistemlerini 7x24 hizmet verir durumda tutmalarında sorunlar yaşanıyor, birçok kere “teknik nedenler yüzünden hizmet dışıdır” gibi mesajlar alınıyor, bunların da denetlenmesi ve merkezi olarak da teknik desteğin ve yardımın verilmesi gerekiyor. Devlet kademelerinde çok yakında kağıtsız ortama geçilebileceği konusunda oldukça iyimser olabiliriz. Tabii bu hizmetin sürekliliğinin sağlanması ve gerekli teknolojik yeniliklerin de sisteme eklemlenmesi de unutulmamalıdır.
Bunun yanında Türkiye’de dijitalleşme deyince aklımıza sadece e-devlet gelmiyor, kamu dışında da dijitalleşmenin sağlanması gerekiyor ki o zaman tam anlamı ile dijitalleşmenin getireceği nimetlerden faydalanalım, kağıtsız ortam hayalimizi gerçekleştirebilelim. Küçük ve orta ölçekli KOBİ’lerde dijitalleşme oranı çok düşük ve nasıl yapacaklarını da bilmiyorlar. Bilenlerin önüne de uygulamalarda bazı finansal sorunlar çıkıyor. Bu konuda KOSGEB’e büyük görev düşmekte. Programlarında dijital dönüşüm için birçok destek var ama bunlardan KOBİ’lerin ya haberleri yok ya da bu desteklere erişim o kadar da kolay ve yeteri kadar dijital değil. Bu konuda çalışmalar yapılıyor, çok yakında sonuçlarını görmeye başlayacağız. Büyük KOBİ’lerde ve KOBİ dışı şirketlerimizde ise bilinç daha fazla olmasına rağmen aynı sorunlar onlarda da görülmekte, konuya nasıl başlanacağı bilinmiyor. Şirketlerde en fazla dijitalleşme satış ve pazarlama bölümlerinde görülmekte. Satış bir şirketin can damarıdır, herhalde bu yüzden dijital pazarlamada geç kalmaktan korkuluyor. Ama bir şirkette dijitalleşme sadece bir departmanda gerçekleşmez, tüm departmanlarda koordineli olarak gerçekleştirilmelidir. Bu yüzden şirketlerde dijitalleşmenin lideri yönetim kurulu başkanı, yönetim kurulu üyesi ve genel müdür gibi tam yetki sahibi bir yönetici olmalıdır. Aksi takdirde bu iş IT direktörüne bırakıldığında süreç başarılı olmaz. Ayrıca çalışanlarda da dijitalleşme bilincinin yerleşmesi gerekiyor, birçok kişi dijitalleşme ile işsiz kalacaklarını düşünüyor ve bu konuda çalışmaya isteksiz yaklaşıyorlar. Dijitalleşme süreci çalışanlara da ikna edici bir şekilde en üst seviyeden anlatılmalıdır.
Dijitalleşme ile ilgili daha önce de yazılar yazmıştık, o yüzden burada çok fazla detaya girmeyeceğim. Sadece vurgulamak istediğim konu dijital dönüşüm ofisi sadece kamu kesimi dijitalleşmesine değil tüm reel sektörlerin ve hizmet sektörlerinin de dijitalleşmesine aynı derece özen göstermelidir.Böyle olmayacağını peşin olarak söyleyemeyiz ama bu konular vizyon işidir ve birçok kereler ülkemizde, ortak ve doğru vizyonda buluşmakta zorluk çekildiği de bir gerçektir. Bazı tekno klişe kavramların ardına saklanmak ise sorunlarımıza hiçbir zaman çözüm olamaz.