TELEKOM ANILARI XIII: IPTV İHALESİ

Data Teknik Grubu olarak Netaş’ın ana bünyesinde kalmıştık. Ankara’da yine tek eleman olarak çalışmaya devam edecektim. Ancak Çankaya Kırkpınar sokaktaki ofisimizi boşalttık. Teknik eleman olarak beni de Cinnah’ın girişindeki satış grubunun yanına yerleştirdiler.

Satış ekibinde Yekta Bey, Yalçın Bey ile birlikte bir emekli muhasebeci subay arkadaşla birlikte çalışmaya başladık. 2000 yılındaki Hac farizası sonrası sakal bırakmıştım. Netaş’ta bu tür konular çok sorun olmaz, özgür bir ortam vardı.

Hafta dolmadan bir arıza bildirimi geldi. Gölbaşı’nın Haymana yolu üzerinde bulunan Bayrak Garnizonu’nda Netaş’ın daha önce kurduğu data ağı çökmüştü. Ertesi gün Garnizon’un olduğu yere gittim. Kapıda genç bir nöbetçi üsteğmen karşıladı. Siyaseten kılık, kıyafeti ve dış görünüşün hala sorun olduğu zamanlardı. Üsteğmen ne için geldiğimi sordu. “Arıza varmış” dedim. Üsteğmen “Evet dünden beri internetimiz kesik, sizden bir eleman çağırmıştık, ama sizi bu halinizle içeri alamam” dedi. “Neden?” dedim. “Sakallıları içeri almıyoruz” cevabını verdi. Oysa sakallı ABD’li bir askeri uzman az önce yanımızdan geçmiş ve kimlik kontrolünden sonra içeri alınmıştı. “Demek ki kural sadece Türklereymiş” diye içimden geçirdim. Üsteğmen’e “Bakın arıza sizin sakalıma takılıp arıza devam etsin diyorsan kendin bilirsin” dedim. Üsteğmen “Ben izin versem içerde komutanlar izin vermez, kusura bakmayın” dedi. Bunun üzerine hiçbir şey yapmadan gerisin geriye ofise döndüm.

Ofise döndükten sonra Netaş’taki yetkili yöneticimi aradım ve durumu izah ettim. “Tamam, yarın bir arkadaş yollarız” dedi. Nitekim ertesi gün işi garantiye almak için olsa gerek başında hiç saçı olmayan (kel) ve ne sakalı ne de bıyığı olan bir arkadaşımızı yollamışlar. Bir gün arızalı kalan Garnizon’daki sistem ertesi gün arkadaşımın müdahalesiyle çalışmaya başladı.

Sabit telefonun devri artık iyiden iyiye bitmek üzereydi. Hem mobil telefon altyapısının gelişmesi hem de internet üzerinden haberleşme teknolojisinin hızla yaygınlaşmaya başlaması sabit telefona ilgiyi azaltmıştı. Bu arada sadece haberleşme amacıyla kullanılmasının yanı sıra internet üzerinden farklı uygulamalar da geliştirilmeye başlanmıştı.

Türk Telekom 2006’da hem internet abonesini arttırmak hem de band genişliğini kullandırmak adına IPTV ihalesi açtı. Netaş olarak çeşitli denemeleri yaptık. İlk deneme için bir telekomcu arkadaşımın evini seçmiştik. Ancak hanımı uygun görmemiş. Geriye benim ev kaldı mecburen. Nortel-İspanya’dan gelen bir mühendis arkadaş ile 3 gün uğraştık. Sonuçlar iyi sayılırdı. Daha sonra bize “Middleware” sağlayacak olan firma olan Minerva (1) yetkilisi Mauro Bonomi’yi (2) Amerika’dan davet ettik. Üşenmedi, kalktı geldi. Adam mütevazi ve İtalyan kökenli olması nedeniyle sıcakkanlı biriydi. Ankara’da Netaş’ın tek teknik elemanı ben olduğum için Türk Telekom ile görüştürmek üzere TT’yi ziyaret ettik. Görüşmeleri organize ettim. Toplantı erken bitmişti

Sonra O’nu Ankara kalesine götürüp gezdirdim. Alaattin Cami’nin hocasına takıldık biraz. İmam, Mauro’yu sıcak ve samimi bulunca ona İslamı anlatmaya başladı. İmamın söylediklerini Mauro’ya aktarıyordum. Mauro başını salladıkça imam daha gayrete geliyordu. Öğle ezanı okundu. Namazı eda ederken Mauro yine bir köşede dikkatlice bizi izliyordu. Namaz sonrası da imam bizi bırakmak istemedi. Bir hayli zaman geçmişti ve misafiri halen yemeğe götürememiştim. Ben, “Vaktimiz kalmadı hocam” deyip ayrılmak istedim. İmamın yüzü asıldı ve hafif sitemle bana, “Tam gavuru Müslüman yapacaktım, alıp götürüyorsun, vebali sana!” diye kızdı.

Mauro’yu Armada AVM’deki Uludağ Kebapçısı’na götürdüm. Ramazan ayıydı. Doğal olarak tek onun adına İskender sipariş verdim.

Garson tabağı önüne koydu. Mauro çatalı dönerine tam batırırken bana “Sen niye yemiyorsun” diye sordu. Oruçlu olduğumu izah ettim. Dönere yeni batırdığı çatalı elinden bıraktı, önündeki tabağı hafif iteleyip “Ben de yemeyeceğim, senin yeme vaktine kadar” dedi. Ne kadar ısrar ettiysem de kabul etmedi. Masadan kalktık, çıktık restorandan. Mauro’yu otele bırakırken iftar zamanını da –sorduğu için- hatırlattım. Ve ondan ayrıldım. Fiat teklifi yüksek çıktığı için maalesef ihaleyi alamadık

  1. https://www.minervanetworks.com/iptv/
  2. https://www.linkedin.com/in/maurobonomi/