Son günlerde sürekli genç girişimcilerin yaşadığı olumsuzlukları bizzat kendilerinden dinler olduk. Ne oldu, nasıl bu hale geldik, bir türlü anlam veremiyoruz….
Biraz gerilere gidelim. 2001 yılında Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile birlikte, özellikle Girişimcilik alanında, ülkemizde o güne kadar görülmemiş gelişmeler yaşanmaya başlandı. O günleri hatırlayanlar, girişimcilik alanında sağlanan, devlet desteklerini, ticarileşmeyi, üniversite-sanayi iş birliğini ve bu kavramların içinin ne kadar dolu olduğunu mutlu birer anı olarak anlatırlar. Bizler yaşayarak gördük ve bizzat şahitlik ettik.
Severiz ya da sevmeyiz, o günlerde bu hizmetleri sağlayan herkesi, her ortamda hakkını vererek anlatmaya gayret gösteriyoruz.
Bugün Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından açıklanan Unicorn listelerinin, Unicorn olarak globale taşınan girişimlerin tamamının, 2001’li yıllarda temelleri atılan Girişimcilik ve yaratılan ekosistem sayesinde olduğunun farkındayız.
Biliyorsunuz her maddenin olduğu gibi kanunlarında bir yaşam ömrü vardır. Ve ülkelerin ekonomik ve siyasi gelişme standartlarına göre, kanunlarda da güncellemeler yapılması gerekmektedir.
2001 yılında kanunlaşan ve o gün için girişimcilik ihtiyaçlarına fazlasıyla cevap verebilir durumda olan 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu, o günden bugüne güncellenmediği gibi, Özelgelerle yama mantığında ilerlemeye devam ediyor.
23 yıl olmuş dile kolay…
23 yıl önceki teknoloji, ihtiyaçlar, güncel trendler alıp başını giderken, bizim kanunumuz maalesef olduğu yerde kalarak kısır bir döngüye girmiş durumda.
Covid sürecinin dahi iş yapış süreçlerini değiştirdiği günümüzde, bizim uzak çalışmaya adapte olamayışımız, hala uzak çalışmayı tarif etmeye çalışmamız, suyu bulandırmaktan başka bir anlam ifade etmiyor.
Sayın Cumhurbaşkanımızın öngörüleri sayesinde, Cumhurbaşkanlığı kararı ile uzak çalışma hakkı girişimcilere verilirken, globalde yaşanan iş yapış tarzındaki değişikliklere bu şekilde uyum sağlandı.
Şu an için daha vahim bir durum ile karşı karşıya olduğumuzu da belirtmek isteriz. 2021 yılından bu yana uzak çalışma kültürü, Sayın Cumhurbaşkanının verdiği kararlar ile hayata geçirilirken, uzaktan çalışma 2023 yılı Nisan ayında tam anlamıyla hayatımızdaki yerini aldı. Sektör olarak bizler bu gelişmeleri izleyerek veya Resmî Gazete’yi yakından takip ederek bu kararlardan haberdar oluyoruz. Ancak maalesef ilgili kurumların birçok alınan yeni karardan haberlerinin olmadığını da görüyoruz.
Dert bitmiyor, bir değil iki…
Start-up firmaların iş fikirlerini dinleyerek, onlara yön göstermek, devlet tarafından sağlanan hibe programlarına yönlendirmek, idari ve mali işleri gerçekleştirmek adına, sözleşme yaparak, sonrasında verilebilecek minimum destek ile kazanç elde etmeye çalışan danışılanlar sorunu var.
Son bir aydır sürekli dinler olduk bu şikayetleri. Şimdi bir örnekle durumu özetleyeceğim sizlere.
Bir sturt-up firmamız var. Çalışan sayısı üç. Hiçbir devlet desteği başvurusu yok firmamızın ve Teknoloji Geliştirme Bölgesi içerisinde faaliyet gösteriyor. Bu firmamıza verilecek danışmanlık neler olabilir: 1. TÜBİTAK TEYDEB programlarından ArGe Başlangıç Programına yönlendirilebilir değil mi? 2. Yine KOSGEB tarafından sağlanan Girişimcilik Programına yönlendirilebilir. Çünkü firma küçük ve elinden tutulmasına ihtiyacı var.
Firmanın başına gelenler aynen şu şekilde.
El insaf…
Bu firmalar bizim, hepimizin geleceği…
Aşağıda 2022 yılına ait bir veri paylaşarak, Girişimlerin ülke ekonomisi için önemini tekrar hatırlatmak isterim.
“2022 yılında yayınlanan güncel Startup Act’e göre; 1980 ve 2005 yılları arasında, Amerika Birleşik Devletleri'nde neredeyse tüm net istihdam yaratımını 5 yaşından küçük şirketler oluşturdu. Yani bir diğer tabir ile ABD’de 25 yıl boyunca net istihdamın ana omurgasını start-up firmalar kuruluşlarından itibaren geçen beş yıl içerisinde sağlıyor. Dünya’nın en gelişmiş ekonomisi için gerçekten inanılmaz bir rakam. Ayrıca ABD'de yer alan bu start-up firmalar yılda ortalama 3.000.000 iş fırsatı yaratmaktadır”
Dünyada durum böyle iken maalesef yaşadıklarımız bu şekilde.
Bu durumun çözümü konusunda tek bir yol olduğunu düşüyor ve önerimizi yaparak, bu ayı kapamak istiyoruz.
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri olarak lütfen elinizi taşın altına koyun. Destekler ve hibeler konusunda, firmaları yapayalnız bırakmayın. Destek başvurularında minimum isterler konusunda sizler destek verin firmalarınıza.