KRİPTO VARLIK YASASI GELDİ, VERGİ DE GELİYOR MU?

Bülent TAŞ                                                  Nazmi KARYAĞDI

bulent.tas@yeniekonomi.com.tr          nazmi.karyagdi@yeniekonomi.com.tr

 

COVİD 19 döneminin slogan olan sözlerini anımsayacak olursanız “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” ve “Hayatımızda yeni pek çok yeni normal olacak” şeklindeydi.

Nitekim geride bıraktığımız iki yılda hayatımızda alışkanlıklarımız değişti, yeni iş yapma şekilleri, yeni yatırım ve ödeme araçları hayatımızda yer edindi.

Bunlardan biri de kripto varlıklar oldu.

COVİD 19 döneminde gittikçe yaygınlaşan kripto varlıklar, Türkiye’yi dünyanın en fazla kullanıcının yer aldığı dördüncü ülke konumuna getirmişti.

Hem Türkiye’de hem de tüm ülkelerde kriptonun varlıkların ne olduğu ya da ne olmadığı o dönemin popüler tartışmaları arasında yer almıştı.

Kimi ülkeler erken davranıp yasal düzenlemeler yaparak konuyu yönlendirirken kimi ülkeler de diğerlerinin yaptıklarını takip etti. Bazıları da atacağı adıma buna göre karar verdi.

Karantina nedeniyle eve kapanan küçük yatırımcılar ise bu tür hukuksal tartışmalara pek fazla ilgi göstermediler. Bir kısım insan küçük tasarruflarını kripto piyasalarına aktarırken bir kısmı da kredi çekerek, bazı varlıklarını satarak (Örneğin arabasını) kripto varlıklara yatırım yaptı.

Zira o dönemde en bilinen kripto varlıklardan Bitcoin, COVİD dönemine girerken 18 bin dolar iken 2021’de 60 bin dolara çıkmıştı.

Bugün itibariyle ise sektör içinde yer alan firmaların verdiği bilgiye göre ülkemizde kripto varlık platformlarında hesap açıp alım satım işlemi yapan kişi sayısının 10 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor.

Kripto varlıklar için yasal düzenleme

Türkiye’de kripto varlıklara ilişkin olarak 5-6 yıl önce basında şu şekilde haberler yer aldı: “SPK; Maliye, TCMB kripto varlıklara yasal düzenleme yapmak için harekete geçti.”

Nihayet bu konudaki çalışmalar tamamlanarak geçtiğimiz Mayıs ayının ortalarında 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM’ye sunuldu.

Böylece 16 Nisan 2021 tarihinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca Resmi Gazete’de yayınlanan Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik’ten sonra kripto varlıklara ilişkin yasal düzenleme den sonra konu yasa olarak sermaye piyasası hukukunda yerini bulmuş oldu.

Yasa teklifi neler getiriyor?

Kripto varlıkların vergilendirilmesi konusundaki en temel husus kripto varlıkların hukuksal olarak ne şekilde tanımlandıklarına bağlı olarak şekilleneceğiydi. Hukuksal açıdan bir zemine kavuşturulamamış olan varlıkların vergilendirilmesi, vergi hukuku açısından önemli bir konu olan “kıyas yasağı” konusunu gündeme getirmekteydi. Zira hukuksal tanımın olmadığı durumda, bir gelir unsuruna kıyasen yakınlaştırma söz konusu olacak, bu da doğal olarak vergilendirmenin hukuksal açıdan sorunlu hatta hukuksuz olmasına yol açacaktı.

Dünya uygulamasında kripto varlıklar yatırım amaçlı varlık, sermaye varlığı, finansal enstrüman, maddi olmayan varlık, maddi olmayan sermaye, varlık, finansal varlık ve mal olarak tanımlanmaktaydı.

Kripto varlıkların dış dünyadaki vergilendirme yöntemleri incelendiğinde bu tanımlamalardan hareket edildiği görülmekteydi.

Kanun teklifi, tıpkı TCMB Yönetmeliğinde olduğu gibi kripto varlıkları “gayri maddi varlık” olarak tanımlıyor. Yasanın girişinde kripto varlık, dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak elektronik olarak oluşturulup saklanabilen, dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan ve değer veya hak ifade edebilen gayri maddi varlıklar şeklinde yer alıyor.

Yürürlük ve yürütme maddeleri dahil olmak üzere 19 maddeden oluşan kanun teklifindeki önemli düzenlemeleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Kripto varlık hizmet sağlayıcıların kurulabilmesi ve faaliyete başlamaları için Sermaye Piyasası Kurulundan izin almak zorunlu hale geliyor.
  • Kripto varlık hizmet sağlayıcıların kuruluşlarına ve/veya faaliyete başlamalarına Sermaye Piyasası Kurulunca izin verilebilmesi için bilgi sistemleri ve teknolojik altyapıları konularında Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun belirleyeceği kriterlere uygunluk aranıyor.
  • Platformların faaliyet şartlarına, organizasyon yapılarına, sermayelerine, bilgi sistemlerine, pay devirlerine, yöneticilerine ve personeline ilişkin esasların belirlenmesi hususunda Sermaye Piyasası Kuruluna yetki veriliyor.
  • Platformlar üzerinden kripto varlıkların alınıp satılmasına; kripto varlıkların takasına, transferine ve saklanmasına ilişkin usul ve esasların Sermaye Piyasası Kurulu tarafından düzenleneceği belirtiliyor.
  • Özgün blokzinciri oluşturulması konusundaki yazılım mimarisi ve buna ilişkin teknolojiyi temsil eden kripto varlıkların satış ya da dağıtımının yapılması düzenleniyor, bu kapsamda dağıtık defter teknolojisinin veya benzer bir teknolojik altyapının geliştirilmesi suretiyle oluşturulan, değeri bu teknolojiden ayrıştırılamayan nitelikte olan kripto varlıkların satış ya da dağıtımının yapabilmesine yönelik Sermaye Piyasası Kurulunca belirleme yapılmasına imkân sağlanıyor.
  • Kripto varlıklar taşıdıkları özelliklere ve vadettikleri haklara göre farklı kurumların görev ve yetki alanlarına girmeleri durumunda bu kurumların görev ve yetkilerinin ilgili kripto varlıklara ilişkin olarak da kullanılabileceği açıkça vurgulanıyor.
  • 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar ile ilgili ikincil mevzuat kapsamında Türk parasının kıymetinin korunması amacıyla düzenleyici ve sınırlayıcı esasların tayin ve tespit edilebileceği ifade olunuyor.
  • Müşterilerle kripto varlık hizmet sağlayıcılar arasında sözleşme imzalanması zorunlu tutuluyor ve sözleşme unsurlarına ilişkin belirleme yapma yetkisi SPK’ya veriliyor.
  • Müşteriler ve kripto varlık alım satım platformları arasındaki olası uyuşmazlıkların çözümünde, genel hükümlerin uygulanacağı belirtiliyor. Kripto varlıklar sermaye piyasası aracı tanımı dışında tutulduğundan, kripto varlıkların Yatırımcı Tazmin Merkezi tarafından yürütülen tazmin hükümleri kapsamı dışında olduğu düzenleniyor.
  • Uluslararası kuruluşlar tarafından belirlenen kurallara uygun olarak kripto varlık transfer işlemlerinde Sermaye Piyasası Kurulu ve Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan düzenlemelere uyulması öngörülüyor.
  • Kripto varlıklara yönelik saklama hizmetinin Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yapılacak düzenleme uyarınca yetkilendirilmiş ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından uygun görülen bankalarca veya Sermaye Piyasası Kurulunca belirlenen diğer kuruluşlarca sunulmasına yönelik düzenleme yapılıyor.
  • Müşteri nakitlerinin ve kripto varlıklarının kripto varlık hizmet sağlayıcıların varlıklarından ayrı olarak tutulmasına yönelik düzenleme yapılıyor.
  • Hizmet sağlayıcıların borçları nedeniyle müşterilerin nakit ve kripto varlıklarının haczedilemeyeceği, rehnedilemeyeceği ve üzerlerine ihtiyati tedbir konulamayacağı düzenleniyor.
  • Kripto varlık hizmet sağlayıcıların bankalar nezdinde tutulmakta olan müşteri nakitlerinin, hizmet sağlayıcıların malvarlığından ayrı izlenmesi sağlanıyor.
  • Platformlar nezdinde gerçekleştirilecek denetim faaliyetlerine yönelik yetki Sermaye Piyasası Kuruluna tanınıyor.
  • İzin almaksızın kripto varlık hizmet sağlayıcısı olarak faaliyet yürüttüğü tespit edilen gerçek kişiler ve tüzel kişilerin yetkililerinin üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin günden on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacağı hükme bağlanıyor.
  • Kendisine tevdi edilmiş olan veya koruma, saklama ve gözetimiyle yükümlü olduğu para veya para yerine geçen evrak veya senetleri, diğer malları veya kripto varlıkları kendisinin ya da başkasının zimmetine geçiren kripto varlık hizmet sağlayıcı yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensuplarının, sekiz yıldan on dört yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacakları ve kripto varlık hizmet sağlayıcının zararını tazmine mahkûm edilecekleri yönünde düzenleme yapılıyor.
  • Zimmet sayılan karar ve işlemler gerçekleştirdiği tespit edilen yönetim kurulu başkan ve üyeleri, diğer mensupların, hukuken veya fiilen yönetim veya kontrolünü elinde bulundurmuş olan gerçek kişi ortaklarının müşterilere verdikleri zararla sınırlı olarak zimmete geçirildiği tespit edilen tutardan öncelikli olarak karşılanmasını sağlamak amacıyla şahsi sorumlulukları yoluna gidilerek, SPK’nın talebi üzerine doğrudan şahsen iflaslarına mahkemece karar verilebileceği hükmü düzenleniyor.
  • Her yıl platformların bir önceki yılki faiz gelirleri hariç tüm gelirlerinin yüzde biri Kurul, yüzde biri de TÜBİTAK bütçesine ilgili yılın Mayıs ayı sonuna kadar ödenerek gelir olarak kaydedileceği ifade olunuyor.

Yasa teklifinde kripto varlıkların vergilendirilmesi var mı?

Getirilen yasa teklifinde kripto varlıklara ilişkin herhangi bir vergi düzenlemesi bulunmuyor. Anlaşılan o ki bu konuda ayrı bir düzenleme getirilecek.

Aslında konunun vergisel sürecinin başlayabilmesi için öncelikle kripto varlıkların hukuksal niteliğinin belirlenmesi gerekiyordu.

Bundan sonraki aşamada vergisel düzenlemelerin de geleceğini söyleyebiliriz.

Kripto varlıkların vergilendirilmesine yönelik en kapsamlı çalışmanın 2022 yılında Vergi Konseyinde, bu makalenin yazarlarından Nazmi Karyağdı’nın da içinde yer aldığı, bir çalışma grubu tarafından yapıldığını biliyoruz. Hatta Konsey, çalışma sonucunda oluşan raporunu internet sitesi üzerinden kamuoyu ile paylaşmış durumda.

Bizim de baştan beri savunduğumuz ve Vergi Konseyinin raporunda yer bulan görüşe göre, kripto varlıkların gayri maddi varlık olarak nitelenmesi durumunda Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinin 1. fıkrasının 5. bendindeki tanıma kripto varlıkların da eklenmesi gerekiyor.

Bu durumda gerçek kişilerce kripto varlıklardan elde edilen dönemsel gelirlerin (faiz vd.) “gayrimenkul sermaye iradı”, bu varlıkların alım satımından elde edilen gelirin de GVK mükerrer 80. madde uyarınca“değer artış kazancı” olarak vergilendirilmesi söz konusu olacaktır.

Öte yandan Vergi Konseyinin çalışmasında kripto varlıkların vergilendirilmesindeki zorluklar ve belirsizlikler ile kazancın tespiti ve denetimi alanındaki sınırlılıklar nedeniyle, ilk planda bu belirsizlikler giderilinceye kadar, kripto varlık alım ve satımları üzerinden ayrı ayrı, bir geçiş süreci itibariyle, “işlem vergisi” alınması da bir alternatif olarak ifade ediliyor. Ancak bu verginin ülkemizde işlem gören kripto varlıkların fiyatını dünya piyasalarındaki fiyatlardan ayrıştırmayacak boyutta çok cüzi, örneğin yüz binde 2 vb. gibi bir oranda alınmasının da uygun olacağı belirtiliyor. Bu bağlamda Vergilendirme konusundaki gelişmeleri yakından takip etmek gerekiyor.

Son söz

Sermaye Piyasası Kanununa eklenecek yeni maddeler ile Türkiye’de kripto varlıkların hukuksal yapısına ilişkin oldukça önemli düzenlemeler getirilmiş oluyor. Böylece vergisel alanda da bazı düzenlemeler yapılabilmesinin önü açılıyor.

Ancak bu yasal düzenlemenin sağlayacağı en önemli sonuçlardan biri, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'ne (OECD) bağlı olarak faaliyet gösteren Mali Eylem Görev Gücü (FATF ) tarafından Türkiye’nin gri listeden çıkarılması olacak.