Türkiye'nin haberleşme teknolojilerinde yerlileşme ve stratejik bağımsızlık hedeflerinin tartışıldığı 2. Milli Haberleşme Ürünü Çalıştayı, Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) tarafından Sakarya'nın Sapanca ilçesinde gerçekleştirildi. Etkinlik, kamu kurumları, özel sektör operatörleri, yerli üreticiler ve akademi dünyasını bir araya getirerek, Türkiye’nin 5G ve ötesi teknolojilere geçiş yol haritasına katkı sundu.
Çalıştayın açılışında, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Osman Boyraz, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, HTK Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ruşen Kömrürcü ve OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın ile Medipol Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Arslan açıklamalarda bulundu. Konuşmacılar, haberleşme teknolojilerinde dışa bağımlılığın azaltılmasının salt ekonomik bir tercih değil, doğrudan bir milli güvenlik meselesi olduğuna vurgu yaptı.
2026'da 5G ve 600 Bin Kilometre Fiber hedefi
Bakan Yardımcısı Boyraz, haberleşme altyapısının ülkenin kalkınma omurgasını oluşturduğunu vurguladı. 2003'ten bu yana haberleşme alanına 25,6 milyar dolarlık yatırım yapıldığını ve fiber altyapının 600 bin kilometrenin üzerine çıktığını açıkladı. Boyraz, Türkiye’nin 2026 itibarıyla yeni nesil 5G altyapısını vatandaşlarla buluşturmayı hedeflediğini belirterek, "5G sadece hızlı internet değil; akıllı şehirler, otonom sistemler, savunma sanayi ve bambaşka bir çağın kapısını aralamaktır" dedi. Türkiye'nin yüzde 81 yerlilik oranıyla haberleşme uydusu üreten 11 ülke arasında yer aldığını belirten Boyraz, TÜRKSAT 6A ile kapsama alanının 5 milyar nüfusa ulaştığını bildirdi.

"Milli Teknoloji Hamlesi Dijital Egemenliktir"
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, "Milli Haberleşme Hamlesi"ni dijital bağımsızlığın sağlanması ve teknolojik alanda milli iradenin tescillenmesi anlamına gelen bir seferberlik olarak tanımladı. Türkiye'de nüfusun %90'ının internet kullanıcısı olduğunu belirterek, iletişimin ulusal güvenliğin ana bileşeni haline geldiğini kaydetti. Sayan, Milli Teknoloji Hamlesi'nin, Türkiye'nin kendi teknolojisini üreterek yükselebileceği iradenin adı olduğunu ifade etti. Bakan Yardımcısı, 5G frekans ihalesinden 3.5 milyar dolarlık (KDV dahil) bir gelir elde edildiğini ve bu sonucun Türkiye'nin teknoloji egemenliğine yönelik kararlılığının bir göstergesi olduğunu belirtti. 2026 yılı içerisinde Türkiye genelinde 5G sunumuna başlanmasının hedeflendiğini açıkladı. ULAK Haberleşme tarafından 3.000'den fazla 4.5G sahasının 5G'ye uyumlu hale getirildiğini kaydeden Sayan, 5G'nin tarım, sağlık ve akıllı şehirler gibi pek çok alanda köklü değişimleri beraberinde getireceğini söyledi.
"Yüzde 60 yerlilik hedefi"
BTK Başkanı Karagözoğlu, haberleşme altyapısını ülkenin dijital damarlarına benzetti ve bu nedenle hayati önemde olduğunu vurguladı. Geçtiğimiz ay yapılan 5G ihalesinin, Türkiye’nin dijital egemenlik iradesinin somut bir yansıması olduğunu belirten Karagözoğlu yerlilik oranlarıyla ilgili şunları söyledi: "4.5G döneminde yüzde 45 olan yerli ürün kullanımının, 5G döneminde yüzde 60’a yükseltilmesi hedeflenmiştir. Artık işletmecilerimiz, hakları Türk mühendislerine ve Türk şirketlerine ait olan çözümleri, ürün bulunabilirliğine bağlı olarak ilk aşamada en az yüzde 15, toplamda ise en az yüzde 30 oranında kullanmakla yükümlü kılınmıştır." Karagözoğlu, "Türkiye'nin verisi Türkiye'de kalacak" anlayışıyla hareket edildiğini ve ULAK Baz İstasyonu gibi projelerin bu vizyonun somut örnekleri olduğunu ifade etti. "Verisi başkasının kontrolünde olan ülkeler tam bağımsız olamaz. Şebekesi dışa bağımlı olan ülke, dijital egemenliğini koruyamaz. Bu bir milli güvenlik meselesidir" sözleriyle dijital bağımsızlık çağrısını yineledi.
HTK ve OSTİM'den Ekosistem Vurgusu
HTK Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ruşen Kömürcü, kümelenmenin 200’e yakın üyesiyle sektörün tüm paydaşlarını bir araya getiren stratejik bir platform işlevi gördüğünü belirtti. Kömürcü, HTK'nın amacının Türkiye'yi haberleşme teknolojilerinde kendi standartlarını belirleyen ve küresel pazarda rekabet eden bir konuma taşımak olduğunu söyledi.
OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın ise OSTİM'in milli üretimin simgesi olduğunu ve savunma sanayinde kazanılan yerlileşme kültürünün haberleşme gibi stratejik sektörlere yayılması gerektiğini ifade etti.

"Veriyi Kontrol Eden Dünyayı Kontrol Eder"
Medipol Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Arslan, günümüzde her şeyin veri ürettiği ve bu verinin aktığı kablosuz ağların hayati önem taşıdığını belirtti. Arslan, Türkiye'nin mevcut network altyapısında yabancı firmaların hakimiyetinin büyük bir risk teşkil ettiğini belirterek, bu durumun bir "beka sorunu" olduğunu öne sürdü. Bu kritik teknolojinin başka ülkelere teslim edilmemesi gerektiğini, bunun ekonomik değil, tamamen stratejik ve savunmayı ilgilendiren bir konu olduğunu söyledi: "Nükleerden daha büyük bir tehditle karşı karşıyayız. Onun için ot da yiyeceğiz, biraz KPI'lar da düşük olacak, biraz da maliyetleri fazla olacak ama bu tecrübeyi biz kazanacağız." 5G teknolojisinin başlangıç vizyonunun tam anlamıyla gerçekleşmediğini ve "killer application" eksikliği nedeniyle beklenen patlamayı yapamadığını dile getiren Arslan, Türkiye'nin gerçekçi beklentilerle hareket etmesi ve 6G standartlaşma sürecinde yerli firmaların tek yumruk olarak savaş vermesi gerektiğini vurguladı.
Sapanca’da gerçekleştirilen Çalıştay, yerli mühendislik, inovasyon ve iş birliği ruhunun, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda teknolojik bağımsızlığı inşa etme yolunda en büyük itici güç olduğunu bir kez daha gösterdi. Sektör, 5G'ye geçiş sürecinde yerli ürün kullanımını artırma ve uluslararası alanda rekabet edebilecek çözümler geliştirme kararlılığını pekiştirdi.