
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Türkiye menşeli yapay zeka geliştiren firmaların sayısının 2024 yılında 1195’e ulaştığını bildirdi.
Türkiye Bilişim Derneği (TBD) tarafından düzenlenen “41. Ulusal Bilişim Kurultayı”, “Dijital Geleceğe Yolculuk” ana temasıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda (BTK) başladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan’ın katılımıyla gerçekleştirilen kurultayın açılışında Sayan ile birlikte Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu ve Türkiye Bilişim Derneği Genel Başkanı Rahmi Aktepe konuşma yaptı.
Haberleşme ve bilgi teknolojilerinin tüm dünyanın ortak kaygısı haline geldiğini belirten Bakan Sayan, bu sektörün alt kollarındaki rekabetin sadece şirketler arasında olmadığını, aynı zamanda ülkeler arasında da rekabetin ana konusu haline geldiğini bildirdi. Bilişim teknolojilerinde iddiası olmayan ve bu konulara yatırım yapmayan ülkelerin geleceğin dijital dünyasında yeri olmadığını ifade eden Sayan, “Teknolojinin de bizi hızla dönüştürdüğü bu dünyada özellikle IoT cihazları dijitalleşmenin temel taşlarından biri haline geldi. Nüfus artışı stabilleşirken IoT cihazlarının kullanımı katlanarak artıyor. Akıllı ev cihazlarının yanı sıra IoT cihazları sağlık, tarım, lojistik gibi birçok sektörde dönüşümün temelini oluşturuyor. Enerji ve su gibi kaynak kullanımından şehir içi trafik kontrolüne, çevre ile ilgili denetimlere kadar artık hayatımızın her alanında IoT var.” dedi.
“2027 yılına kadar yapay zekâ 1 milyar dolara ulaşacak”
2024 yılının teknolojideki en popüler başlığının yapay zekâ olduğunu vurgulayan Sayan, yapay zekanın dünya genelinde yaygınlaşmasının hızlı bir şekilde devam ettiğini söyledi. Sayan, “Bu yıl yayımlanan küresel teknoloji raporuna göre, yapay zekâ odaklı teknoloji yatırımlarının 700 milyar doları aştığını görüyoruz ve bununla birlikte 2027’ye kadar yapay zekâ pazarının 1 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu rakamlara göre, yapay zekâ sadece teknolojik bir yenilik olmaktan çok daha öte toplumsal, ekonomik ve stratejik olarak dönüşümlerin merkezinde yer alıyor. Ülkemizde de bu konudaki çalışma ve yatırımlar artıyor. Türkiye menşeli yapay zekâ geliştiren firmaların sayısı 2024 yılında 1195’e ulaştı.” ifadelerini kullandı.
“5G ötesi verimli teknoloji ekosistemi oluşturmak amacıyla birçok çalışma yürütüyoruz”
Teknoloji yarışında Türkiye açısından, 5G ve ötesi teknolojilerin haberleşme açısından önemli bir alan olduğunu vurgulayan Sayan, şunları aktardı: “5G’nin düşük gecikme süresi ve daha yoğun bağlantılı cihaz desteğinin, yapay zekâ modellerinin daha iyi beslenmesini mümkün kılacağı, IoT ekosisteminin gelişmesini hızlandıracağı aşikâr. Ülkemizin kendi milli imkanlarıyla 5G’ye geçmesi için milli teknoloji hamlesinden aldığımız güçle biz çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu vizyon çerçevesinde hedefimiz yüksek teknoloji ürünlerini ülkemizde yerli ve milli imkanlarla üretebilmek ve Türkiye yüz yılına yakışır bir şekilde dünyanın en güçlü devletleri ve refah seviyesi en yüksek toplumlar düzeyine çıkarabilmek. Bu kapsamda 5G ötesi verimli teknoloji ekosistemi oluşturmak amacıyla birçok çalışma yürütüyoruz.”
Yerli ve milli imkanlarla 6G alanında çalışmalara başladıklarını ifade eden Sayan, “5G ile ilgili patentler alınmış durumda; biz bu noktada 6G ile ilgili çalışmalara başlamış bulunuyoruz. 5G ürünleşmiş durumda. 6G’nin gerek patentleri gerek standartlarının oluşturulması gerekiyor.” dedi.
Dijitalleşmenin en önemli ayaklarından birinin bu dönüşümü layığıyla başaracak nitelikli insan kaynağını geliştirmekten geçtiğini söyleyen Sayan, Türkiye’nin önemli genç potansiyele sahip olduğunu belirterek birçok ülkeye göre avantajlı konumda olduğunu bildirdi.
“Teknolojide bağımsız olabilmek güvenliğimizi de sağlayabilmek için hayati önem taşıyor”
Teknolojinin ortaya çıkardığı risklere de değinen Sayan, “2024 yılında dünya genelinde siber güvenlik harcamaları 250 milyar doları aşmış durumda. Her 11 saniyede bir siber saldırı gerçekleşiyor. Bu saldırılar bireylere, şirketlere hatta devletlere ciddi güvenlik tehditleri ve maliyetleri oluşturabiliyor. Dolayısıyla siber güvenliğin ne kadar önemli ve hassas bir konu olduğunun farkındayız. Bu tedbiri oluştururken yerli ve milli yazılımlar bizim için çok kritik bir role sahip. Teknolojide bağımsız olabilmek sadece ekonomik yönden değil, güvenliğinizi de sağlamak için hayati önem taşıyor. Güvenlik risklerini bertaraf etmenin en sağlam yolu teknolojiyi dışa bağımlı olmadan geliştirmektir.” değerlendirmesinde bulundu.
USOM’un yalnızca teknik bir merkez olmadığını aynı zamanda tüm kurumlara ve şirketlere rehberlik ettiğini söyleyen Sayan, “Tamamen kendi yerli imkanlarımızla geliştirdiğimiz Avı, Azap, Kasırga, Atmaca ve Kule gibi yazılımlarla ele geçirilmiş veya zararlı yazılım ulaşmış sistemleri tespit etmek ve analiz etmek mümkün hale geliyor. Bu korumalar sayesinde saldırılar daha gerçekleşmeden başlangıç aşamasında fark ediliyor ve ivedilikle önlemler alınıyor.” dedi.
“BTK Akademi 2,5 milyonu aşan kullanıcı sayısını aştı”
BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, kentsel dönüşüm süreçlerinin önemli olduğunu ve sadece bir binanın yeniden inşa edilmesi olarak görülmemesi gerektiğini belirtti. Dönüşüm süreçlerinde internet ve haberleşme yapılarının da inşa edilmesi gerektiğini ifade eden Karagözoğlu, dijital dönüşümün herkesin ortak meselesi haline geldiğini söyledi: “İleri teknolojilerde yerlileşme oranını artırmak, milli yazılım ve donanım projelerini desteklemek bizim temel hedeflerimiz arasında. Ancak biliyoruz ki bu hedeflere ulaşmanın yolu nitelikli insan kaynağı geliştirmekten geçiyor. Türkiye genç nüfusuyla büyük bir potansiyele sahip. BTK Akademi gençlerimize ve bilişim sektörü çalışanlarına yönelik sunduğu ücretsiz eğitimlerle ülkemizin nitelikli insan kaynağını güçlendirme yolunda önemli bir misyon üstleniyor. Verdiğimiz eğitimler yalnızca teknik eğitimler kazandırmakla kalmıyor; aynı zamanda dijital becerilerin geliştirilmesi ve bu becerilerin global ölçekte rekabet edebilecek düzeye çıkarılmasını hedefliyor.”
Karagözoğlu, BTK Akademisi'nin 2,5 milyonu aşan kullanıcı sayısına ulaştığını bildirdi.
TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe de ikinci yüzyılına giren Türkiye’nin bilişim temelli bir ülke olması için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Bilişimin sadece savunma ve ekonomi için değil, tüm sektörler için önemli olduğunu belirten Aktepe, Türkiye’nin kalkınmasının, güçlenmesinin ve rekabet gücünün artmasının bilişim teknolojileriyle sağlanabileceğini vurguladı. Aktepe ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin “bilişim adası” olması yönünde de önemli yol kat ettiklerini bildirdi.