
Sağlıktan eğitime, tarımdan ulaşıma kadar farklı sektörlerde sürdürülebilir sonuçları hızlandırmak için kullanıldığında teknoloji, iyilik için önemli bir güç olabilir. 5G, sürdürülebilirliğin ilerletilmesinde inovasyon ve işbirliğinin gücüne şimdiden tanık olduğumuz önemli bir dönüm noktası haline geliyor.
Bugün toplumumuzun karşı karşıya olduğu en acil zorluklardan biri, enerji tüketimimizi ve karbon ayak izimizi nasıl azaltacağımızdır. 5G ağları genişledikçe ve yeni uygulama ve hizmetleri mümkün kıldıkça, daha fazla güç ve kaynağa ihtiyaç duyacak. Ağ altyapımızın ve cihazlarımızın enerji verimliliğini optimize etmenin yollarını bulmak zorundayız ve bu, çok büyük bir etki yaratma potansiyeli taşıyor.
J Gold Associates tarafından ABD'deki tüm hücre sitelerinde yapılan analize göre, toplam hücre sitesi gücündeki her %10'luk azalma, en az 195.000 hane için yeterli elektrik üretebilir. %40 oranında bir azaltımla, enerjinin yeniden kullanımı Seattle büyüklüğünde bir şehre (nüfusa göre) ya da Lüksemburg gibi bir ülkeye güç sağlayabilir. Enerjinin azaltılması müşterilerimiz için de çok önemli. Elektrik faturası, telekomünikasyon için toplam şebeke işletme giderlerinin %20’si ila %40'ını temsil ediyor ve Kapsam 2 emisyonlarına önemli bir katkıda bulunuyor1. Aslına bakılırsa Verizon, operasyonel karbon ayak izinin %90'ının şebekelerine güç sağlamak için kullanılan elektrikten kaynaklandığını tahmin ediyor.
5G sürdürülebilirliğini tek başımıza başaramayız ve sürdürülebilir ağ ekosistemini oluşturmak için teknoloji satıcıları, operatörler, hizmet sağlayıcılar, hükümetler, STÖ'ler, endüstri liderleri ve başka aktörlerle, bir endüstri ekosistemi olarak birlikte çalışmalıyız. Donanım, yazılım, yapay zekâ ve ötesindeki en son gelişmeleri uygulayarak, hepimizin net sıfır hedeflerimize ulaşmamıza yardımcı olacak değişime ve inovasyona yön verebiliriz.
5G ağ verimliliğini yazılımlar ve donanımlarla optimize etmek
5G ağları iletişim kurma, çalışma ve oyun oynama şeklimizi dönüştürüyor. Veri yoğun uygulamalar ve hizmetler için daha yüksek hızlar, daha düşük gecikme süresi ve daha yüksek kapasite sağlıyorlar. Bununla birlikte, artan güç tüketimi, Intel'in 2040 yılına kadar küresel operasyonlarında net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşma taahhüdü gibi endüstriler genelinde sürdürülebilirlik hedefleri için bir zorluk teşkil ediyor.
Peki çevresel etkimizi azaltma ihtiyacıyla 5G'nin faydaları arasındaki dengeyi nasıl sağlayabiliriz?
Intel olarak, her yeni nesil silikonların performans ve verimlilik sınırlarını sürekli olarak zorluyoruz. Sözgelimi 4. Nesil Intel Xeon Scalable işlemcilerimiz, sanallaştırılmış radyo erişim ağları (vRAN) iş yükleri için bir önceki nesle göre aynı güç zarfında iki kattan fazla performans sunuyor2. Ayrıca operatörlere bulut tabanlı ağlara geçişlerinde yardımcı olmak için en geniş yerleşik hızlandırıcı yelpazesini de sunuyorlar.
Donanım tek başına yeterli değil. Ürünlerimizin güç tüketimini, kaliteden ya da güvenilirlikten ödün vermeksizin optimize edebilecek yazılımlara da ihtiyacımız var ve 5G için Intel® Infrastructure Power Manager yazılımı, Intel 4. Nesil Xeon işlemcileri kullanarak çalışma zamanı CPU güç tasarrufuna3 %30 oranında ekleme yapıyor.
Endüstriler genelinde daha sürdürülebilir sonuçları hızlandırmak
Donanım ve yazılım inovasyonlarımızı birleştirerek; enerji verimli altyapı oluşturmaya, enerji tüketimini karbonsuzlaştırmaya ve endüstriler genelinde daha sürdürülebilir sonuçlar elde etmeye yardımcı olacak 5G ağlarını ve uç bilişimi dağıtacak bir dizi çözümü operatörlere sunuyoruz.
Örneğin karbon emisyonlarını azaltmanın en etkili yollarından biri elektrik şebekesinin kendisini sanallaştırmaktır. Dijital kontrol, izleme ve 5G özellikleriyle akıllı şebeke enerji üretim, iletim ve dağıtım ağlarını geliştirebileceğiz. Bu da yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandırmaya ve şebeke direncini artırmaya yardımcı olacak.
Bir başka örnek de 5G'nin envanter yönetimini optimize eden ve atıkları azaltan daha akıllı üretim süreçlerine olanak sağlaması. 5G ağlarının desteklediği gerçek zamanlı veri analitiği ve otomasyon sayesinde, endüstri yılda 67,4 milyon metrik ton CO2 azaltımına ulaşabilir.
Ayrıca veri merkezi ve ağlar dünya enerji tüketiminin %2-3'ünü teşkil ederken, yaratabileceğimiz en büyük etki, teknolojiyi kullanarak diğer endüstrileri karbondan arındırmak ve onları daha enerji verimli hale getirmek. 5G, yapay zekâ ve uç bilişim teknolojilerinin enerji tüketimini optimize etmek ve karbondan arındırmak için uygulanması, ağlarımızın sürdürülebilirliğini artırabilir ve etkiyi hızlandırabilir.
Temel endüstriyel kullanım örneklerinin ötesinde, başkalarına da su gibi doğal kaynakları nasıl kullanacaklarını ve koruyacaklarını yeniden keşfetmeleri için ilham verecek teknoloji çözümlerini oluşturuyoruz. Intel geçtiğimiz yıl Microsoft, Terasic ve Analog ile güçlerini birleştirerek mühendislere, öğrencilere ve üreticilere yaratıcılıklarını sergilemeleri için ilham veren küresel bir tasarım yarışması olan InnovateFPGA için bir yarışma platformu oluşturdu. Sonuçlar -deniz yaşamının korunmasından atık işlemeye kadar- uç bilişimle yaratılabilecek olağanüstü sürdürülebilirlik sonuçlarını gözler önüne seriyor. Daha fazlasını buradan izleyebilirsiniz.
Sürdürülebilir 5G ağları için sırada ne var?
5G ağlarının geleceğine baktığımızda, sürdürülebilirliği büyük ölçekte teşvik etmek için muazzam bir fırsat görüyoruz. Bunu başarmak için, endüstri ekosistemi genelinde kolektif inovasyonun ve işbirliğinin gücünden yararlanmamız gerekiyor.
İşte bu yüzden yazılım geliştirmeyi demokratikleştirmeye ve iş uzmanları, teknoloji uzmanları ve daha geniş topluluk katılımına olanak tanıyan geliştirici platformlarını sağlamaya kararlıyız. Bunu yaparak, kolektifi güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda 5G sürdürülebilirliğiyle ilgili daha büyük sorunu çözmeye yönelik yaklaşımlarımızda giderek daha yaratıcı bir hale geliyoruz.
Ayrıca bu özelleştirmeyi ağın ucuna, yani Ethernet ağ adaptörüne ya da denetleyicisine de taşıdık. Her sunucunun bir sunucuya ihtiyacı var ve bu sunucular da daha sürdürülebilir bir yaklaşım sunmak için bir fırsat teşkil ediyor.
Pat Gelsinger'in deyişiyle, birlikte çalıştıklarında giderek daha fazla elimizin altında olan yeni gelişen teknolojiler "sihirli." Bu teknolojiler yalnızca 5G'yi verimli ve sürdürülebilir bir şekilde ölçeklendirmemizi sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda çağımızın en karmaşık sorunlarından bazılarını birlikte çözmemizi de mümkün kılacak.