
Amerika Birleşik Devletleri, Çinli teknoloji devi Huawei'yi İran yaptırımlarını ihlal etmek ve Amerikan şirketlerinin ticari sırlarını çalmakla suçladı.
ABD Adalet Bakanlığı konuya ilişkin açıklamasında ayrıca şirketin Mali İşler Direktörü (CFO) Mıng Vancou'ya da 13 ayrı suçlama yöneltildiğini duyurdu. Huawei'nin "bankalara yalan söylemek", "kara para aklamak" ve "para transferi dolandırıcılığı" gibi suçlarla adaleti engellediği öne sürülen açıklamada, şirketin aynı zamanda ABD'li telekomünikasyon şirketi T-Mobile'ın ticari sırlarını çalmakla suçlandığı kaydedildi.
Amerikan makamlar, Kanada'da tutuklanan Huawei CFO'su Mıng'ın de ABD'ye teslimi için resmi başvuruda bulundu. Mıng, ABD'ye teslim edilmesi durumunda Huawei'nin İran ile faaliyetleri konusunda "ABD bankalarını yanlış yönlendirmek" başta olmak üzere 13 ayrı suçtan yargılanacak.
ABD, Huawei'nin Çin hükümetiyle iş birliği yaptığını ve firmanın ürünlerinde casusluk için kullanılabilecek yazılımlar olduğunu savunuyor. Çinli şirketse, ABD'nin henüz somut kanıtlarını kamuoyuyla paylaşmadığı iddiaları reddediyor.
Huawei casusluk suçlamalarını reddetti
Huawei'nin kurucusu Ren Zhengfei, uzun süren sessizliğini düzenlediği basın toplantısı ile bozarak, şirketin Çin adına casusluk yaptığı suçlamalarını reddetti ve Huawei'nin hiçbir ülkeden uygunsuz şekilde sağlamadığını söyledi. Zhengfei, Shenzhen’de düzenlediği basın toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Huawei’nin dünyadaki hiçbir ülkeye zarar verecek eylemlerin içinde olmayacağının altını çizen Ren Zhengfei, şirketin kimden gelirse gelsin bu tür taleplere cevap vermeyeceğini, hali hazırda Çin hükümetinin de kesinlikle bu tür bir talepte bulunmadığını söyledi.
Huawei krizi nasıl başladı
Kanada, ABD'nin İran yaptırımlarını delmek için sahtekarlık yaptığı gerekçesiyle Washington yönetiminin talebi üzerine Huawei Mali İşler Direktörü (CFO) Mıng Vancou'yu 1 Aralık'ta Vancouver'da uçakla aktarma yaparken gözaltına almış, olay basına daha sonra açıklanmıştı.
Çin, Kanada'nın Pekin Büyükelçisi John McCallum'u Dışişleri Bakanlığına çağırmış ve Mıng’ın serbest bırakılmasını talep ederek aksi durumda bunun "ciddi sonuçları olacağı" uyarısında bulunmuştu.
Çin tarafı, Mıng vakasından sonra Kanadalı iş adamı ve girişimci Michael Spavor ve eski diplomat Michael Kovrig'in ulusal güvenliği tehdit eden etkinliklere karıştıkları gerekçesiyle gözaltına alındığını açıklamıştı.