Türkiye’de sahte kimlik kullanılarak gerçekleştirilen elektronik imza edinme girişimlerinin artması, kritik işlemler için büyük bir güvenlik açığı oluşturdu. Islak imzaya eşdeğer yasal geçerliliği olan e-imzaların usulsüz yollarla edinilmesi, vatandaşları yüksek maddi kayıplar ve hukuki problemlerle karşı karşıya bırakma tehlikesi taşıyor. Bu kritik riske karşı, yerli bir çözüm olan biOnay devreye girdi.
Çipli kimlik kartı doğrulamasını biyometrik güvenlik teknolojileriyle birleştiren biOnay, e-imza başvurularındaki sahtecilik riskini sıfırlamayı amaçlıyor. GSM aboneliğinden banka hesabı açılışlarına, tapu işlemlerinden kredi sözleşmelerine kadar hayatın her alanında temel kimlik aracı olarak kullanılan yeni kimlikler, sahte kullanıma karşı artık çok daha güçlü bir bariyerle korunuyor.
19 yıllık tecrübe ile geliştirilen biOnay, e-imza başvurusunu çok katmanlı bir doğrulama yapısına dönüştürdü. Sistem, çip ve parmak izi doğrulama ile kişinin işlem noktasında olduğunu ve kendi rızasıyla işlem yaptığını kanıtlıyor. Bu sayede, başkası adına e-imza alınması engellenerek bireyler ve kurumlar en kritik dijital işlemlerde güvenli bir zemine taşınıyor.
biOnay Genel Müdürü Ümit Usta, konuya ilişkin çarpıcı bir açıklama yaptı: “Sahte kimlikle alınmış e-imzalar; kişinin bilgisi dışında yasal geçerli sözleşmelerin imzalanması, kredi kullanılması gibi ağır sonuçlar doğurabiliyor. Bu riskin temel kaynağı, başvuru süreçlerindeki kimlik doğrulama zaafiyetleridir.”
Usta, geliştirdikleri teknolojiyle ilgili olarak, “biOnay olarak biz, e-imza başvurularını güvenli, izlenebilir ve denetlenebilir bir yapıya kavuşturuyor, sahteciliği daha oluşmadan engelliyoruz,” ifadelerini kullandı.