Son dönemde bulut hizmetlerinde yaşanan küresel teknik arızalar, bankalardan basit not uygulamalarına kadar dijital dünyayı durma noktasına getirdi. Tek bir sisteme bağlı kalmanın yarattığı bu risk, işletmeleri iş sürekliliğini sağlamak için Özel 5G Ağlarına yöneltiyor.
Özel 5G ağları, en basit tabiriyle şirketlerin kendi "mini internetlerini" kurması anlamına geliyor. Kamuya açık internet hatlarından bağımsız çalışan bu sistem, genel şebekede kesinti olsa bile fabrikaların, hastanelerin veya lojistik firmalarının iletişimini sürdürmesini sağlıyor. Bu ağlar daha hızlı veri akışı sunarken, dış dünyadan izole olduğu için yüksek güvenlik vadediyor.
Bu özel ağların verimli kullanılması için dayanıklı teknolojilere ihtiyaç duyuluyor. Örneğin, Panasonic TOUGHBOOK G2 gibi tabletler, Wi-Fi ya da ortak altyapıya ihtiyaç duymadan doğrudan 5G ağına bağlanabiliyor. Bu sayede sahadaki ekipler, internet genelinde bir çökme yaşansa dahi işlerini yapmaya ve veri aktarmaya devam edebiliyor.
Gelecek Hibrit Olacak
Uzmanlara göre, işletmelerin "dayanıklılık" anlayışı değişiyor. Eskiden sadece yedek jeneratör bulundurmak yeterliyken, artık yedekli ve bağımsız bir bağlantı ağına sahip olmak gerekiyor. Gelecekte genel işler için kamuya açık bulut sistemleri kullanılmaya devam ederken, hayati önem taşıyan operasyonların Özel 5G ağları üzerinden yürütüldüğü hibrit bir yapıya geçilmesi bekleniyor.