
Dijital egemenlik, günümüzde yalnızca yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda her kurum için stratejik bir öncelik haline gelmiştir. Avrupa Komisyonu'nun "State of the Digital Decade 2025" (Dijital On Yıl 2025) raporu da bu gerçeğin altını çizerek, veriler, operasyonlar ve teknolojik altyapı üzerindeki tam kontrolün ne kadar hayati olduğunu vurgulamaktadır.
Red Hat, bu dönüşümde kurumların yanında duran bir iş ortağı olarak, açık kaynak ve açık hibrit bulut yaklaşımıyla onlara şeffaflık, esneklik ve tam kontrol sunuyor. Red Hat Türkiye ve CIS Bölgesi Genel Müdürü Haluk Tekin, dijital varlıkların ve tedarik zincirlerinin kontrolüne yönelik artan endişelerin, kurumları daha bağımsız bir yapıya yönelttiğini belirtiyor. Tekin'e göre, Red Hat'in kurumsal açık kaynak çözümleri ve açık hibrit bulutun sunduğu esneklik, bu zorlukların aşılmasında önemli bir rol oynuyor.
Red Hat, egemen bir dijital altyapı sunma konusundaki taahhütlerini beş temel başlık altında topluyor:
- Açık Kaynakla Şeffaflık ve Güven: Açık kaynak yazılımlar, denetlenebilirlik ve güvenlik açısından şeffaf bir temel sağlar. Red Hat, Sigstore ve Trusted Application Pipeline gibi teknolojilerle yazılım tedarik zincirini güvence altına alır.
- Açık Hibrit Bulut ile Özgür Seçim: Kurumlar, iş yüklerini istedikleri altyapıda çalıştırabilir ve tedarikçiye bağımlılıktan kurtulur. Red Hat çözümleri, her ortamda tutarlı bir mimari sunar.
- Operasyonel İstikrar: Red Hat platformları, Dijital Operasyonel Direnç Yasası (DORA) ve Siber Dayanıklılık Yasası (CRA) gibi düzenlemelere uyum sağlayarak veri güvenliği ve hizmet sürekliliğini garanti eder.
- Yerel İşbirliği: Red Hat, bölgesel iş ortaklarıyla birlikte çalışarak yerelleştirilmiş ve egemen çözümler geliştirir.
- Egemen Yapay Zekâ Altyapısı: Red Hat platformları, yapay zekâ (YZ) iş yüklerinin Avrupa Birliği Yapay Zekâ Yasası gibi mevzuatlara uygun şekilde dağıtılmasına imkan tanır.