• Biz Kimiz
  • Künye
logo
MEDOC
logo
  • Anasayfa
  • ICT Etkinlik
  • Gündem
  • Bilişim
  • Telekom
  • Savunma
  • Enerji
  • e-Mobilite
  • Oyun
  • Kariyer
  • Röportaj
  • Dergi
  • Yazarlarımız
MEDOC
  1. Anasayfa
  2. Bilişim
  3. Dijitalleşme ile Türk tarımını, tarım 4.0’a taşımayı hedefliyoruz
Dijitalleşme ile Türk tarımını, tarım 4.0’a taşımayı hedefliyoruz

Dijitalleşme ile Türk tarımını, tarım 4.0’a taşımayı hedefliyoruz

ICT Media ICT Media
9 Haziran 2020 00:00
Paylaş

Uzun yıllar kendi kendine yetebilen sayılı ülkeler arasında yer alan Türkiye, son yıllarda tarımla yeni politikalar geliştirmeye, yeni adımlar atmaya başladı. Bu adımların merkezinde ise dijital dönüşüm yer alıyor. Bu çerçevede 2020 yılı Bakanlık tarafından tarımda dijitalleşme yılı ilan edildi. Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi TUNÇ, Dünyada yükselen küreselleşme ve teknolojinin artan kullanımının dijitalleşmeyi zorunluluk haline getirdiğini söyledi. Yeni hayata geçirilen Dijital Tarım Pazarı hakkında bilgi veren Tunç, tarımda dijital dönüşümün amaçlarını, temel parametrelerini ve akıllı tarım uygulamalarını ICT MEDIA’ya anlattı.

ICT MEDIA: Çin merkezli korona virüs salgını bütün dünyayı olduğu gibi ülkemizi de etkiledi. Salgının yayılımını önlemeye yönelik alınan zorunlu tedbirler ve karantina sürecinin tarım sektörüne yansımaları nasıl oldu? Salgının çiftçiler üzerindeki etkisini minimize etmek için yapılan çalışma ve alınan tedbirler nelerdir? Kısaca bilgi verir misiniz?

Mehmet Hadi TUNÇ: Çin’de başlayan ve tüm dünyada etkisini sürdüren yeni tip korona virüs, tarım ve gıdanın ülkeler için önemini bir kez daha ortaya koymuştur.

Bu bağlamda, ülkemizde de gıda arz güvenliğinin temini için tarımsal üretimin kesintisiz bir şekilde devam ettirilmesi önemlidir. Bu amaçla ekim, dikim, gübreleme, sulama, ilaçlama, çapalama, bakım gibi faaliyetlerin aksatılmadan yürütülebilmesi için çiftçilerimizin arazilerine, bahçelerine, seralarına veya çiftliklerine ulaşmaları için Bakanımız Sayın Bekir Pakdemirli’nin başkanlığında ilgili bakanlıklarla koordineli olarak gerekli tedbirlerimizi almaya devam ediyoruz.

Bunun yanında gübre, tohum, ilaç, yem gibi tarımsal girdilerin üretimi, erişimi ve dağıtımının kesintisiz devam etmesi için de tedbirler alınmış durumda.

Ayrıca, tarım işçilerinin hijyen ve koruyucu malzemelere erişimin kolaylaştırılması; mevsimlik tarım işçilerinin faaliyetlerine devam edecek şekilde nakilleri ve barınma koşullarının düzenlenmesi amacıyla da gerekli tedbirler alındı.

Öte yandan hasat edilen ürünlerin pazara arzının kesintisiz bir şekilde sağlanmasına yönelik lojistik imkânlar için ise İçişleri, Sağlık ve Ticaret Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüyoruz.

Temel ürünlerde üretim miktarımız yurt içi ihtiyacı karşılayacak düzeydedir. Tarımsal üretimin devamını sağlamak üzere aldığımız tedbirlere ilave olarak gıda ürünlerinin stok durumu ve fiyat değişimlerini de günlük olarak takip ediyoruz.

Bu bağlamda, Ticaret Bakanlığı ile iş birliği halinde tarım ve gıda ürünlerinin ithalat ve ihracatını yakından takip ediyor ve gerekli görüldüğünde ivedi olarak tedbirlerimizi alıyoruz.

Örneğin, limon, patates ve soğan gibi ürünlerin ihracatını ön izne bağladık. Ancak patates ve soğanda ilk hasatlar geçtiğimiz günlerde başladığı için arz ve talep dengesine göre bu ürünlerin ihracatına kontrollü bir şekilde yeniden izin vermeye başladık. Limon hasadı Ağustos sonu ve Eylül ayında başlayacak. Arz ve talep dengesine göre limonla ilgili de ihracat politikası uygulanacak.

Ayçiçeği tohum ve ham yağında, ithalatta gümrük vergisi ve gözetim değerlerinde Ticaret Bakanlığı tarafından indirim yapılmıştı. Bu ürünlerin yurtiçi hasat tarihi dikkate alınılarak gümrük uygulamaları Haziran ayından itibaren kademeli olarak tekrar belirlenen oranlara gelecektir.

Yine çeltik ithalatında gümrük vergisi de Ticaret Bakanlığı tarafından indirilmişti. Bu ürünün yurtiçi hasat tarihi dikkate alınılarak gümrük vergisi Haziran ayından itibaren kademeli olarak belirlenen oranlara tekrar gelecektir.

ICT MEDIA: Küresel salgın tarımın stratejik bir sektör olduğunu bir kez daha herkese gösterdi. Bazı ülkeler tarımsal ürün ihracına yönelik sınırlamalar getirdi. Türkiye’nin tarımda kendi kendine yetebilme potansiyeli olan ülkemiz, tarıma elverişli topraklarını koruyabilmesi, geliştirmesi, üretimde verimliliğinin arttırılması ve iyi tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması için neler yapması gerekir?

Mehmet Hadi TUNÇ: Pandemi sürecinde bakanlık merkez ve taşra teşkilatı olarak bütüncül bir yaklaşımla yoğun bir mesai içerisindeyiz. Sürecin olası olumsuz etkilerini en aza indirmek için yapılması gereken iş ve işlemleri planlıyor ve sahada bunları hayata geçiriyoruz.

Virüsün Çin’de ortaya çıktığı tarihten itibaren, Şubat ayında daha ülkemizde görülmeden önce, biz zaten Bakanlık olarak tedbirlerimizi almış, gıda-arz güvenliğimizi kontrol etmiştik. 15 Mart’ta virüsün ülkemizde görülmesiyle birlikte ise öncelikle hemen Bakanlığımız bünyesinde Bilim Kurulu oluşturduk. Kurduğumuz “Ürün Masaları” ile 50’ye yakın ürünün hasat, rekolte, gümrük vergileri, ithalatı, ihracatı ve yeterliliği gibi birçok konuyu yakından takip etmeye başladık. Tarımsal üretimin içinde olan çiftçilerimizi sokağa çıkma yasağından muaf tuttuk. Tarımsal destekleme başvuru sürelerini uzattık. Süt üretiminin sürdürülebilirliği için; 2019 Aralık, 2020 Ocak, Şubat ve Mart ayı çiğ süt prim desteğini, 15 Kuruş’a kadar artırdık. Çiftçilerimizin, Mayıs ve Haziran aylarında vadesi gelecek Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan Hazine destekli kredi geri ödemelerini de faizsiz olarak 6 ay erteliyoruz. Orman Genel Müdürlüğümüz tarafından verilen ORKÖY kredilerinin taksitlerini, herhangi bir başvuru şartı aranmaksızın 3 ay süre ile erteledik. Hazineye ait tarım arazileri için Nisan, Mayıs ve Haziran kiralarını 6 ay süre ile erteledik. Hayvancılık alanında önemli çalışmalar ve hedefler içerisindeyiz. Küçük aile işletimlerine destek olmak amacıyla; büyükbaş hayvan başı 65 lira ve küçükbaş hayvan başına 6,5 lira olmak üzere, toplamda 100 milyon liralık yem desteği vereceğiz.

Bitkisel üretimde sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla yazlık ekiliş programı başlatarak tarım takviminin elverdiği alanlarda üreticilerimize %75 hibe yoluyla tohum dağıtarak özellikle stratejik öneme sahip ve arz açığı olan ürünlerin ekilişinin yapılmasını sağladık.

Kısıtlı zaman içerisinde hareket ederek 350 bin dekar alanda tohum ile toprağı buluşturduk. Üreticilerimize 6.100 ton buğday, arpa, mercimek, kuru fasulye, mısır, ayçiçeği, çeltik tohum dağıttık. Amacımız ekilmeyen, atıl durumdaki boş arazileri tarımsal üretime kazandırmak.

Önümüzdeki dönemde, üreticimizle birlikte ekilebilir arazileri tarım kazandıracağız, boş alan bırakmaksızın üretimimizi artırmak için yeni projeler hayata geçirerek hem ülkemizin ihtiyacını karşılayacak hem de ürettiğimiz ürünlerle dünyaya ürün tedarik eden ülke konumuna geleceğiz.

Başta buğday olmak üzere hububat üretiminde geçen yıla göre %5-8 artış bekliyoruz.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile koordineli çalışılarak atıl durumdaki hazine arazilerinin tarımsal üretime kazandırılması amacıyla tarım takviminin elverdiği, öncelikle “Bingöl, Erzurum, Erzincan, Kars, Kayseri, Muş ve Sivas” illerimizde, hazine arazilerinin İl Müdürlüklerine tahsisini sağladık. Tahsis edilen alanların tarıma elverişli olanlarının tespitinin ardından, üreticilerimize örnek ekilişler yapılması amacıyla tahsis çalışmalarımız devam ediyor.

İyi tarım uygulamaları faaliyetleri kapsamında ülkemizde üretimi yapılan 135 çeşit ürün bulunmakta olup, başlıca ürünler antepfıstığı, zeytin, kayısı, üzüm, çeltik, kimyon, fındık, mandalina, elma, patates, limon, mısır, portakal, çeşitli tarla bitkileri ile sebze ve meyvelerdir. Ayrıca hayvansal üretim de gelişmekte olup, et, süt, tavuk, hindi, yumurta, alabalık, levrek ve çipura ürün olarak piyasalarda yerini almaya başladı.

İyi Tarım Uygulamaları çalışmaları 2004 yılında başlatılmış ve 2007 yılında da ilk sertifikalı üretim gerçekleştirilmişti. İyi tarım uygulamalarını 2008 yılında destek kapsamına aldık. Bu çerçevede, bitkisel üretim için bugüne kadar toplamda 881 milyon lira destek ödemesi yaptık çiftçilerimize. Geçen yıl ödediğimiz tutar ise 232 milyon liranın üzerinde gerçekleşti.

Ayrıca, Bakanlığımızca “İyi Tarım Uygulamalarının Kontrolü ve Yaygınlaştırılması Projesi de yürütülüyor.

ICT MEDIA: Bilgi teknolojilerindeki büyük dönüşüm tarım sektörünü de etkiliyor. Tarımda dijital dönüşümün parametreleri nelerdir? Büyük veri ve teknoloji temelli dijital dönüşümün tarım sektörüne sağlayacağı avantajlar nelerdir? Bakanlık olarak tarımda dijital dönüşümle ilgili olarak yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?

Mehmet Hadi TUNÇ: Tarım, insanlığın yaşamını sürdürebilmesi için zorunlu ve temel ihtiyaçların karşılandığı en önemli faaliyet alanlarından birisidir. Tarımsal üretimde hedef ekonomik, sürdürülebilir ve üretken işletmeciliğin sağlanmasıdır. Tarımda dijital dönüşümde amaçlanan temel unsurlar verimliliğin ve ürün kalitesinin arttırılması, minimum girdi kullanımı, gıda güvenilirliği, doğal kaynakların ve çevrenin korunmasıdır. Tarımda dijital dönüşüm sürecinin parametreleri ise;

Tüketici talepleri ve kitlesel özelleştirme: Büyük veri analizleri, müşterilerin taleplerinin çok daha kapsamlı olarak anlaşılmasını sağlamakta; eklemeli üretim gibi teknolojiler, şirketlerin kitlesel olarak özelleştirilmiş ürünler üretmesine imkân vermektedir.

Verinin önemi ve yeni iş modelleri; Daha verimli ve daha az atık içeren üretim süreçleri, döngüsel ekonomiyi destekleyerek, sürdürülebilirliğe katkı sağlamaktadır. Dijital teknolojiler, yalnızca üretimin değil; işlerin, iş yapım biçimlerinin ve insan kaynağının da dönüşmesine neden olmaktadır.

Kaynak kısıtları ve sürdürülebilirlik: Geliştirilmiş bilgi ve kontrol sistemlerinin kullanımıyla kaynak israfının önüne geçmeyi, ürünün brüt getirisini artırmaya ve üretimden kaynaklanan çevresel kirliliği en aza indirmeyi amaçlamaktadır.

Kaliteli insan gücüne geçiştir: Entegre ve tam otomasyona sahip sistemlerin yaygınlaşması makine-makine ve makine-insan etkileşiminin yanı sıra, nitelikli iş gücüne olan ihtiyacı da artırmaktadır.

Büyük veri ve teknoloji temelli dijital dönüşüm tarım sektörüne önemli avantajlar sağlıyor. Küresel piyasa dalgalanmaları, iklim değişimleri, kuraklık, hayvan hastalıkları, tarım ürünlerinin biyoyakıt gibi alternatif kullanım alanlarının ortaya çıkması, tarımsal arazilerinin çok parçalı olması gibi sorunlar tarım sektörünü olumsuz etkiliyor. Ayrıca dünya nüfusu ve kentleşmenin hızla artması nedeniyle tarımsal alanlar hızla azalıyor. Bu nedenle tarımsal üretimde teknoloji kullanımı zorunlu hale gelmiştir. Verimlilik artışı; yüksek verimli kaliteli tohumluk geliştirilmesi, tarımda makine kullanılması ile sulama, gübreleme gibi uygulamalarının usulüne uygun zamanında yapılmasıyla iş gücü, zaman ve üretim maliyetlerinden tasarruf sağlanması ve özellikle tarım teknolojilerinin kullanılmasıyla artan girdi etkinliği, azaltılmış maliyet, geliştirilmiş ürün kalitesi, çevre üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirgeme, zamanında doğru karar alma imkanı ile üretimde verimlilik teknoloji temelli dijital dönüşüm faydaları arasında sayılabilir bunun yanında verimliliği arttırmak için yapılan tarım uygulamaları sırasında kimyasal ilaç ve gübrelerin aşırı kullanımı sonucu toprak ve yeraltı sularında çevre kirliliği yaşanması ve toprakların üretme gücünü zamanla kaybetmesi gibi sorunları da beraberinde getirmiştir.

Bu nedenle önceleri ana hedef verim ve üretim artışı iken, günümüzde ürün kalitesinin arttırılması, minimum girdi kullanımı, gıda güvenilirliği, doğal kaynakların korunması ve çevre bilincinin artmasıyla da ekonomik üretim ve sürdürülebilir tarım kavramları öncelikli hale gelmiştir. Teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan donanım, algoritma ve yazılımların tarımda mevcut bilgi ve tecrübeler ile birlikte değerlendirilmesiyle tarımsal işlemlerin kolaylaştırılması, çözüm veya iyileştirme bekleyen sorunlara alternatif çözümler getirilmesi mümkün olmaktadır. Bilginin elde edilmesi, işlenmesi, depolanması, aktarılması ve kullanılması süreçlerini yöneten teknolojik yöntem, model ve araçların, işlem ve hesaplama gücü yüksek, taşınabilir bilgisayarların ve donanımların piyasada kolay bulunabilir olmasıyla saha uygulamalarında kullanımı artmış ve kullanım sırasında elde edilen tecrübeye bağlı olarak da gelişme farklı alanlara da uygulanarak daha da hızlanmıştır.

Tarımda dijitalleşmeye bakıldığında ise, bilgi teknolojileri; bilginin üretilmesi/edinilmesi, işlenmesi/değerlendirilmesi, depolanması, aktarılması ve kullanılmasını kapsayan geniş konudur. Bilgi işleme ve kullanma süreçlerine ilişkin, birçok araç ve gereç hâlihazırda geliştirilmiş olup; piyasada mevcuttur. Bu araçlardan bazıları sensörler, mikro-işlemciler, bilgisayarlar, uydular ve yazılımlardır. Tarım ve bilgi teknolojilerinin kaynaştırılmasıyla, birçok yeni teknik terim günlük hayatta duyulmaya başlanmıştır. Bu terimlere örnek olarak; akıllı tarım, hassas tarım, dijital tarım, çiftlik yönetimi yazılımları ve sürücüsüz (otonom) araçlar sayılabilmektedir. En yaygın kullanımı ise akıllı tarım olup; kontrol, elektronik, bilgisayar ve veritabanı ile hesap bilgisinin bir araya geldiği, gelişmiş bir sistem yaklaşımını içermektedir. Bu teknolojinin bileşenleri; küresel konum belirleme sistemleri, coğrafi bilgi sistemleri, değişken oranlı girdi uygulama ve uzaktan algılama gibi temel sistemleri içermektedir. Büyük resme bakıldığında beyana dayalı verinin önüne geçmek tarımda dijitalleşmenin ana hedeflerinin başında gelmektedir.

Dünyada yükselen küreselleşme ve teknolojinin artan kullanımını dijitalleşme artık zorunluluk haline gelmiştir. Bakanlık olarak biz de 2019 yılında, 2020 yılını Tarım ve Orman Bakanlığı Dijitalleşme yılı ilan etmiştik. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi liderliğinde Bakanlığımızın da dijital dönüşüm çalışmaları büyük bir hızla devam ediyor. Bu çalışmaların başında Bürokrasinin Azaltılması ve E-Devlet Çalışmaları geliyor. Bakanlığımızın birçok hizmeti e-devlet kapısı üzerinden kullanıma sunulmuş durumda.

Hızla gelişen teknolojiye uygun olarak paydaşları olan çiftçi, işletme, vatandaş ve firma-şirket gibi özel/tüzel kişi/kuruluşları da içine alan kapsamlı bir e-TARIM portalı oluşturduk. Çiftçilerimiz birçok işlemini ve destekleme ön başvurularını bu portal üzerinden yapabiliyor. İl veya İlçe Müdürlüklerine gelemeyecek olan çiftçilerimiz, kulak küpesi ile kayıtlı hayvanları için doğum, ölüm, hastalık, satış gibi durumlardaki birçok bildirimi de uygulama üzerinden yapabiliyor. Yine vatandaşın ve özel sektörün online olarak gerekli izin, belge ve başvuru işlemlerini yapmaları sağlanıyor.

Güncel ve yüksek teknoloji kullanımı hızla artıyor. Örneğin uydu sistemleri desteği ile uzaktan ürün algılama ve rekolte tahmin çalışmaları yürütülüyor. Hayvan hareketlerinin tamamı kayıt altına alınıyor. Gıda güvenliğinin daha da önem kazandığı şu dönemde Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi tüm hızıyla teknolojiye uygun olarak yenilenerek kullanılıyor.

Bakanlığımıza bağlı araştırma enstitülerinde, Türkiye’de ilk defa, yerli makinalarla gübre miktarını arazi içerisinde, bitkinin ihtiyacına göre verebilen uygulamalar yapıldı. Tarla uygulamaları 3 yıl süren çalışmaya göre; taban gübresinden ortalama yüzde 40, üst gübreden ise yüzde 15-22 tasarruf sağlandığı ortaya çıktı. Bu hassas tarım teknolojisinin, üniversite iş birliğiyle yaygınlaştırılması amacıyla, “Bitkisel Üretimde Hassas Tarım Uygulamalarının Planlanması, Geliştirilmesi ve Yaygınlaştırılması Entegre Projesi” hazırlandı. Bu proje, Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü ve Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü-Toprak Su ve Çölleşme ile Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü olmak üzere, Ankara ve Konya illerinde yürütülüyor.

Akıllı tarım ve Ar-Ge kapsamında tamamen yerli otomatik traktör dümenleme sistemi prototipi geliştirildi. Sistemin, TİGEM’e bağlı işletmede denemeleri yapılacak.

Tarım araçları üzerinde toplanan verilerin telsiz linki üzerinden uzak mesafeye aktarılarak haberleşilmesine, toplanan verilerin harita üzerinde işlenmesine, tarihsel olarak görüntülenmesine ve analiz edilmesine imkân sağlayacak çiftlik yönetim sistemi yazılımı geliştirildi.

ASELSAN’ın ARI-1 Döner Kanatlı İnsansız Uçan Sistemi ile toprak, kuraklık, gübre durumu, hasat tahmini, rekolte hesabı ve farklı ürünler için bir kütüphane oluşturulmasına yönelik altyapı kuracağız. Altyapı kurulduktan sonra, tarım sigortalarına yönelik hasar tespit çalışmaları da yapılabilecek.

Biçerdövere monte edilen sensörler ve ‘GPS’ ile buğday hasadında dane kayıplarını izleyebilecek ve takip edebilecek internet tabanlı sistem hazırlandı. Bu projenin devamı niteliğinde olan bulut tabanlı verim görüntüleme, haritalama ve takip sistemiyle ülkemizdeki biçerdöverlerde kullanmak üzere proje geliştirilecek.

Küçükbaş hayvanların kimliklendirilerek izlenmesi ve hayvan ıslahına yönelik verilerin, bir kayıt sistemi oluşturularak toplanması amacıyla, tamamen yerli, akıllı ölçüm platformu prototipi oluşturulacak. Geliştirilecek sistemde, hayvanların en az irritasyonla ve güvenilir olarak özelliklerinin belirlenmesi ve kayıt altına alınması hedefleniyor. Böylece, hayvanların kimliklendirilmesi için kulak küpeleri hayvanlara takılarak, ıslaha yönelik dinamik tartılmalarını ve görüntü işleme tekniği kullanılarak, vücut ölçülerinin güvenilir, hızlı ve kolay yapılmasını mümkün kılan bir sistem amaçlanıyor.

Otonom ilaçlama robotu projesi hayata geçiyor: Adana Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ile Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi iş birliği çerçevesinde geliştirilecek olan otonom ilaçlama robotu ile değişken oranlı ilaç uygulama projesi başlatıldı. Projeye ait ilk deneysel çalışmaları buğday pas hastalıklarında karşı uygulanacak, ilerleyen dönemlerde ise farklı tür bitkilerde çalışmalar sürdürülecek. Hastalık bulaşmış alanların ve hastalık şiddetinin tespiti, insansız hava aracına (İHA) takılacak multispektral kameralar ile belirlenecek ve tarla yüzeyi için bir ilaçlama programı oluşturulacak. İlaçlama robotu, koordinatları öğretilmiş alanlarda GPS ve navigasyon sistemleri ile sürücüsüz olarak verilen programında ilaçlama yapacak. 2021 yılında ilaçlama robotunun sahaya çıkması planlanıyor.

Bağcılığa uygun tarımsal otonom robot tasarlıyoruz… Yerli otonom sıra üzeri çapa makinası (ROBOTAGEM) ile ilgili çalışmamıza başladık. Projede, üzüm bağlarında çeşitli araştırmalarda kullanıma uygun, hareketini elektrik motorları ile sağlayan ve enerji kaynağı olarak lityum iyon batarya kullanan yerli ve milli otonom robot tasarım ve imalatı yapılacak. Prototip bağcılıkta gelecekte uygulanabilecek ilaçlama, gübreleme, toprak işleme vb. kültürel faaliyetlerde birlikte kullanılabilmesi amacıyla daha fazla güce ihtiyaç olduğu durumlarda sadece motor ve motor sürücü değiştirilerek araç üzerinde güncelleme yapılabilecek şekilde tasarlanacak.

ICT MEDIA: Tarladan sofraya yaşanan süreç dikkate alındığında akıllı tarım uygulamaları ve üretim araçlarının dijitalleşmesi sektörde iş yapma şekillerini nasıl etkileyecektir? 5G, IoT alanında yaşanan gelişmeler ve yapay zekâ teknolojilerinin tarım sektörüne yansımaları nasıl olacaktır? Bilgi teknolojileriyle birlikte veriye dayalı üretimin öne çıktığı günümüzde endüstride olduğu gibi Tarım 4.0’dan da söz edebilir miyiz?

Mehmet Hadi TUNÇ: Tarımsal üretimin gelişme dönemi boyunca mekanizasyon, otomasyon, kontrol ve bilişimden sonra bilgi teknolojilerinde görülen hızlı gelişim sonucu günümüzde akıllı makineler ve makineleri kontrol eden üretim sistemleri geleneksel üretim yöntemlerinin yerini almaya başladı.

Tarımda mevcut bilgi ve tecrübelerin, bilgi teknolojilerinin sunduğu makine öğrenmesi, derin öğrenme, yapay zekâ, modelleme ve simülasyon uygulamaları ile birlikte değerlendirilmesi sonucu gerçek zamanlı ve otomatik çalışan uzman sistemler, otonom traktör veya tarım makinaları ve tarımsal robotik uygulamaların geliştirilmesini sağladı. Bu kapsamda ekonomik ve sürdürülebilir tarım için gerekli olan verim ve ürün kalitesinin arttırılması, minimum girdi kullanımı sağlanıyor. Böylece üretici gelirleri artarken maliyetler düşüyor, doğal kaynaklar ve çevrenin korunmasına katkı sağlanıyor, tarladan sofraya her süreç kayıt altına alınarak güvenilir gıdaya erişim mümkün kılınıyor. Yine bu kapsamda tarım sektörü açısından akıllı tarım uygulamaları kullanımı geleneksel tarıma göre hem üretici hem tüketici açısından çok büyük avantajlar getiriyor. Bu kapsamda bakanlık olarak yerli firmalarımıza ve kendi enstitülerimize Ar-GE destekleri sağlıyoruz. Sağladığımız destekler sayesinde geliştirilen ürünler tarım sektörünün hizmetine sunuluyor.

Akıllı tarım kapsamındaki nesnelerin interneti, Iot platformları ve yapay zeka uygulamalarının tarım sektörüne yansımaları tarım alanlarının izlenmesi ve hayvancılık sektöründe oluşan verileri 5G sayesinde hızlı bir şekilde aktarmak ve oluşan tarımsal verinin depolanmasını ve bu verileri anlamlandıracak yazılımlarla ve yapay zeka uygulamalarının da dahil olmasıyla tarım sektöründe kullanılacak verileri kolay bir şekilde üretmemizi, verim, ürün kalitesinin arttırılması, minimum girdi kullanımı sağlanabilmekte ve böylece üretici gelirlerinin artırılması, azaltılmış maliyet, doğal kaynaklar ve çevrenin korunması amaçlanıyor.

Endüstri 4.0’ın etkisiyle ise traktörlerden, ekin aletlerine kadar hemen hemen tüm tarım makineleri sensörlerle donatılmakta ve nesnelerin interneti tarım sektörüne de girerek tüm üretim süreci boyunca makinelerinin birbirleriyle iletişim halinde olması sağlanıyor. Ülkemizde de bakanlığımızın katkılarıyla çok önemli projeler yürütülmekte ve Türk tarımını tarım 4.0’a taşıma hedefiyle tarıma dayalı sanayimiz tarafından dışa bağımlılığı ortadan kaldıracak ve rakip ürünlerle rekabet edecek seviyede yerli üretim için, mevcut teknik bilgi ve beceri üzerine elektronik bileşenlerden oluşan donanım ve yazılım geliştirme çalışmalarına yoğunluk verildi. Gelinen bu aşamada ülkemiz teknoloji açısında çağın gereksinimlerini yakalamıştır ve tarımda kullanılan teknoloji düzeyimizi geliştirmek için araştırma enstitülerimiz ile birlikte gerekli çalışmalara devam ediliyor.

ICT MEDIA: Tarım ve Orman Bakanlığı geçtiğimiz günlerdi tarımda dijitalleşme anlamında önemli bir projeyi devreye soktu. Dijital Tarım Pazarı’nı (DİTAP) hayata geçirdi. DİTAP hakkında bize bilgi verebilin misiniz? DİTAP’ı neden ihtiyaç duyuldu? DİTAP’ın paydaşları kimlerdir? Üretici ve tüketiciye sağlayacağı katkılar nelerdir?

Mehmet Hadi TUNÇ: 15 yıl aranın ardından geçtiğimiz kasım ayında gerçekleştirdiğimiz 3.Tarım Orman Şurası sektörümüze yön vermesi açısından çok faydalı geçti. Şura’nın sonuç bildirgesinde yer alan konulardan biri de tarımsal girdi ve finansman ihtiyacını karşılayan sözleşmeli bitkisel ve hayvansal üretim modellerinin desteklenmesi ve yaygınlaştırılması başlığıydı.

Bu çerçevede, yıl genelinde üretimde sürekliliği sağlamak, yılın belli aylarında arz daralmasına bağlı olarak ürün fiyatlarındaki dalgalanmayı en aza indirmek, üreticinin ürününe pazar bulmasını kolaylaştırmak, toptancı, sanayici, market zincirlerinin istediği kalite ve miktarda ürünü temin etmesini sağlamak amacıyla Dijital Tarım Pazarı’nı hayata geçirdik.

Tarım sektörünün tüm paydaşlarını tek bir platformda buluşturan Dijital Tarım Pazarı uygulamamıza Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği de (TOBB) destek sağlıyor.

Platformda ilk aşamada sebze, meyve, bakliyat gibi tarımsal ürünler işlem görecek. İlerleyen dönemde ise hayvancılık, gübre, ilaç, tohum gibi tarımsal ara girdiler de sisteme dahil olacak.

Sistemin kurulumu tamamlanıp öngörülen işlevsellikler sorunsuz olarak gerçekleşmeye başladığında TOBB’a devredilerek üretici ve iş dünyasının sürdürülebilir ticaretine katkı sağlanacak.

Kurduğumuz sistem sorunlara yenilikçi çözümler getirecek. Üreticiyi koruyan ve üretimi teşvik eden mevcut sözleşmeli tarım uygulamaları daha dinamik, güvenli ve izlenebilir platformda artarak devam edecek. Tarım ürünlerinin satışı online gerçekleşeceği için üreticinin pazarlama maliyetleri düşecek. Üretilen ürünün satışı ve pazara ulaştırılması konusunda avantaj sağlanacak. Böylece, çiftçimiz ürününü satacağı kişiyi, yeri, fiyatı ve koşulları biliyor olacak. Pazarın istediği miktar ve kalitede üretim sağlanacak, kaynaklar yerinde kullanılacak.

Girdi finansmanı kolaylığı ile tohum, gübre, ilaç gibi ürünlerin tedariki sağlanacak. Fiyat dalgalanmalarına karşı koruma sağlanacak ve ürün bulamama riski azaltılacak. İstenilen kalite ve miktarda ürüne ulaşılabilecek, sektörün uluslararası pazarlara açılması kolaylaşacak. Girdilerin temininden itibaren tedarik zincirindeki optimizasyonla maliyetler düşecek.

Sisteme şu ana kadar 4 binden fazla çiftçimiz kayıt oldu. Sistemi kullanan paydaşlar, bankaların sözleşmeli tarım kapsamında oluşturduğu destekleyici kredi paketlerinden de yararlanabilecekler. Sözleşmeli üretim yaptıran gerçek ve tüzel kişiler, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri'nden 50 milyon TL'ye kadar kredi kullanabilecekler.

Ayrıca tarımsal desteklemeleri de bundan sonraki dönemde bu platform üzerinde sözleşmeli üretimin lehinde olacak şekilde planlayabileceğiz.

 

Paylaş
Mehmet Hadi TUNÇ tarım bakanlığı Pandemi dijital dönüşüm

Bilişim Kategorisinin En Yenileri

ESB Genel Kurulu’nda Dijital Gelecek Şekillendi: Hedef, Yerli ve Güvenli Altyapı
ESB Genel Kurulu’nda Dijital Gelecek Şekillendi: Hedef, Yerli ve Güvenli Altyapı
4 Haziran 2025 11:25
TeamSense ile sürekli geribildirim, anlık aksiyon alma imkânı
TeamSense ile sürekli geribildirim, anlık aksiyon alma imkânı
3 Haziran 2025 17:25
Yatırımda yapay zekâ dönemi
Yatırımda yapay zekâ dönemi
3 Haziran 2025 17:21
SAP, iş odaklı yapay zekayla şirketlerin çalışma yöntemlerini yeniden tasarlıyor
SAP, iş odaklı yapay zekayla şirketlerin çalışma yöntemlerini yeniden tasarlıyor
3 Haziran 2025 17:17
Şirketlerin yüze 92’si müşteri deneyimini dijitalleştirerek rekabette öne geçmeye odaklandı
Şirketlerin yüze 92’si müşteri deneyimini dijitalleştirerek rekabette öne geçmeye odaklandı
3 Haziran 2025 17:15
150 bin dolarlık ‘Mektup’ yatırımı
150 bin dolarlık ‘Mektup’ yatırımı
3 Haziran 2025 17:11
ICT MEDIA DERGİSİ HAZİRAN 2025 SAYISI ÇIKTI!
Dergi

ICT MEDIA DERGİSİ HAZİRAN 2025 SAYISI ÇIKTI!

Copyright © 2022. All Rights Reserved. Paragon Teknoloji

Webmail

play store app store

Bu websitesi Odeaweb sunucularında barındırılmaktadır.