
Google, İsrail ile imzaladığı 1,2 milyar dolar değerindeki Nimbus Projesi anlaşmasını protesto eden 28 çalışanını işten çıkardı. Google, anlaşmayı oturma eylemiyle protesto eden çalışanlarının işine son verdi. Google sözcüsü, gazeteye yaptığı açıklamada, çalışanlara işten çıkarılma bildiriminin e-mail yoluyla iletildiğini kaydetti.
Açıklamada, "Apartheid için Teknoloji Yok" (No Tech for Apartheid) adlı gruba üye 28 Google çalışanının, şirket tarafından yürütülen soruşturma sonucu "diğer çalışanların tesislere erişimlerini ve çalışmalarını fiziksel olarak engelledikleri" gerekçesiyle kovulduğu belirtildi.
"Apartheid için Teknoloji Yok" grubunun sözcülerinden Jane Chung, Google'ın çalışanları işten çıkarmasına ilişkin yaptığı açıklamada, oturma eylemine katılan çalışanların, diğer Google personelinden "destek gördüğünü" söyledi. Chung, "Barışçıl oturma eylemine katılan ve (protesto yerinden) ayrılmayı reddeden çalışanlar, mülke zarar vermedi ya da diğer çalışanları tehdit etmedi" ifadesini kullandı. E-mail bildirimiyle işten çıkarılmaya tepki gösteren, bir çalışan, "Bu (işten çıkarma), erdemli davranmaya çalışan ve Google'ı kendi vaatlerinden dolayı sorumlu tutan işçilere karşı oldukça orantısız bir yanıt. Sevmedikleri bir organizasyonla (protestoyu kastederek) bağlantılı insanları kovmak inanılmaz" dedi.
"Apartheid için Teknoloji Yok" grubu ise Medium platformu üzerinden yaptığı açıklamada, toplu ve yasa dışı işten çıkarmaların, protesto hareketini büyüteceğini kaydetti. Grubun, Google'ı, Nimbus Projesi'nden vazgeçirmeye kararlı olduğu vurgulanan açıklamada, "Şirket, (Filistin'deki) soykırımı desteklemeyi bırakana kadar organize olmaya devam edeceğiz" ifadesi yer aldı.
Nimbus Projesi, veri depolaması, toplaması, analizi, veri üzerinden motif ve özellik tanımlaması ve bu toplanan bilgilerle olası veri ve motif tahmini yapılmasını sağlayan bir bulut (Cloud) ve makine öğrenimi sisteminden oluşuyor. Nimbus Projesi adı verilen 1,2 milyar dolarlık projenin sözleşmesi, Nisan 2021'de İsrail ile Google ve Amazon şirketleri arasında imzalandı. Söz konusu sistem, İsrail ve ordusunun sağladığı tüm veri tabanları, kaynakları hatta sokak ve drone kameraları gibi canlı gözlem kaynaklarındaki tüm verileri kendinde toplayabilme özelliğine sahip.