
Türkiye'nin haberleşme alanındaki ilk kümelenmesi olan OSTİM Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) basına tanıtıldı.
OSTİM Organize Sanayi Bölgesi (OSTİM OSB) Başkanı Orhan Aydın, tanıtım toplantısında, haberleşme ile ilgili yatırımların, savunma sanayii ile ilgili yatırımlardan çok daha büyük rakamlar tuttuğunu bildirdi.
Savunma sanayiinde Türkiye’nin ciddi kazanımları ve milli olarak yaptığı çok ürün olduğuna dikkat çeken Aydın, “Orada çok şeyin farkındayız ve biraz da mecburiyetten, zorunluluktan ve kurumsal yapısından kaynaklanan bir başarı hikayesi olduğunu hep beraber görüyoruz. Haberleşme alanı da savunma alanı kadar belki ondan da stratejik. Çünkü savunmanın da arka planında haberleşme teknolojileri var. Eğer bu teknolojileri yerli ve milli olarak kendimiz yapamazsak, hayata geçiremezsek, savunmada da bir takım şeyler buraya bağımlı olduğu için sonuçta orada da bir takım kısıtlamalara gidileceği çok açık. Bu nedenle biz bu sektörü çok önemsiyoruz. Bu nedenle bu kümelenmeyi kurma ihtiyacı duyduk. Her ne kadar OSTİM olarak biz bu alanın tamamını kapsamasak da bunu başka yapan yoksa, bu işe hamilik yapmak üzere, ‘Yapmadıklarımızdan da sorumluyuz’ anlayışıyla kümelenme faaliyeti başlayıncaya, hayata geçinceye, kendi kendine yeterli hale gelinceye kadar bunun yanında ve içinde olacağız” diye konuştu.
HTK Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Raşit Gülhan da kümenin ilkeleri ve hedeflerini anlattı. Telekom sektörünün son 10 yıllık altyapı yatırımlarının 55 milyar TL tutarında olduğunu aktaran Gülhan, şunları kaydetti:
“Bu 55 milyar TL altyapı yatırımında Türk şirketleri gerçekten milli ve yerli çözümlerle ne aldılar? Haberleşme altyapısında 2016 yatırımlarına baktığımız zaman; yüzde 58’inin mobil, yüzde 42’sinin sabit yatırımlar olduğunu görüyorsunuz. Bizim bu yüzde 58 ve yüzde 42 yatırımların hepsine aday olan bir kümelenmemiz var. Kümelenmemiz sadece sabit, sadece mobil için geçerli değil. 4.5G’de yüzde 45 yerli ürün isteniyor. Yüzde 10 da KOBİ’lerden isteniyor. Türkiye’de ürettikleri ürünlerden yüzde 10 isteniyor. Bu çok önemli bir rakam. 55 milyar TL; 10 yılda kabaca 5.5 milyar TL yılda. Bunun yüzde 45’inin Türkiye’de olması, ülkemizde kalması… Bu sadece üretim satışı mı demek? Bu aslında teknoloji kazanımı; sizin ülkenizde bir Samsung, Alcatel, Ericsson veya Huawei çıkması demek. Biz üç tane ürün satmak hedefi ile yola çıkmadık. Bu kümelenmenin temel argümanı; Türkiye’nin telekomünikasyon ve bilişim alanında dünyadaki devler gibi marka çıkarmasıdır.” dedi