ICT Media
Türkiye'nin öncü yazılım firmalarından Innosa tarafından geliştirilen Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) çözümü, kamu kurumları, yerel yönetimler ve özel sektör için dijitalleşmenin en önemli araçlarından biri haline geldi. Bu yenilikçi sistem; mekânsal verilerin toplanması, depolanması, işlenmesi, analiz edilmesi ve sunulması gibi tüm aşamaları kapsayan bütüncül bir altyapı sunuyor. Web tabanlı ve platformdan bağımsız çalışan yapısıyla öne çıkan Innosa CBS, kullanıcı dostu arayüzü ve gelişmiş entegrasyon kabiliyeti sayesinde, kurumların karar alma süreçlerinde coğrafi verinin gücünü görünür kılıyor.
CBS ile dijital haritalardan stratejik kararlara
Innosa CBS, Google, Yandex, Bing ve OpenStreetMap gibi yaygın harita sağlayıcılarıyla entegre çalışabiliyor. Google Street View desteği, alan ve mesafe ölçümleri, tematik harita oluşturma, anlık ya da ön tanımlı raporlama gibi yetenekleriyle kapsamlı bir kullanıcı deneyimi sunuyor. Harici veri dosyaları ve web servislerle uyumlu çalışabilen bu sistem, kurumların diğer yazılım altyapılarıyla entegre biçimde işlemesini sağlıyor. Yetkilendirme mekanizması sayesinde kullanıcı bazlı erişim ve düzenleme olanakları sunulurken, karar destek mekanizmaları için ideal bir altyapı sağlanıyor.
Coğrafi Bilgi Sistemleri, yalnızca harita gösterimi sunmakla kalmıyor; aynı zamanda kurumların mekânsal sorunları tespit etmesini ve stratejik çözümler geliştirmesini sağlıyor. Görsel analizlerle desteklenen CBS, karar alma süreçlerini hızlandırırken, uluslararası veri paylaşım standartlarına uygun yapısıyla da sürdürülebilir veri yönetimini mümkün kılıyor. Bu sayede coğrafi veriler, kurumların günlük operasyonlarından uzun vadeli planlamalarına kadar her alanda katma değer sağlıyor.
“CBS ile kurumların mekânsal veriyi anlamlandırıp kullanabilmesini sağlıyoruz”
Innosa Genel Müdürü Mustafa Özer konuyla ilgili şunları söyledi: “Coğrafi veriler, kamu yönetiminde ve altyapı kararlarında büyük potansiyele sahip. Innosa olarak geliştirdiğimiz CBS çözümüyle kurumların mekânsal veriyi yalnızca depolayan değil, anlamlandıran ve kullanabilen yapılara dönüşmesini sağlıyoruz. Geleceğin akıllı şehirlerini ancak bu tür bütünleşik veri sistemleriyle inşa edebiliriz.”
