
Habitat Derneği ve Facebook iş birliğinde oluşturulan ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun desteği ile başlatılan “Kontrol Bende” programında konuşan BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, “Toplumda bilinçli ve güvenli sosyal medya kullanımı kültürünün yerleşmesine önemli katkılar sunan bu tür farkındalık çalışmalarını desteklemekten ve bu çalışmaların bir parçası olmaktan büyük mutluluk duymaktayız.” dedi.
İletişimde ve özellikle İnternet teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişimin, son 35-40 yıllık süre içinde çok büyük değişimlere yol açtığını belirten Sayan, “İnternetin hayatımıza girdiği ilk yıllarda temel amaç; İnternet kullanıcılarının belirli içeriklere ulaşabilmesi ve bilgi edinebilmesiydi. Günümüzde ise İnternet, her düzeyde kullanıcının rahatlıkla içerik üretebildiği ve aynı zamanda dünyanın herhangi bir noktasında yaşanan bir gelişmeye anlık olarak ulaşabildiği bir platform hâline gelmiştir. İnternet sayesinde tercih imkânları oldukça artmıştır. Bir anlamda, insanın özgürlük alanı genişlemiş ancak bu durum sınırların ve seçeneklerin çoğalmasına, dolayısıyla belirsizleşmesine neden olmuştur. Gelinen noktada, İnterneti kullanan çocuk, genç ve yetişkinlerin zararlı içeriklerden korunmak için doğru tercihler yapmaları gerekmektedir. Bu nedenle, tercihleri doğru yönlendirmeye odaklı faaliyetler çok değerlidir.” dedi.
Medeniyet tasavvurumuzda bilginin kutsal olduğunu hatırlatan Sayan, “Bilgi ile münasebetimizi doğruluğu, faydalı olması ve hakikate götürüp götürmemesi üzerinden kuran bir toplum olduğumuzu unutmamamız gerekiyor. Bu, medeniyet düşüncesi olan bütün milletlerin bilgi ile ilişkisini ifade ediyor. Gelinen noktada ise sanal dünyanın kimliksiz bilgi ve değerlerinin arasında yaşadığımız kayıplarla karşı karşıyayız. İnsanlığın binlerce yıldan bu yana biriktirdiği tüm ortak değerleri, sanal ortamda oluşmakta olan yeni dünyaya taşıma gibi bir yükümlülüğümüz var. Bir başka ifadeyle, sanal ortamın davranış kurallarını yeniden şekillendirmeliyiz.” şeklinde konuştu.
Çocuk ve gençlerimizin İnternet teknolojilerine olan yatkınlıklarını desteklediklerini anlatan Sayan, “Bununla birlikte, bilinçlendirme çalışmalarının, insanların, bu teknolojiyi belirli bir sorumluluk ve bilinç dâhilinde kullanmalarını teşvik etmek yönünde olması gerektiğini düşünüyoruz. İnternette ve özellikle sosyal medya platformlarında yanlış, doğruluğu teyit edilmemiş, manipüle edilmiş bilgilerin ve terörü övücü, destekleyici içeriklerin paylaşılmaması, içeriği başkası tarafından oluşturulmuş olsa bile hukuka aykırı içeriğin yayılmaması ve gerçek hayatta suç olan her şeyin internette de suç olduğunun bilinmesi gerekiyor.” dedi.
İnternetin kullanılması konusundaki farkındalık faaliyetlerinin sadece belli bir kurum ya da kuruluş tarafından değil, STK’lar başta olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlar ile internet aktörleri tarafından da yapılmasının son derece gerekli olduğunu hatırlatan Sayan, “Bilinçli ve güvenli İnternet kullanımı konusunda iş birliği içinde yapılacak farkındalık çalışmaları ülkemizin bu konudaki birikimine büyük katkı sağlayacaktır. Bilinçli ve güvenli İnternet kullanıcı sayısının artması da bu konularda yaşanan mağduriyetlerin ve problemlerin azalmasına imkân tanıyacaktır. Doğru ve hakkaniyete uygun olan, İnternet dünyasında her aktörün gücü ve etkinliği oranında, sanal ortamın güvenliği meselesinde inisiyatif almasıdır. Bu konuda en büyük görev ve sorumluluk, internet ortamının âdeta hâkim güçleri olan sosyal medya platformlarına düşmektedir. Küresel internet aktörlerinin, İnternet ortamındaki, başta terör içerikleri olmak üzere diğer yasa dışı içeriklerle etkin bir mücadele yürütmesine ve kullanıcıların bilinçlendirilmesine yönelik faaliyetlerde bulunmalarını önemli buluyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bu ve benzeri projelerin toplumda bilinçli ve güvenli sosyal medya kullanımı kültürünün yerleşmesine önemli katkılar sunacağının altını çizen Sayan, “Programın paydaşları olan Habitat Derneği ve Facebook’a, gerçekleştirdikleri bu bilinçlendirme çalışması için çok teşekkür ediyorum. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, bu tür farkındalık çalışmalarını desteklemekten ve bu çalışmaların bir parçası olmaktan büyük mutluluk duymaktadır. Bir laf vardır: "Mükemmel, iyinin düşmanıdır" derler. Ne kadar çalışma yapılırsa yapılsın İnternet ortamı dikensiz bir gül bahçesi değildir, olmayacaktır. Çünkü hayat da öyle değil... Dolayısıyla yapılan iyi çalışmaları, gücüne, dozajına, büyüklüğüne ya da küçüklüğüne bakmadan sahiplenmeli ve azami seviyede desteklemelidir. Mükemmel de çıkacaksa, bu iyi çalışmalardan çıkacaktır.” cümleleriyle konuşmasına son verdi. Yapılan bu tür çalışmalar geleceğimiz olan çocuklarımızın internet ve sosyal medyanın sağladığı fırsatlardan azami derecede faydalanırken olası risklerinden de kaçınmalarını sağlamak amacıyla gerçekleştirilmektedir. Bu konudaki hassasiyetlerin artarak devam etmesini arzuluyoruz. Bu tür çalışmaların, sonraki etkinliklere de örnek teşkil edeceğini umuyoruz.” dedi.