
Kişisel Verilerin Yönetimi Derneği (KVYD) 21nci yüzyılın petrolü olarak da kabul edilen “veri”nin en önemli bileşenlerinden birinin “kişisel veriler”olduğuna dikkat çekti. Kişisel verinin, “kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi” olarak tanımlandığına dikkat çeken KVYD, “Kişisel verilerin işlenmesi ile, çok önemli stratejik ve ekonomik sonuçlar alınabilmekle birlikte, bu verilerin yeteri kadar korunamaması sonucunda da hayati öneme haiz sorunlarla karşılaşılabilmektedir. Kaldı ki söz konusu veriler ülkelerin milli beka ve güvenlikleri derecesinde de büyük önem arz etmektedir.” dedi.
KVYD, Dijital Küreselleşmede Kişisel Verilerin Yönetimi hakkında yaptığı açıklamada şu değerlendirmelerde bulundu: “Kişisel verilerin korunmasını sağlamak ve buna yönelik farkındalık oluşturarak bilinç düzeyini geliştirmek, aynı zamanda, veri temelli ekonomide, özel ve kamusal aktörlerin uluslararası rekabet kapasitelerini arttırıcı bir ortam oluşturmak hedeflerimiz arasında olmak zorundadır.
Kişisel veriler, kişilerin bizzat kendileri ile ilgili ve bir toplumun yapısı hakkında analiz imkânı verdiği için stratejik bilgi olarak değerlidir ve aynı zamanda ekonomik olarak karşılığı da bulunmaktadır. Nasıl, kan örnekleri alınmak ve yurt dışına çıkarılmak suretiyle, yapılan tahlillerle kişisel ve toplumsal DNA yapıları ve özellikleri tanınmaya çalışılmışsa, günümüzde de kişilerin ve toplumların yapıları ve özellikleri, kişisel verilerinin analizi yoluyla gerçekleştirilmektedir.
Özellikle Sanayi Devrimi ile başlayan, tüm dünyada etkisini hissettiren Büyük Dönüşüm, insanın hem diğer insanlarla hem de doğayla olan ilişkisini, eşi görülmemiş biçimde değiştirmiştir. Günümüzde 4. Sanayi Devrimi olarak sunulan Endüstri 4.0; yapay zekâ, 3D (üç boyutlu) yazıcılar, robotik ve biyo, nano ve uzay teknolojisi alanlarında yaşanan gelişmeler ile birlikte, belirli bir ekonomik değere sahip, canlı-cansız her nesnenin internet bağlantılarıyla diğer nesnelerle iletişime ve etkileşime geçebileceği, akıllı üretim dönemi olarak tanımlanmaktadır. Üretimde dijitalleşmenin yaşanmaya başlandığı bu dönemde, sanal ve fiziksel sistemlerin birbirine entegre olduğu ve internete bağlı olan nesnelerin böylelikle akıllanacağı üretim sistemlerinden söz edilmektedir. Önümüzdeki dönemde; iklim değişikliği ve çevresel kirlenme etkilerinin azaltılması, akıllı ulaşım sistemleri, hasta takip sistemleri, güvenlik, konumlandırma hizmetleri, uzaktan eğitim, bankacılık işlemleri, e-devlet uygulamaları, online alışveriş her geçen gün etkisini artıracak ve talepteki bu artış yeni nesil şebeke altyapısının şekillenmesini sağlayacaktır. Bu teknolojik gelişmelerle birlikte hayatımızın akışı da değişecektir ve bu büyük ağ içinde olmak paylaşıma açık olmak anlamı taşımaktadır.
Milli güvenliğimiz için, milli yazılımlarımızı ve sosyal medya ortamlarımızı, kurmaya ve kullanmaya özen göstermeliyiz. Dünyadaki Mobil ve uydu operatörleri ülkelerin kişisel veri uygulamalarına ilişkin araştırmalara çoktan başlamışlardır. Çok değerli olan kişisel verilerimizle ilgili gerekli tedbirleri almamız gerekmektedir.
Bugünlerde hem ülkemiz hem de tüm dünya ülkeleri büyük bir üzüntü ve endişe veren olağandışı bir süreçten geçmektedir. Kişisel verilerin yönetimi alanında milli, güvenilir, uzman ve tarafsız bir sivil toplum kuruluşu olan derneğimiz; büyük salgının yaşandığı bu olağanüstü durumda da özel nitelikli veri olarak adlandırılan kişisel sağlık verilerinin korunması; bu verilerin işlenmesi, paylaşılması ve mahremiyetinin korunması konusunda tüm ilgili birimleri ve yetkilileri bu çerçevede çok dikkatli olmaya ve sorumluluk almaya davet etmektedir.
Kişisel verilerin yönetimi konusunda mevcut durum milli beka ve güvenlik hususu da en üst seviyede dikkate alınarak multidisipliner olarak değerlendirilip, hep birlikte, el ele vererek çalışıldığı ve farkındalık yaratılabildiği takdirde başarıyla yürütülebilecektir.”