
Kurban Bayramı gelince, toplumun yaşlıları, torunlarıyla “cep telefonu üzerinden görüntülü görüşmeyle hasret gideriyor” reklamları beliriveriyor. Nineler, dedeler uzaktan da olsa torunlarını seviyor.
1990’ların başında, telefonda sadece sesimizi duyurmaya hasretken, birgün mobilden görüntülü konuşmalar da olacak denildiğinde bir garip gelirdi. c2G, 3G, 4.5G, 5G derken haberleşmenin nereden nereye ulaştığını hayretle izliyoruz. Ama şurası kesin ki bir sonraki nesil için belki bunlar hikayeden masala dönüşecek.
Reklamları izlerken, sanırsınız ki genişbant sadece ninelerin ve dedelere lazım. Hızlı ve kesintisiz ağ herkese gerek. Genişbant internet, sosyal hayattaki rolünün yanı sıra küreselleşmenin de etkisi ile ekonominin de vazgeçilmez bir unsuru. Veri aktarım hızları artıyor ama hiç kimseye yetmez oldu. Hal böyle olunca genişbant bir ihtiyaçtan zorunluluğa dönüştü.
Belki siz bu yazıyı okurken Türkiye, uzun süredir üzerinde konuşulan 2017-2020 Ulusal Genişbant Stratejisi ve Eylem Planı’nı açıklamış olacak. Hafızamızı biraz geriye sararsak; Türkiye, uzun zamandır bu işe kafa yoruyor. Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım, Ulaştırma Bakanlığı döneminde, 2011 yılında STK’lar Platformu kurmuş ve 30’a yakın derneği bu konuda çalışma yapmaya teşvik etmişti. 2011 yılında açıklanan çıktılar, genişbant konusunun omurgasının o dönemde oluşmaya başladığını gösteriyor.
2013 yılında ise Bakanlık, TÜBİTAK’la bir sözleşme yapmış, TÜBİTAK’ın enstitülerinden ULAKBİM bu konu üzerine özel olarak görevlendirilmişti. Nihayetinde ULAKBİM, üniversitelerin genişbant altyapısını sunan bir kurum. ULAKBİM o çalışmadan bir rapor çıkarmıştı. BTK ise Hazine Müsteşarlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi kanalıyla yine bu konu üzerine bir proje yapmıştı.
Genişbant konusunda geçmişten bu güne bir hayli malzemeye sahip olan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, 2016’dan itibaren bu konuyu ulusal bir stratejiye dönüştürmek için hızlı adımlar atmaya başladı. Açıklanması eli kulağında bir belgeye sahibiz artık. Haberleşme Genel Müdürü Ensar Kılıç’tan işittiğimize göre, bu belgeye 70 kurum ve kuruluştan 500 sayfaya yakın görüş ve öneri geldi.
Strateji belgesinde ne var ne yok konusuna girmeyeceğiz elbette burada. Fakat, stratejinin temelinde yer alan maddeler ve “Her yerden herkese genişbant” ana hedefi Türkiye’nin 2023 genişbant vizyonunu gayet net ortaya koyuyor.
Henüz 280 bin kilometre civarında fiber altyapısına sahip bir ülkeyiz ama 100 Mbit/sn umarız tez zamanda herkesin kapısına ulaşır. Goethe, “Asıl mucize kendine inanmaktır; sonrası hep olağan şeyler” der. Türkiye bu mucizeyi başarabilir mi derseniz, bence başarır. Eğer inanmıyorsanız elinize bir mezura alın, hergün fiber altyapımız kaç metre arttı ölçün derim.