
Yönetim danışmanlığı firması McKinsey, endüstrideki 4 temel trend kapsamında otomotivin geleceğine dair öngörülerini ve araştırma sonuçlarını paylaştı. McKinsey danışmanlarına göre; otonom sürüş, bağlanabilirlik, elektrifikasyon ve araç paylaşımındaki gelişmeler, sadece otomotivde değil, sigortacılık, hizmet sektörü ve kamu gibi pek çok alanda köklü bir değişim yaratacak.
Yılda 1,6 trilyon Dolar potansiyel taşıyan otonom sürüş, mobilite deneyimini baştan yaratacak
‘McKinsey Center for Future Mobility’, uluslararası çapta bir araştırma gerçekleştirdi. Çalışma kapsamında farklı teknolojik ve ekonomik koşullarda, şehir içi ve otoyol şartlarında 40’tan fazla araç kullanımı senaryosu modellendi. Buna göre; 2030 yılında otonom araçlar, küresel ölçekte yıllık 1,6 trilyon Dolar değer yaratacak potansiyele sahip olacak. Bu, Ford, General Motors, Toyota ve Volkswagen’in 2017 yılı cirolarının 2 katına eşdeğer bir ekonomik kazanca işaret ediyor.Yaratılacak değerin neredeyse üçte biri, artık ihtiyaç duyulmayacak park alanlarının ticari alanlara ya da konutlara dönüştürülmesinden elde edilecek. %15’i çalışanların her gün iş için yaptıkları yolculukların verimli hale gelmesinden elde edilecek. Yaklaşık 4 milyar Dolar’ı ise çevresel zararın engellenmesinden kazanılacak.
En önemlisi ise bu değerin yarısından fazlası, insan hatalarından kaynaklanan milyonlarca kazanın önlenmesiyle sağlanacak. Örneğin, 2040 yılında, Almanya’da otonom araçların önleyeceği kazalar sayesinde sadece hastane ve medikal hizmetlerden 1,2 milyar Euro tasarruf edilebileceği hesaplandı.Dolayısıyla otonom araçlar insan hayatına, çevreye ve ekonomiye güçlü bir değer sunma potansiyeline sahip. Bununla birlikte endüstri liderleri ve karar vericilerin bir dizi olası probleme karşı da önlem almaları ve yeni nesil yöntemler geliştirmeleri gerekecek.Otonom sürüşle birlikte azalan risklerden dolayı sigortacılık sektörü daralma yaşayabilir, otomobille olan ilişki değişeceği için alkollü araç kullanma cezası tarih olabilir ve bunun yerine yeni bir yasal çerçeve belirlenmesi gerekebilir. Ayrıca otonom araçlara olan ilgi üretimden kaynaklı enerji tüketimini artırabilir ve kamunun araç vergileri ve plaka ücretleri gibi gelir kaynakları çarpıcı bir şekilde azalabilir.
Otomotiv sektörünü hızla değiştiren trendler ve teknolojilerin Türkiye’yi yeni bir çağın eşiğine taşıdığına değinen McKinsey ortağı Mehmet Başer; “Türkiye bugün dünyanın dev otomotiv şirketlerinin önemli üretim üslerinden biri. Bu sayede üretim, ihracat ve istihdamda ülke ekonomisinde kritik role sahip. Aynı zamanda yeni nesil teknolojiler üretmeye odaklanan kuluçka merkezleri ve teknokentlerde otomotiv endüstrisinin ihtiyacı olan esnek ve inovatif çözümler üzerinde çalışılıyor. Paylaşım ekonomisine yönelik uygulamalar ve platformlar özellikle genç nüfus tarafından her geçen gün daha fazla tercih ediliyor.'' dedi.