
Türkiye’de otomotiv sektörü Ar-Ge yoğun bir endüstri olarak son 10 yıldır en fazla ihracat yapan sektör konumuna yükseldi. 2015 yılında ulaşılan üretim seviyesiyle Türkiye taşıt araçları üretimi sıralamasında Avrupa’da 5., dünyada ise 15. sırada yer alıyor.
Otomotiv endüstrinin gelecek 5-10 yıl içinde yapacağı yeniliklerin geçtiğimiz 50 yılda ortaya koyduğu ilerlemelerden çok daha büyük boyutta olacağı tahmin ediliyor. Önümüzdeki yıllarda araçlara ileri düzeyli sensör, lazer, kamera, GPS, ağ bağlantı ve karar verme gibi cihazlar entegre edilerek sürücünün yerine karar alabilen yapay zekaya sahip araçların üretilmesi planlanıyor. Bununla birlikte alternatif yakıt tüketebilen Hibrit motorlar ile elektrikli motorlar geliştiriliyor. Bu değişimlerin neredeyse tamamında motor gücü bilgi ve iletişim teknoloji oluşturuyor.
Sektörün iletişim dergisi ICT MEDIA, 2018 yılının ilk sayısında otomotiv sektöründe ICT katkısını uzmanların görüşleriyle tartışmaya açtı.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı, Dr. Faruk Özlü, bilgi ve iletişim teknolojileri alanında Türkiye’de çeşitli kurum, kuruluş, özel sektör ve sivil toplum örgütlerine birçok görev düştüğüne işaret etti. Özlü, bu bağlamda sektörde gerek sürdürülebilir rekabetçiliği sağlamak gerekse de otomotiv sanayiinde başlayan dönüşümün öncü ülkeleri arasında yer alınabilmesi amacıyla bakanlık olarak Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nı (2016-2019) iki yıl önce yayımlayarak uygulamaya koyduklarını hatırlattı. Özlü, “Bu doğrultuda, Eylem Planımız kapsamında ülkemizde üretilmesi büyük önem arz eden aksam ve sistemlerin belirlenmesi çalışması yapılacak ve söz konusu parçaların üretimi “Ulusal Odak” projesi adı altında desteklenecektir.” dedi.
Bakan Özlü, yerlileştirme için belirlenen ICT kaynaklı ürünlerin nano-teknolojik ürünler, robotik sistem sürücüleri, elektronik bileşenler, yeni nesil bataryalar, enerji depolama sistemleri, 5G haberleşme ürünleri, sanayi robotları, elektrikli araç motorları, yakıt pilleri, araçların ses ve gürültü aksanları, mobil uygulamalar olduğuna işaret etti. Seçilenlere bakıldığında bakanlığın gelecek projeksiyonunda bilgi ve iletişim teknolojileri açısından mihenk taşı seviyesindeki ürünleri desteklediğinin görüleceğine dikkat çeken Özlü şöyle devam etti: “Bununla birlikte, TÜBİTAK tarafından yürütülen Ar-Ge projelerini destekleme programları ile hibrit ve elektrikli araç teknolojileri, yenilikçi araç/ürün tasarımları ve tasarım doğrulama, gömülü sistemler ve entegre devreler başlıkları altında çağrılar yayınlanmakta ve bu ürünleri geliştirecek firmalarımıza çok önemli destekler sağlanmaktadır. Otomobillerin artık birer bilgisayara dönüşeceği çağımızda elektronik aksam ve yazılımlar mekanik tasarımın çok daha önüne geçecektir. Kendi ürettiğimiz bu yazılımlar ile yerli araçlarımız ve diğer araçlarla uyumlu akıllı kentler de ülkemizde gelecekte var olabilir.”
Otomotivde dijital dönüşüme ayak uydurmak şart
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, otomotiv ekosisteminin ciddi bir dönüşüm içinde olduğuna dikkat çekti. Otomotiv sanayiinde iklim değişikliği, hava kalitesi ve enerji verimliliği ile emisyonlar gibi çevresel etmenlere bağlı önemli değişimler yaşandığına belirten Önen, buna bağlı olarak otonom araçlar, akıllı hareketlilik ve dijital dönüşümlerin iş ortamlarını değiştirdiğini kaydetti. Önen şunları söyledi: “Artık araç parçaları dediğimizde akla motor-batarya-yardımcı sistemler geliyor. Şarj altyapıları, yeni ürün platformları, sanayide dijital dönüşümün getirdiği bağlı fabrikalar ve süreç yönetimi ön plana çıkıyor. Rekabetçiliğin korunması adına dijital dönüşüme ayak uydurmak sanayimiz açısından bir gereklilik haline geldi. Araçlar ve fabrikalar dijitalleşirken iş gücünün niteliğinin de bu dönüşüme ayak uyduracak şekilde eğitilmesi öne çıkan unsurlardan biri. Tüm bu gelişmeler dikkate alındığında küresel alanda rekabetçiliğimizin sürdürülebilirliği için bu dönüşüme ayak uydurmamız, bu dönüşümü destekleyecek teşvik sistemleri geliştirmemiz büyük önem taşıyor.”
Aracı akıllı hale getirmekle akıllı araç tasarlamak çok farklı
Başarsoft Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Dabanlı ise Türkiye’nin otomotivde son yıllarda önemli bir üretim ve montaj üssü olmasına rağmen sektöre bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanmak konusunda kapasitesinin çok altında katkı sağladığını söyledi. Otomotivin tasarımından üretimine, bakımından servis ve yan sanayisine kadar birçok alanda teknoloji kullanımını olduğunu belirten Dabanlı, “Fakat bu alandaki katma değerli ürünlerin çok büyük bir kısmı hazır gelmektedir. Bu konuda araçların birçok sistemi artık kapalı devre olarak ya da bir bütün olarak geldiğinden, sonradan bu sistemlerin içine girmek, katkı veya içerik sağlamak, çok daha zor hale gelmektedir. Global firmalar yine global/münhasır/tek firma ile muhatap olmak istemekte ve Türkiye’deki otomotiv yan sanayi ve bilişimcilerin önüne engel oluşturmaktadır.” dedi.
Ahmet Dabanlı, otomotiv sektöründe ICT’nin önemiyle ilgili olarak ise şunları söyledi: “Eskiden aracın panelinde sabit bir baskı, içinde lambalar vardı, radyo teyp vardı ama ilişkisizdi. Sonra eğlence sistemi ile kontrol paneli entegre oldu. Navigasyon, klima, vs. o panele girdi. Şimdi ise tüm her şey bir dashborda taşındı, tüm sistemler tek bir araç işletim sisteminden kullanılır hale geldi. Araç firmaları aracın içine bir DVD eğlence sistemi koyarken, şimdi Google, Apple Car’ları konuşuyoruz.
Bir aracı akıllı hale getirmek ile, baştan akıllı araç tasarlamak çok farklı şeyler. Excel çok güzel bir programdır, hatta Picasso gibi resim bile yapanlar var, ama hiçbir zaman Excel ile bir veritabanı, ERP, CRM vb. sistemi kuramazsınız. Aslında araç üreticiliğinin yerini ICT firmaları alacak belki de. Biz milli araba üretecek firma değil, araba, uçak, gemi üretecek ICT firmalarını kurmalıyız ve büyütmeliyiz.”
ICT MEDIA dergisinin Ocak sayısına internet üzerinden de ulaşabilirsiniz. http://online.fliphtml5.com/eslp/upnj/