ICT Media
Finansal teknolojiler ya da kısa adıyla FinTech çözümleri, COVID-19 pandemisinin de büyüyen etkisiyle hayatımızda giderek daha fazla rol almaya başladı. Siber güvenlik kuruluşu ESET’in araştırmasına göre dünya genelinde tüketicilerin yüzde 40’ı en az bir finansal teknoloji uygulaması kullanıyor.
Her tür parasal transfer ve değişim odaklı hizmet sağlayan finansal teknoloji çözümlerinin doğru şekilde korunması her zamankinden çok daha büyük bir öneme sahip. Siber güvenlik kuruluşu ESET, bu teknolojilerin bu denli öne çıkması nedeniyle İngiltere, Amerika, Avustralya, Japonya, Meksika ve Brezilya’dan 10 bini aşkın tüketici ve kıdemli şirket liderinin katıldığı bir FinTech araştırması gerçekleştiriyor. ESET bu araştırmayla, korona virüs kısıtlamalarını göz önünde bulundurarak dünyamızda finansal teknolojinin ve siber güvenliğin finans güvenliği üzerindeki etkilerini irdelemeyi hedefliyor.
Bir uygulama kullanan %40
Araştırmanın tüm sonuçları yeni yılın ilk aylarında açıklanacak ancak ESET, bu aşamada ortaya çıkan ilk verileri paylaştı. Buna göre dünya genelinde tüketicilerin yüzde 40’ı, bir ila üç FinTech uygulaması kullanıyor.
Dört ve daha fazla kullanan %22
Dört veya daha fazla finansal teknoloji çözümünü düzenli kullanan tüketiciler ise ‘FinTech kullanıcıları’ olarak nitelendiriliyor. Bunların oranı ise yüzde 22 düzeyinde. Yani dünya genelinde her 5 kişiden biri ‘FinTech“ yazılım ve uygulamalarını oldukça yoğun kullanıyor.
FinTech kullanıcılarının yüzde 63’ü güvenlik yazılımı ile cihazlarının tümünü koruma altına alıyor. Bir veya üç çözüm kullanan yüzde 40’lık bölümün ise yalnızca yarısı, kişisel cihazlarında güvenlik yazılımı bulunduruyor.
Siber güvenlik daha önemli hale geliyor
Yaşamlarımız gittikçe dijital hale gelirken ve COVID’in olumsuz etkilerini yenmeye uğraşırken, en hassas finansal bilgilerimizi paylaştığımız cihazların ve teknolojilerin en yüksek standartlarla korunması daha da büyük önem kazanıyor.
ESET Global İş Geliştirme Direktörü Ignacio Sbampato, “Dünya genelindeki finansal teknoloji araştırmamız sayesinde yeni ve mevcut teknolojilere karşı yaklaşımları inceleme fırsatı bulacağız“ yorumunda bulundu.
Sbampato, sözlerini şöyle sürdürdü: “Teknoloji kullanımının kişisel ve profesyonel anlamda getireceği riskleri anlama ve bu risklerle mücadele etme konusunda insanlara yardımcı olmak istiyoruz. Bu amaç doğrultusunda küresel teknoloji alanındaki akımların nabzını tutuyoruz. Ayrıca her zaman en yüksek standartlarda güvenliğe sahip olduklarından emin olmak amacıyla tüketicileri ve şirketleri ürünlerimiz ve hizmetlerimiz konusunda bilgilendirme olanağına sahip olacağız.“
