
Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi tarafından gerçekleştirilen 3. Siber Güvenlik Sektör Zirvesi, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir’in konuşmalarıyla başladı. Zirveye Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç ile sektör temsilcileri katıldı. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Türkiye’nin bulunduğu coğrafya itibariyle her anlamda güçlü ve kendi kendine yeten bir ülke olması gerektiğini söyledi.
“Siber güvenliği sağlamak milli güvenliği korumak demek”
Antalya’da gerçekleştirilen zirvenin açılışında konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Siber Güvenlik Kümelenmesi Sektör Zirvesi’nin siber güvenlik konusunda kamu ve özel sektör temsilcilerini bir araya getiren, ülkemizdeki gelişmelerin değerlendirildiği, fikirlerin tartışıldığı ve stratejilerin belirlenmesine katkı sağladığı önemli bir zirve olduğunu belirtti. Siber güvenliğin, milli güvenlikten ayrı düşünülemeyeceğini kaydeten Sayan, “Siber Güvenlik Kümelenmesi, bizler için bir fabrikanın çarkları, bir saatin ilerlemesini sağlayan mekanizması gibi. Yani biri olmadan diğerinin hiçbir anlamı yok. Nasıl ki akrep ve yelkovan müthiş bir ahenk ve disiplinle birbirini takip ederek, bir ekip çalışması sunuyorsa işte bu kümelenme de siber güvenlik alanında böyle bir öneme sahip. Birlikte hareket etmenin kazandırdığı bu bakış açısıyla çok daha güzel işlere imza atacağız.” dedi. Yapılan çalışmalarla Türkiye’nin “Küresel Siber Güvenlik Endeksi”nde 2020 yılında Avrupa’da 11’inci sıradan 6’ncı sıraya, Dünya genelinde ise 20’nci sıradan 11’inci sıraya yükseldiğini bildiren Sayan, şunları söyledi: “Bizim en büyük amacımız ülkemizin siber güvenliğini en üst seviyede korumak. Çünkü artık yarış siber âlemde. Saldırılar sanal silahlarla yapılıyor. Dolayısıyla siber güvenliği sağlamak demek milli güvenliği sağlamak demek. Bilhassa siber güvenlik alanındaki yerli ve milli üretim ülkemizin geleceği açısından çok önemli. Teknoloji dünyasının tamamı için bu söylediğim geçerli belki ama özellikle siber alanda yerli ve milli olma şiarından sapmak, evimizin arabamızın anahtarını yoldan geçen hiç tanımadığımız birine emanet etmekle eşdeğer. Bunun da altını bir kez daha çizmek istiyorum, Bu yüzdem siber çalışmalar konusunda oluşturulacak ekosisteme ziyadesiyle önem veriyorum.”
“Siber güvenlik ekosisteminin güçlendirilmesi için çalışıyoruz”
T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, teknolojinin günlük hayattaki artan etkisine paralel siber güvenliğinde öneminin arttığını kaydetti. Bununla birlikte bu alanda özelleşmiş yazılım, cihaz ve personele olan ihtiyacın da gün geçtikçe artığına dikkat çeken Kacır, “Siber saldırıların sayısı kadar gerçekleştirdikleri hasarın parasal ve toplumsal etkilerinin ürkütücü boyutlara ulaştığı günümüzde ciddi önlemler almak şart. Biz de ulusal siber güvenliğimizi; ülkemizin ekonomik kalkınması ve ulusal güvenliğimiz için olmazsa olmaz görüyoruz. Bu nedenle de ülkemizde; siber güvenlik ekosistemimizin güçlendirilmesi, yerli ve milli siber güvenlik çözümlerinin geliştirilmesi ve kullanımının yaygınlaşması, siber güvenlik farkındalığının oluşturulması ve ekosistemin ihtiyaç duyacağı insan kaynağının yetiştirilmesi için Bakanlık olarak, yoğun bir çaba sarf ediyoruz,” dedi. Kacır, güçlü bir ekosistemin hem ulusal güvenliğe katkı sunacağı hem de Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu kritik teknolojileri üreten ülke olma hedefine bir adım daha yaklaştıracağını söyledi. Bu nedenle de kamu olarak kendilerini ekosistemin temel paydaşı, destekleyicisi ve müşterisi olarak gördüklerini belirten Kacır, “Kamunun ve özel sektörün kullandığı yazılımlarda dışa bağımlılığı azaltmak ve olası siber güvenlik sorunlarını ortadan kaldırmak için yerli açık kaynak çözümleri geliştirmek üzere Bakanlığımız öncülüğünde Türkiye Açık Kaynak Platformunu hayata geçirdik. Özellikle, Platform bünyesinde hayata geçirdiğimiz dijital rozet projesiyle tüm sektörlere yönelik yetkinlikleri belirlemeyi ve bunları e-sertifika haline getirmeyi planladık. Bu sayede, siber güvenlik alanında çalışanların olgunluk seviyelerinin belirlenmesi ve bunun belgelendirilmesini sağlayacağız” diye konuştu.
Siber güvenlik ürünlerimizin kullanım oranı artıyor
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir’in “Bilişim Teknolojileri”nin artık ülkelerin açık veya gizli mücadele alanlarından biri haline geldiğini söyledi. Savunma Sanayii Başkanlığı olarak Türkiye’nin siber saldırılara karşı kendi kendine yeten ve bütün siber güvenlik çözümlerini üretebilen bir ekosisteme sahip olmasını amaçladıklarını belirten Demir, “Yürüttüğümüz 50’ye yakın siber güvenlik projesi ile hem güvenlik hem de sivil kamu kurumlarımıza ürün ve hizmet sağlamaktayız. Bu kapsamda, 2018 yılında, ülkemizin siber güvenlik alanında kendine yetebilen bir ülke olması hedefiyle, kamu, özel sektör ve akademi temsilcilerinin de katkılarıyla Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi’ni kurarak, yerli siber güvenlik ekosistemini geliştirmek adına önemli bir adım attık. Bugün 3,5 yılı geride bırakan Kümelenmemiz, 200’ün üzerinde üye firmayı, yerli imkanlarla geliştirilmiş 300’ün üzerinde ürünü ve 400’den fazla hizmet ve eğitimi bünyesinde barındıran bir platform haline gelmiştir. Her geçen gün rekabetçi seviyesi artan yerli siber güvenlik ürünlerimizin kullanım oranlarının artması bize güven vermektedir. Bulunduğumuz coğrafya itibariyle her anlamda güçlü ve kendi kendine yeten bir ülke olmak durumundayız,” dedi.
“Nerde o eski siber saldırılar diyeceğiz”
T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, yenilikçi teknolojilerle birlikte siber tehditlerin doğasının da akıl almaz ölçüde değiştiğini söyledi. Siber saldırıların günümüzde devletler düzeyinde, otomatize edilmiş, daha sık, karmaşık, yıkıcı ve hedef odaklı olmaya başladığını belirten Koç, “Saldırganların motivasyonları ise çıkar sağlamaya ve zarar vermeye doğru evrildi. Gelecekte ise “nerede o eski siber saldırılar” dedirtecek sürpriz bir ortam bizi bekliyor.” dedi. Büyük veri, yapay zekâ, nesnelerin interneti, bulut ortamlar, blok zincir, dijital ikiz, otonom araçlar, kuantum gibi yenilikçi teknolojilerle dünyanın bambaşka bir noktaya doğru ilerlediğini belirten Taha Koç, şöyle devam etti: “Geleceğin teknolojileri hepimiz için büyük kolaylıklar getirecek harika araçlar olmakla birlikte, bir suç örgütünün elinde oldukça tehlikeli bir boyut kazanabilir. Yeni nesil teknolojilerle birlikte siber saldırılar daha da akıllı hale geliyor. Bu konuda en büyük tehdit ise yeni nesil teknolojilerle oluşturulan tehdit ve saldırıları, mevcut yöntemlerle savunmaya çalışmak olur. Akıllı saldırılar ancak daha akıllı yöntemlerle etkisiz kılınabilir. Bu kapsamda ekosistemin tüm paydaşları nezdinde yapılması gereken çok önemli işler var. Başta ulusal siber güvenlik ekosistemimizin savunma ve ofansif güvenlik çerçevesinde yeniden yapılandırılması olmak üzere kamu ve özel sektör işbirliğini daha da artırarak kapasite gelişimini hızlandırmamız gerekiyor.”
Sektör Zirvesi Ödülleri verildi
Zirve kapsamında 3. Sektör Zirvesi Ödülleri de verildi. Girişimcilik Faaliyetlerine Destek Ödülü STM’ye verilirken, Yerli Ekosisteme Destek Veren Entegratör Firma Ödülünü ise Türk Telekom aldı. Yılın Parlayan Yıldızı Ödülü ise Binalyze’nin oldu. Eğitim Faaliyetlerine Destek Ödülü Deepcase; En Fazla Ülkeye İhracat Yapan Firma Ödülü Chomar, Küme Çalışmalarına Destek Ödülü, Havelsan, STM ve Aselsan ile Oğuz Yılmaz ve Uğur Çağal'a verildi.
Siber Güvenlik Kümelenmesi 2018 yılında kuruldu
Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi, 2018 yılında ilgili tüm kamu kurum/kuruluşlar, özel sektör ve akademi temsilcilerinin katılımlarıyla oluşturuldu. Savunma Sanayii Başkanlığı ve Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı tarafından desteklenen kümelenme SSTEK A.Ş. tarafından yürütülen bir projedir. Kümenin uzun vadeli hedeflerinin belirlenmesi ve yönetilmesi Savunma Sanayii Başkanı Başkanlığında, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı ve Savunma Sanayi Başkanlığı üst düzey temsilcilerinin katılımıyla oluşturulmuş Danışma Kurulu vasıtasıyla yapılıyor. Kümelenmenin günlük operasyonları SSTEK A.Ş. bünyesinde kurulan Koordinasyon Ofisi tarafından gerçekleştiriliyor. Kümelenmeye Türkiye’de yerleşik ve Siber Güvenlik alanında ürün/hizmet geliştiren firmalar üye olabiliyor. 1 Şubat 2021 tarihinde T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi arasında Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi Platformu faaliyetlerinin birlikte yürütülmesine ilişkin protokol imzalandı. Küme planlama ve koordinasyonunda SSB ve DDO temsilcilerinden oluşan Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi Yürütme Kurulu faaliyet gösteriyor.