ICT Media
Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin, 2020’nin tüm dünyada olduğu gibi Red Hat için de değişimlere ayak uydurulan bir yıl olduğunu söyledi. Türkiye’de çalışan sayısını arttırmayı hedeflediklerini belirten Tekin, sınır bilişimi açık hibrit bulut stratejilerinin merkezinde konumlandırdıklarını bildirdi. Haluk Tekin, sınır bilişim ve Red Hat’ın hedefleriyle ilgili soruları cevaplandırdı.
Red Hat açısından 2020 nasıl geçti, 2021’de hangi alanlara ağırlık verilecek?
2020 tüm dünyada olduğu gibi bizim için de değişimlere ayak uydurulan bir yıl oldu. Pandeminin yaşandığı bu süreçte ilk önceliğimiz, tartışmasız bir şekilde çalışanlarımızın sağlığı oldu. O yüzden önlem olarak ilk aşamada ofislerimizi kapattık. Ekip arkadaşlarımızın fiziksel ve psikolojik sağlıklarını yüksek tutmak için çok yoğun bir çaba sarf ettik ve buna hala devam ediyoruz. Onlarla daha yakın olmaya, daha çok konuşmaya çalışıyoruz ve evdeki çalışma ortamlarının da kendilerine uygun olabilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Bu kapsamda birçok alanda destek veriyoruz ve fiziksel olarak yanlarında olamasak da her zaman destek olduğumuzu hissettiriyoruz.
2021 için öncelikli hedeflerimiz ise yerel yatırımlarımızı, ülkemizdeki varlığımızı ve ülkemize sunduğumuz katkıları güçlendirme başlıkları altında şekilleniyor diyebilirim.
Bu yıl Türkiye'deki iş ortaklarımıza yaptığımız yatırımların sayısını, miktarını ve iş ortaklarımızın uzmanlık alanlarını daha da artıracağız. Bu hedefimizi gerçekleştirmek için iş ortaklarımızın ve çalışanlarının sayısını artıracak adımlar atacağız. Çünkü son yıllarda büyük bir hız kazanan açık kaynak, inovasyonların arkasındaki güç olarak artık tüm dünyaya yön veriyor ve geleceği bugünden şekillendiren teknolojilerde de çok önemli bir paya sahip. Dolayısıyla şirketler de bu inovasyon potansiyelinden avantaj yaratabilmek için açık kaynak teknolojileriyle daha fazla proje yapıyor. Bu noktada mutlaka yerel iş ortaklarımızdan destek almaya devam edeceğiz.
Bunun yanında her sektörde referans müşteri edinmeyi de hedeflerimize ekledik. Ülkemizdeki önemli markalarla dünyaya taşıyabileceğimiz ve tüm dünyaya duyurabileceğimiz öncü projeler ve uygulamalar geliştirmek için çalışacağız.
Saydıklarıma ek olarak, ülkemizdeki çalışan sayımızı arttırmayı, ekibimizi büyütmeyi ve Türkçe konuşan bir ekiple müşterilerimizin tüm isteklerini karşılayabilmeyi hedefliyoruz. Tüm bu hedeflerimiz sayesinde ülkemizdeki iş ortaklarını, müşterileri ve ekibimizi kapsayan bir strateji oluşturuyoruz.
Sınır bilişim son yıllarda öne çıkan bir konu, Red Hat’in bu alandaki bakış açısı nasıl?
IBM, 2019’da pazarda 15 milyar sınır cihazı yer aldığını ve 2025’e kadar bu rakamın 10 kat artarak 150 milyar seviyesine ulaşacağını belirtiyor. Linux Foundation’ın 2021 State of the Edge araştırmasında da sınır cihazlarından elde edilecek verinin 2025’e kadar 175 zetabayta ulaşacağı paylaşılıyor. Tüm bu rakamlar aslında sınır bilişimin ilerleyen günlerde sahip olacağı kritik rolü bugünden gözler önüne seriyor.
Biz de Red Hat olarak her şeyden önce kurumlardaki BT ekiplerinin sınır bilişimi kullanabilmesi için, sınır bilişimin hibrit bulut ve açık kaynak teknolojileri üzerinde gelişmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu yüzden sınır bilişimi açık hibrit bulut stratejimizin merkezinde konumlandırıyoruz. Sınır bilişimi de başarılı bir şekilde kullanabilmek için farklı altyapılarda ve platformda çalışan birçok bileşenin uyum içinde faaliyet gösterebilmesi gerekiyor. Geniş bir ekosistemde birlikte çalışabilen çözümler, açık kaynak teknolojileri sayesinde gelişebiliyor.
Red Hat olarak bizler açık kaynak topluluklarında başlayan inovasyonları temel alan platformlar sunuyoruz. Kubernetes ve OpenStack de bu yaklaşımımızın örnekleri arasında yer alıyor. Farklı sektörlerde görev alan geniş geliştirici topluluğuyla iş birliği yapıyoruz ve teknoloji iş ortaklarımızdan oluşan kapsamlı ekosistemimizle birlikte entegrasyonları test ediyoruz ve doğruluyoruz.
Sınır bilişim şirketlere veya son kullanıcıya ne gibi avantajlar sunuyor?
Sınır bilişim sayesinde şirketler hibrit bulutun sunduğu esneklikte faydalanıyor. Böylece bu şirketlerin müşterileri de daha hızlı ve daha güvenilir hizmetlere sahip olabiliyor. Sınır bilişim sayesinde şirketler neredeyse gerçek zamanlı karar verebilmek için kendi alanlarında büyük ölçekli veri analitiği yapabiliyor. Sınır bilişim aynı zamanda tüm bilişim kaynağını şirkete yakın noktalarda topladığı için hassas verilerin açığa çıkma riskini de azaltıyor. Bu sayede şirketler KVKK ya da GDPR gibi regülasyonlarla da uyumlu olabiliyor ve şirket sırrı olarak nitelendirilebilecek dosyaları daha iyi kontrol edebiliyor.
Kurumlar ayrıca sınır bilişimin sunduğu maliyet avantajlarından da faydalanabiliyor. Veri, kaynağında konumlandırıldığı için veri alışverişinden dolayı oluşan maliyetler de önemli ölçüde azalıyor.
Red Hat bu alanda müşterilerine hangi ürünlerini sunuyor?
Sınır bilişim yapımızın temelini Red Hat Enterprise Linux oluşturuyor. İçinde barındırdığı çeşitli araçlar, uygulamalar, yapılar ve kütüphanelerle uygulamaların ve konteynerlerin geliştirilmesini sağlıyor. Red Hat OpenShift de altyapıların tamamında, özel ve genel veri merkezlerinde veya sınır noktalarında konteyner tabanlı uygulamaların oluşturulmasına, hizmete alınmasına ve yönetilmesine imkân tanıyor. Red Hat OpenStack Platform’un tutarlı, merkezi yönetim imkânı sayesinde şirketler bilişim güçlerini verinin merkezine daha kolay bir şekilde yaklaştırabiliyor. Depolama kısmında ise Red Hat OpenShift Container Storage ve Red Hat Ceph Storage öne çıkıyor. OpenShift Container Storage, dönüştürülmüş modda az yer kaplayan hizmetler ya da dışarıdaki ve merkezi kümelere bağlanmak için gereken depolamayı sunuyor. Öte yandan Ceph Storage, Hizmet olarak Bellek (Storage-as-a-Service), veri analitiği, AI/ML, yedekleme ve yenileme sistemleri gibi modern iş yükleri için kendi kendisin iyileştirebilen ve ölçeğini büyük ölçülerde artırabilen blok, dosya ve nesne depolaması sağlıyor. Orta katman portföyümüz ve geliştirici araçlarımız da farklı noktalarda yer alan ortamlardaki hizmetler arasında iletişim kuruyor.
Türkiye telekom sektörüne genel olarak ne tür hizmetler sunuyorsunuz? Sınır bilişim konusuna Telekom sektörümüzün yaklaşımı nasıl?
Telekomünikasyon sağlayıcıları ya da kısaca telkolar, 5G’yi sınır bilişimle birlikte kullanarak müşterilerine daha iyi bir deneyim sunabiliyor ve daha esnek, çevik ve dayanıklı bir ağ sayesinde önemli miktarda veri tüketen uygulamaları da destekliyor. 5G teknolojisinin gerçekten yeni nesil olabilmesi için sınır bilişimin sunduğu yerelleştirilmiş kaynaklara sahip olması gerekiyor.
Red Hat teknolojilerini tercih eden telko müşterileri, Red Hat OpenShift ve Red Hat OpenStack Platform veya OpenShift virtualization sayesinde konteynerleştirilmiş ve sanallaştırılmış ağ özelliklerini (NFV) hizmete alabiliyor. Bulut yerlisi iş yüklerinin sağlık durumu Kubernetes tarafından yönetilirken, geleneksel ağ altyapısı ve fonksiyonları da Red Hat Ansible Automation Platform sayesinde otomatikleştiriliyor.
Ülkemizde hibrit ve özel bulut çözümlerimize özellikle yerel telekom operatörleri ve bankalardan gittikçe artan bir şekilde ilgi gözlemliyoruz. Bu teknolojilerin içerisinde bizim ana işlerimiz olan konteyner platformları ve çoklu ve özel bulut çözümleri de var.
Ülkemizden de bir örnek vermek gerekirse, Turkcell Birleşik Telko Bulutu adını verdiği merkezi sanallaştırma altyapısında (NFVi) sunduğu tüm hizmetleri Red Hat OpenStack kullanan bir sanallaştırma platformunda bir araya getiriyor. Turkcell dilediği sanal ağ işlevini daha hızlı uygulayabilecek hale geliyor ve gerekli gördüğü kaynakları daha esnek bir şekilde ölçeklendirebiliyor.
Birleşik Arap Emirlikleri’nde faaliyet gösteren Etisalat, ağ özelliklerini sanallaştırma altyapısına (NFVi) sanallaştırma katmanı sağlamak ve ikinci nesil telko bulutu için OpenShift sanal altyapı yöneticisini kullanabilmek için bizi tercih ediyor. Etisalat’ın bulutu, tüm sanallaştırılmış ağ özelliklerinin yanı sıra operatörün hizmete almayı planladığı dijital hizmetlerin de tamamını destekleyebilecek.
