
CRM ve İnsan Kaynakları uygulamaları geliştiren Ofisim, şirketlere bulut tabanlı, özelleştirilebilir ve entegre çözümler sunuyor. Ofisim.com CEO’su Serdar Turan, Ofisim’i Türkiye’deki bulut tabanlı iş uygulamaları ortamında lider bir konuma getirmek istediklerini söyledi. Turan, tüm iş uygulamalarının üzerinde çalıştığı uygulama platformu PrimeApps’ı ICT MEDIA’ya anlattı.
ICT MEDIA: PrimeApps ve Ofisim.com markalarınızdan kısaca bahseder misiniz?
SERDAR TURAN:Bizim hikayemiz ofisim.com ile başladı. Ancak şu anda ağırlık verdiğimiz bizi gerçekten farklılaştıran konu PrimeApps markamız aslında. PrimeApps kodlama bilgisi gerektirmeden iş uygulaması geliştirme imkânı sunan bir dijital dönüşüm platformu aslında. Ofisim markasıyla sunduğumuz CRM (satış, pazarlama ve müşteri yönetimi uygulaması) ve İK (personel yönetimi uygulaması) uygulamalarını PrimeApps platformumuz üzerinde hayata geçirdik.
Biliyorsunuz dijital dönüşüm kavramı çok popüler kavramlardan bir tanesi. Bu alanda gerek benim gerekse ekibimin geçmişten gelen bir tecrübe ve birikimimiz var ve bu alandaki bilgimizi Ofisim’e aktarıyoruz. Hikayemden kısaca bahsedecek olursam 1998 yılında ODTÜ bilgisayar mühendisliğinden mezun oldum. Sonra yine bilgi yönetim sistemleri üzerine ODTÜ’de master yaptım. Ardından 2001 yılında Amerika’ya yerleştim ve 12 sene kadar Microsoft’ta çalıştım. 6 sene kadar önce Türkiye’ye kesin dönüş yaparak Etiya’da CTO olarak çalıştım. Ofisim.com bizim Amerika’da kurduğumuz bir firma olarak başladı ve sonrasında Etiya Ofisim’i satın aldı. Bir süre sonra çalışmalarımız olgunlaşınca Ofisim olarak Etiya içerisinden tekrar spin-off ederek ayrı bir firma olarak yolumuza devam etmeye karar verdik. Şu anda şirketin hem kurucu ortağı hem de genel müdürü olarak çalışmalarımı Ofisim çatısı altında sürdürüyorum.
ICT MEDIA: PrimeApps markası ne zaman ortaya çıktı? Özellikleri nelerdir?
SERDAR TURAN:Bu noktada PrimeApps markası daha sonra ortaya çıkmış bir marka diyebiliriz. PrimeApps firmaların dijital dönüşümlerini kolaylaştırmak için geliştirildi. Neticede firmaların hayatına baktığımız zaman genelde hep benzer bir döngü görüyoruz. Firmalar kuruluyorlar. Hangi sektörde olurlarsa olsunlar bir şekilde bilgi, veri üretiyorlar. Bu veriyi yönetmek için de çeşitli araçlar kullanıyorlar. Bu araçlar kağıt, kalem olabileceği gibi Word, Excel de olabiliyor. Firma bir süre sonra büyümeye başlıyor ve büyüdüğü zaman bu sefer geleneksel yöntemlerle işleri yürütmek zorlaşmaya başlıyor. Excellerin sayısı artıyor. Ortalıkta dolaşan Excel dokümanları ile iş yürütmeye çalışıyorlar. Bir rapor çekecekleri zaman zorlanıyorlar çünkü veri excel ve Word belgelerinde dağınık durumda. Bu noktaya geldikleri zaman dijitalleşme ihtiyacının artık kaçınılmaz olduğunu görerek bir arayışa girmeye başlıyorlar. İşte bu noktada, PrimeApps teknolojimizle biz firmaların süreçlerini daha etkin nasıl yönetebilecekleri konusunda onlara destek oluyoruz. Mesela CRM ve personel yönetimi uygulamaları bunun örnekleri. Firmanın personel sayısı artıyor, izin seyahat masraf vs., bunu yönetmekte zorlanıyorlar ve bir insan kaynakları yazılımı ihtiyacı doğuyor. Şirketlere baktığınız zaman dijitalleşme ihtiyacının farklı alanlarda olabildiğini görürsünüz. Tedarikçi yönetiminden bayi yönetimine, satın alma süreçlerinden performans yönetim süreçlerine kadar herhangi bir alanda dijitalleşme ihtiyacı olabilir. Kısacası Dijital Dönüşümü şöyle tanımlayabiliriz: Bir firmanın bir işleyişi var, belirli süreçleri var. Bu süreçlerini kâğıt kalemden, excel gibi birbirinden bağımsız araçlardan kurtarıp daha yönetilebilir, daha raporlanabilir, üzerine aksiyon alınabilir bir hale dönüştürdükleri zaman aslında dijital dönüşüm süreçlerini de tamamlamış oluyorlar.
ICT MEDIA: Dijitalle şirketler için çok önemli bir konu. Dijitalleşme ihtiyacına yönelik piyasada birçok çözüm bulunuyor. Ofisim.com’un diğerlerinden farkı nedir?
SERDAR TURAN:Dijitalleşme ihtiyacını karşılamak için piyasada da envai çeşit yazılım var. Bunlar paket yazılımlar, olabileceği gibi Bulut tabanlı yazılımlar da olabilir. Birçok uygulamanın farklı ihtiyaçlara dönük paket ya da kutu dediğimiz çözümler sunması bazı sıkıntıları da beraberinde getirebiliyor. Birincisi bunlar birbirinden bağımsız uygulamalar. Aralarındaki entegrasyon kolay olmuyor. Ayrıca eğer firma ve ihtiyaçları değiştikçe paket yazılımda da uyarlamalar ve güncelleştirmeler gerekiyor ki bu zahmetli ve maliyetli bir süreç. Sırf bu durumlardan dolayı genelde büyük firmalar bir süre sonra IT departmanı oluşturuyorlar ki sürekli bir yazılımları güncel tutabilsinler. Tabii paket yazılımlarla birlikte bir de lisanslama dertleri oluyor. Büyük firmalar bu sebeple iki alternatif arasında kalıyor. Ya yazılımı satın almak ya da yazılımı kendi ekibiyle geliştirmek. Yazılım kendiniz geliştirmek isterseniz o da ayrı bir dert. Orta büyüklükte bir proje 6 ay ile 1 sene zaman alabiliyor. Bunlar ciddi maliyet ve kaynak anlamına geliyor. Kendi yazılımınızı hayata geçirdiğinizde onun bir de işletimi ve bakımı var. Bu da apayrı bir dert. Bütün bu problemleri ve verimsizliği görerek bunları nasıl çözebileceğimize kafa yorduk ve bilgi yönetim sistemlerini çok pratik bir şekilde hatta neredeyse kod yazmadan modelleme yöntemleriyle hayata geçirebilen bir platform yapmaya karar verdik. CRM’den insan kaynaklarına, satın almadan sigortacılık yazılımına her türlü sektöre ve ihtiyaca hitap edebilen bir yapı kurmayı hedefledik. Bu çok ütopik bir şey gibi duruyor. Dünyada bunun çok nadir örnekleri var. Biz bu niyetle çalışmaya başladık ve bunu hayata da geçirdik.
ICT MEDIA: Bu platform neler sağlıyor?
SERDAR TURAN:Bu platform ile farklı dikeylere ve segmentlere hitap eden, hangi sektördeyse o sektörün ihtiyaçlarını dediğim gibi modelleme yöntemleriyle tanımlayabildiğiniz ekranlar sunuyoruz. Firma olarak siz ihtiyacınızı ve süreçlerinizi tanımlıyorsunuz. Veri tabanı, kod gibi kavramlarla uğraşmıyorsunuz. Ondan sonra bu modeli biz PrimeApps teknolojisinin getirdiği esneklik ve uyarlama yeteneği sayesinde hemen hızlı bir şekilde bir uygulamaya dönüştürüyoruz. Bazen 6 ay sürecek bir uygulamayı bizim 6 gün içinde hayata geçirdiğimiz oluyor. Size birkaç referans örnek vereyim bu konuda. Mesela Ankara’da Liva Pastaneleri bizim müşterilerimizden bir tanesi. Onlarla biz önce bir CRM uygulaması yaptık ve bu uygulamadan çok memnun kaldılar. Sonrasında sipariş yönetimini de bu uygulama üzerinden hayata geçirmek istediler. Taleplerinin ardından hemen hızlı bir şekilde sipariş yönetimini de devreye aldık. Ardından personel yönetimine dönük talepleri oldu ve insan kaynakları yönetimini de uygulamaya dahil ettik. Bütün bunları PrimeApps üzerinden hızlıca yaptık. Sonra bu uygulamayı ürünleştirip başka pastanelere de satmak istediklerini belirttiler ve Livasmart diye bir marka doğdu. Livasmart.com bir pastane yönetim sistemi. Bütün bu saydığımız süreçleri yönetebildiğiniz bir sistem. Hem Liva bu platform ile kendi dijital dönüşümünü gerçekleştirdi hem de PrimeApps üzerinde yeni bir marka doğdu. Şu anda aktif bir şekilde bu sistemin satışı yapılıyor. Bu bizim gitmek istediğimiz yol haritasıyla birebir örtüşen bir hikaye. Yani biz platform ve teknolojiyi sağlayalım, farklı pazarlar için iş ortaklıkları ve markalar doğsun. Hem iş ortaklarımız kazansın hem biz kazanalım.
Benzer şekilde İstanbul’da sigortacılık yazılımları yapan bir firma ile ortaklık yaptık. Yazılım ve geliştirmek kolay değil, çok zaman harcıyorlardı. Sigortacılık sektörüne dönük fikirlerini hayata geçirmek için iş ortaklığı yaptık. Şu anda sigortacılık yazılımlarını Türkiye’de 16 bin sigortaya yayacak şekilde tamamen PrimeApps platformu üzerinden gerçekleştiriyorlar.
ICT MEDIA: Ofisim.com da PrimeApps üzerinden doğan bir marka değil mi?
SERDAR TURAN:Ofisim.com web sitesinde iki tane uygulamamız bulunuyor. İçinde KOBİ’lere yönelik CRM ve İK uygulamamız var. CRM’de temel seviye iş takibi, satış yönetimi, pazarlama süreçleri olduğu gibi ön-muhasebe modülünü de yakın zamanda CRM’e dahil ettik. İK uygulamasında ise tüm personelin özlük, izin, seyahat, masraf ve zaman çizelgesi yönetimi olduğu gibi, önümüzdeki haftalarda da bordro entegrasyonu ve performans yönetimi entegrasyonunu devreye alacağız. Bunları da devreye aldığımızda her ölçekten işletmenin ihtiyacını karşılayan güçlü bir insan kaynakları uygulaması ortaya çıkacak. Ofisim.com uygulamaları yüzde yüz PrimeApps üzerinde hazırlandı ve yüzde yüz PrimeApps üzerinde çalışıyor. Hem PrimeApps markası hem Ofisim markası bize ait. CRM, İK uygulamaları ve sigorta yazılımları gibi sistemleri bulut sisteminde onbinlerce kişinin kullandığı kompleks sistemler olarak hayata geçirirken neredeyse yüzde 95’ini PrimeApps üzerinde kodlama yapmaksızın gerçekleştirebilirsiniz. Ancak halen ihtiyaca özel kodlama, özelleştirme ya da entegrasyon gibi kısımlar için az da olsa kod yazılması gerekebiliyor. PrimeApps ile ilgili çalışmalarımızda TÜBİTAK’tan da önemli bir destek aldık. Önemli bir Ar-Ge yatırımımız var ve Türkiye’de bu seviyede bir teknoloji yatırımını çok nadir olarak görebilirsiniz. Biz aktif bir şekilde Ofisim CRM ve Ofisim İK’nın pazarlamasını satışını yapıyoruz. Türkiye’de 1000’in üzerinde ücretli kullanıcıya ulaştık. Önemli olan sadece teknoloji değil tabii ki. Önemli olan müşterinin neyi talep ettiğiydi ve biz bu talebi doğru okuduğumuzu düşünüyoruz. Şimdi amacımız PrimeApps sayesinde Ofisim gibi yüzlerce marka oluşturmak ve bunu hem Türkiye’de hem de globalde başarmak. PrimeApps’i global bir marka haline getirmeye çalışıyoruz.
ICT MEDIA: PrimeApps bulut üzerinden mi hizmet veriyor sadece? Bir de yüksek bir veri trafiğinden bahsediyoruz. Bunun güvenliğini nasıl sağlıyorsunuz?
PrimeApps şu anda bulut üzerinden olduğu gibi kurumlar için yerinde kurulum seçeneği ile de sunulabiliyor. Mesela Ofisim.com’a gittiğinizde PrimeApps’in bulut versiyonunu kullanırsınız. Fakat bankalar gibi ya da devlet kurumları kamu kurumları gibi büyük ölçekli ve veri hassasiyeti yüksek olan kurumlara da biz yerinde kurulum versiyonunu da sunuyoruz. Bu sayede kurumlar şirket içerisinde ya da kendi özel bulut ortamlarında kendi sistemlerini hayata geçirebiliyorlar. Güvenlik konusunu ele alacak olursak, güvenlik elbette oldukça önemli bir konu. Özellikle bulut tabanlı uygulamaları tercih edeceklerin mutlaka güvenliğin nasıl sağlanacağını da sorgulaması gerekiyor. Biz tüm verileri banka seviyesindeki güvenlik protokolleri ile koruyoruz. Ayrıca, Ofisim uygulamalarında işlenen hiçbir veri asla 3. bir kişiyle paylaşılmaz. Dünya standartlarında veri şifreleme, saklama ve yedekleme yöntemlerimizle üst düzey güvenlik sağlıyoruz.