
Tarfin Ürün Direktörü Alper Gökalp, tarım ekonomisini genişletmenin yolunun çiftçiyi ileri teknolojilerle daha verimli üretebilir hale getirmekten geçtiğini söyledi. Gökalp dijital tarım ve tarım ekonomisinin gelişmesiyle ilgili ICT MEDIA’nın sorularını cevaplandırdı.
Dijital tarım nedir? Tarımda dijital dönüşümün temel parametreleri ve sektöre yansımaları nelerdir? Akıllı tarım, hassas tarım, Tarım 4.0 ve inovatif tarım kavramlarının farkları ve dijital dönüşümdeki yerleri nedir?
Tarım 4.0’a Akıllı Tarım, Dijital Tarım gibi isimler veriliyor ve bu terimler genel olarak sensörleri, otonom karar sistemlerini, bulut tabanlı bilgi ve iletişim teknolojilerini içeren akıllı teknolojilerin tarım sektörüne uygulanmasını ifade etmek için kullanılıyor. Dijital tarım sayesinde büyük verilerin depolanması ve analiz edilerek tarladan sofraya tüm sürecin takip edilmesi, yönlendirilmesi ve gelecek projeksiyonlarının yapılabilmesi sağlanıyor. Tarım 4.0, tarım ve gıda değer zincirindeki farklı aktörlerin işbirliğini kolaylaştırıyor, dolayısıyla ekosistemin önemini de ortaya koyuyor. Dünyada dijital tarım ekosisteminin önemli bir ayağını da elbette Tarfin gibi fintekler oluşturuyor. Çünkü, tarım en fazla yatırım isteyen sektörler arasında üst sıralarda yer alıyor.
Tarım sektörü, hepimizin gıdaya ulaşım ihtiyacını karşılamasının yanında ihracata etkisi, diğer sektörlere hammadde sağlaması ve ekolojik dengeye katkıda bulunması nedeniyle tüm ülkeler için vazgeçilmez bir sektör olarak önemini giderek artırıyor. Dünya Bankası verilerine göre 2050 yılına kadar global gıda talebi yüzde 70 artacak. Bu talebin karşılanması için bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin yıllık en az 80 milyar dolarlık bir yatırım yapmasının gerektiği öngörülüyor. Bu nedenle tüm dünyada tarım sektörü bu yatırımın gerçekleşmesine destek olacak dijital teknoloji ve iş modellerine odaklanıyor. Hassas tarım, üretim için gerektiğinden fazla girdi kullanılmamasına odaklı bir kavram iken inovatif tarım ise gelecekte insanların fiziki ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak için geleneksel yöntem ve yaklaşımlara alternatifler geliştirme gereksinimini vurgulayan bir çatı kavram olarak karşımıza çıkıyor.
Yeni teknolojiler ve dijital dönüşümün üretimden pazarlama aşamasına kadar tarım sektörüne sağlayacağı katkı ve avantajlar nelerdir? Tarımsal üretim ve verimi arttırmada bilgi teknolojileri nasıl kullanılabilir?
Bu soruya Türkiye’nin lider dijital tarım platformu Tarfin ve finansal teknolojilerin tarıma katkısı üzerinden yanıt vermek isterim.
Yaptığımız araştırmalarda son dönemde çiftçilerin hem sosyal hem finansal güçlerini kaybettiğini görüyoruz. Maliyetleri karşılamakta ve yönetmekte güçlük yaşayan çiftçiler, bu durumda alternatif yöntem ve araçlara yöneliyor ve üretim de bu durumdan kaçınılmaz olarak etkileniyor. O yüzden, Tarfin olarak sürdürülebilir bir tarım ekonomisi için çiftçiye tüm tarımsal girdilere ulaşabileceği ve alışveriş yapabileceği bir platform sunuyoruz. Biz tarım tedarik zincirinde farklı alanlarda veri bilimi ve teknoloji altyapısı ile çözüm üreten dijital bir iş ortağıyız. Tarım gibi geleneksel bir pazarda çiftçiyi merkeze yerleştirerek üretimin devamlılığı için rekabetçi ve kolay ulaşılabilir çözümler üretiyoruz. Çiftçinin tarım girdisi alımında ve mahsul satışlarında doğru fiyatlarla işlem yapmasını sağlıyoruz.
Tarfin, 2017 yılında çiftçiyi üretim aşamasında destekleme amacıyla öncü bir fintek şirketi olarak faaliyetlerine başladı. Çiftçilerin gübre, tohum, yem ve tüm tarım girdilerine avantajlı fiyatlar ve hasatta ödeme fırsatlarıyla ulaşmasını sağlıyoruz. 75’i aşkın şehirde 1.000 yetkili satış noktasıyla hizmet veriyoruz. Tarfin mobil uygulamamızda 200’den fazla çeşit tarım girdisinin güncel fiyatını çiftçiye karşılaştırmalı olarak sunabiliyoruz. Böylelikle çiftçilerimiz en uygun fiyatları bulabilecekleri farklı alternatifleri karşılaştırabiliyor, köyünden merkeze kilometrelerce yol kat etmeden ürünlerini kolaylıkla, kendi ödeme döngülerine göre satın alabiliyor. Yetkili Tarfin satış noktalarının, talep ettiği her marka tarımsal girdiye en uygun fiyatlar ve kolaylıkla erişebildiği bir tedarik modeli olan Tarfin Pro ile de tarım ekosisteminin daha verimli bir şekilde çalışmasına katkıda bulunuyoruz.
Tüm bu uygulamaları kendi geliştirdiğimiz makine öğrenmesine dayalı tarımsal risk skorlama modeli ile gerçekleştiriyoruz. Sürekli gelişen bu yapay zekâ teknolojisi ile Tarfin’den tarım ihtiyaçlarını vadeli ya da peşin olarak satın almak isteyen çiftçiler, bulundukları ildeki satış noktalarını ziyaret ederek ya da sadece mobil uygulama üzerinden işlemlerini 3 dakika içinde tamamlayabiliyor. Çiftçiler ihtiyaç duydukları ürünleri seçtikleri satış noktasından anında teslim alabiliyor; Tarfin’de ihtiyaçlarına uygun fiyat seçenekleriyle güvenli satın alım gerçekleştirirken ürünlerine, bölgelerine özel hasat tarihine göre ödeme gününü kendileri seçiyorlar.
Tarımsal araçlar ve üretimde kullanılan yeni teknolojiler, sektörde hızla gelişen inovasyonlar tarımsal gıda endüstrisinin geleceğini nasıl şekillendirecektir. Yeni teknolojilerin verim, gıda güvenliği ve çevreye etkisi nasıl olacaktır?
Yaptığımız araştırmalar, hasat vadesi, ipotek ve ek masraf olmaması, kolay başvuru, avantajlı fiyat sayesinde Tarfin’in sektörde önemli bir sosyal etki sağladığını ve çiftçilerimizin bizimle çalışmaya devam etmek istediğini ortaya koyuyor. Gelişmekte olan ekonomilerde tarım, teknolojiyle diğer sektörlere göre biraz daha geç buluşmuş olsa da bu buluşmanın olumlu etkilerinin hızla kendini gösterdiği bir dönemdeyiz. Tarımsal üreticinin dijital ekosistem ile ilişkisinin güçlenmesi ile tarım değer zincirinin her yönden daha da verimli çalıştığını göreceğiz. Çiftçimizin ekonomik ve sosyal şartları iyiye gittikçe tüketicinin güvenli ve çeşitli gıdaya ulaşımı da kolaylaşacak.
Türkiye tarımda kendi kendine yetebilme potansiyeli olan ülkeler arasında yer almaktadır. Türkiye’nin tarıma elverişli topraklarını koruyabilmesi, geliştirmesi, üretimde verimliliği arttırması ve iyi tarım uygulamalarını yaygınlaştırması için neler yapması gerekir?
Tarım ekonomisini genişletmenin yolu çiftçiyi ileri teknolojilerle, daha verimli üretebilir hale getirmekten de geçiyor. Avrupa’da tarım teknolojilerin kullanımı sadece çiftçinin değil, üniversitelerin, araştırma kurumlarının ve kamunun da işi. Türkiye’de yaş ortalaması 32 iken Türk çiftçisi ortalama 55 yaşında. Gençler çiftçilik yapmıyor. Çiftçi kayıt sistemine kayıtlı yaklaşık 2,4 milyon çiftçi var. Aileleriyle birlikte yaklaşık 13 milyon kişi gelirini topraktan kazanıyor. Ülkemizdeki tarım arazilerinin küçük parçalara bölünmüş olması aşılması gereken en büyük güçlüklerden biri. Teknoloji ile bu durumun yarattığı dezavantajları ortadan kaldırmak mümkün olabilir. Bunun yanında çiftçilerimizin teknoloji ile buluşmasını hızlandıracak ve teşvik edecek inisiyatiflere ihtiyaç var. Zira yarının tarlaları sadece tarım sektörünün değil, teknoloji sektörünün de sorumluluğunda olacak. Yenilikçi uygulamaların yaygınlaşması ile tarım, yeni jenerasyon için daha ilgi çekici bir sektör haline gelecektir.Şirket/kurum olarak tarımda dijital dönüşüm için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Kamunun tarımda dijital dönüşümle ilgili yürüttüğü çalışmalar ve verdiği destekleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Konuyla ilgili öneri ve teklifleriniz nelerdir?
İki yıl önce tarım sektörünün teknoloji odaklı gelişimine destek olmak için hayata geçirdiğimiz Tarfin Mobil, kısa sürede Türkiye’de 260 bin çiftçiye ulaştı. Tarım tedariki konusunda lider dijital platform olarak, çiftçilerin her türlü talebini karşılayabilen, tarımsal değer zincirindeki her noktada aktif olarak yer alarak çiftçiye her anlamda destek verebilen bir şirket olmaya odaklanıyoruz. Geleneksel tedarik kanallarını dijitalleşme ve teknolojiyle optimize eden mobil uygulamamız Tarfin Mobil, 2 yılda tarım sektörünün teknoloji odaklı gelişimine damgasını vurdu. Bugün Tarfin Mobil, çiftçilerin tedarik süreçlerini kolaylaştıran fiyat, ürün ve marka karşılaştırması ve satış noktasına hemen ulaşabilme özelliğiyle öne çıkıyor. 50’den fazla marka ve 200’den fazla ürünün fiyatı, uygulama üzerinden çiftçiye karşılaştırmalı olarak sunuluyor. 2 yılda 1,5 milyon kez ürün karşılaştırmasına aracılık eden uygulamamız üzerinden bugüne kadar 20 binden fazla çiftçi alışveriş başvurusunda bulundu.
Tarımda büyük avantajlara sahip olan Türkiye’nin potansiyelini tam olarak ortaya koyması için özellikle çiftçiyi üretim aşamasında destekleyecek daha çok tarımsal yatırıma ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Çiftçilerimizin Türkiye’nin geleceğinde kritik bir rolü olduğuna inanıyoruz. Amacımız Türk çiftçisini güçlendirmek. İki yıl içinde 260 bin çiftçimize dokunarak Türkiye’nin tarımsal üretimine sağladığımız katkıdan gurur duyuyoruz. Toplam 2,4 milyon çiftçisiyle yıllık 54 milyar dolarlık üretim gerçekleştiren tarım sektörünün bu rakamları çok daha üst noktalara taşıyabilmesi için yüksek sermaye gerektiren bu faaliyetin kamu tarafından hem sosyal hem ekonomik olarak desteklenmesinin gerekli olduğunu düşünüyoruz. Biz de Tarfin olarak veri bilimine, mobil teknolojilere yatırım yaparak Türkiye’de tarımı ve çiftçiyi güçlendirmeye devam edeceğiz.