
TBD Kamu-BİB'24 ve BİMY’28 Bütünleşik Etkinliği kapsamında Dijital Geleceği Şekillendiren Teknoloji Çözümleri Paneli Gerçekleştirildi
TBD Kamu-BİB'24 ve BİMY’28 Bütünleşik Etkinliği ikinci gününde de hız kesmeden devam etti. Güne Doç. Dr. Meltem Eryılmaz yönetiminde Dijital Geleceği Şekillendiren Teknoloji Çözümleri paneli ile start verildi. Gerçekleştirilen panelde konuşmacılar, Turkcell Dijital İş Servisleri Kurumsal Ürün Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Ömer Ferit Gazimihal, JFORCE Genel Müdür Yardımcısı Aydın Gülçur, Profelis Bilişim Dan. Yönetici Ortağı Türker Gülüm, EKSPA IRIS ID Genel Müdür Yardımcısı Mohammed Murad, HUAWEI Veri Merkezi Altyapı Çözümleri Kıdemli Yöneticisi Barış Saygı, VİMESOFT Bilgi Teknolojileri ve Yazılım A.Ş İş Geliştirme ve Satış Direktörü Mehmet Tiryakioğlu, Technopc Kurucu Ortağı Murat Yücel dijital geleceği şekillendiren teknolojiler üzerine görüşlerini ilettiler.
Turkcell Dijital İş Servisleri Kurumsal Ürün Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Ömer Ferit Gazimihal, “2020 yılına gelinceye kadar dijitalleşme biraz soyut bir kavramdı. Çözümü teknolojide, dijitalleşmede arıyoruz. Dijitalleşmede neyin, ne zaman başımıza geleceği belli değil ama bir strateji üzerinde yüzdüğümüz zaman gerçekten bu hazırlık kıymetli bir durum oluyor. Şimdi dijitalleşmeyi tetikleyen konulara baktığımızda, birincisi, global rekabet diyoruz. Bir anda, birçok sektörün global oyuncular dinamiklerini değiştirebiliyorlar. İkinci faktör ise Endüstri 4.0’ın getirdiği muazzam verimlilik. Pandemi bitti, şimdi tüm dünya enerji krizine giriyor. Küresel ısınma, pandemide ve enerji krizinde olduğu gibi, dijitalleşmeyi çok hızlı biçimde olmazsa olmaz haline getirecek. Bulut, dijitalleşmenin olmazsa olmazı. Pandemi, bize, bulut teknolojilerinin her zaman çok daha verimlilik getireceğini gösterdi. Dijitalleşmenin büyük nimetleri var: Verimlilik, rekabetçilik, daha iyi müşteri hizmetleri. Ama dijitalleşmenin bir olumsuz tarafı var: siber zafiyet yüzeyi artıyor, hackerların atak edebileceği noktalar artıyor. İnsanlarımızı ne kadar odaklarsak o kadar etkili oluyor” dedi.
JFORCE Genel Müdür Yardımcısı Aydın Gülçur, “Tüm anlatılan teknolojilerin ortaklaştığı alan, bahsedilen teknolojilerin veri üzerine kurgulanmış olması. Gelecekte üretilecek herhangi bir teknolojinin veri temelli olacağı, yapay zeka odaklı olacağı kesin gibi. Böyle bir durumda bu sefer de bulut teknolojileri kaçınılmaz hale geliyor çünkü bizim geleneksel yöntemlerle bu verileri depolamamız mümkün değil. Bunun üzerinde yaratılacak inovasyon var. Geleceğin teknolojileri dendiği zaman, aradaki ortak noktaları kümelendirmek, daha fazla inovasyon yapmak gerektiğini düşünüyorum. Petrol veri örneğinde olduğu gibi, yerin altında olan ama yeni teknolojik gelişmelerle anlam kazanan verinin üzerinde yeni şeyler yapılabilmesi gerekiyor. Bu doğal olarak, bir taraftan bizi platforma dayalı ve yapay zekaya dayalı iş modelleri üzerinde çalışmaya itiyor. Teknoloji veriyi anlamlı hale getiriyor, ondan sonra da yeni verilerin ortaya çıkmasını sağlıyor. Platform iş modeli, son yıllarda ister kamu ister özel ister kar amacı gütmeyen organizasyon olsun herkesin hedeflediği bir şey. Kuvvetli bir platform iş modelinin ana unsurunu şöyle tanımlıyorum: İnsanların çok büyük ölçekli olarak, bir platforma kendisiyle ilgili veri yüklemesi, o platformları çok kuvvetli hale getiriyor. Bir platform iş modeli yaratıyor isek, orada insanların verilerini ne kadar gönüllü olarak emanet ettiklerini anlamak gerekiyor. Pandemi bize gösterdi ki platform iş yapış şekli, özel sektör için olduğundan daha önemli. Bunu e-devlet, aşılama, HES kodu gibi uygulamalarda görüyoruz. Platform iş yapış şekli bu anlamda mutlak suretle kamuda gelişmesine yönelik uzun uzadıya düşünülmesi gereken konulardan birisi” dedi.
Profelis Bilişim Dan. Yönetici Ortağı Türker Gülüm, “Ani ters bir şey olmazsa insan ömrü 110-120 yıl olacak. Sayısal ikiz nedir? Sayısal ikiz şu: Sizin fizyolojik yapınızı, anatominizi, ameliyatlar, aldığınız ilaçları kayıt alarak bir sayısal ikiziniz yaratılacak. Hastalandınız mı? Önce sayısal ikiziniz üzerinde denenecek. Sayısal ikiz dediğimizde, inanılmaz miktarda bir veriden bahsediyoruz. Sayısal ikiz aslında yeni bir teknoloji değil; NASA’nın ortaya çıkarttığı bir teknoloji. Burada başka bir konu devreye giriyor: Kişisel veriler nasıl korunacak? Önümüzde bir otuz yıl var ve biz bunu nasıl değerlendireceğiz? Bizim birtakım adımları bugünden atmak zorundayız diye düşünüyorum” dedi.
EKSPA IRIS ID Genel Müdür Yardımcısı Mohammed Murad, “Teknoloji devam ederken, her nesneye dokunuyor. 2002 yılından beri çalışmalarımızı yürütüyoruz. Oldukça geniş uygulamalarımız var. Biyometriye neden ihtiyaç duyuyoruz? Bu uygulamalar oldukça hızlı biçimde artıyor. Nesneler değiştikçe daha çok güvenlik gerekiyor ve yüksek güvenlik, doğruluk merkezi unsur haline geliyor” dedi.
HUAWEI Veri Merkezi Altyapı Çözümleri Kıdemli Yöneticisi Barış Saygı, “Veri merkezi altyapıları dediğimiz zaman, veri merkezleri biraz sabıkalı merkezler. Dünyadaki elektriğin yüzde birini veri merkezleri tüketiyor. Veri merkezlerini ne kadar verimli hale getirebilirsek buraları ne kadar hızlı devreye alıp işletmeye açabilirsek, bunların otonom biçimde işletilmesini sağladığımız halde veri merkezlerini akıllı hale getirmiş olacağız. Huawei olarak kesintisiz güç kaynakları da üretiyoruz” dedi.
VİMESOFT Bilgi Teknolojileri ve Yazılım A.Ş İş Geliştirme ve Satış Direktörü Mehmet Tiryakioğlu, “Şu anda kırktan fazla büyük kullanıcıya hizmet veriyoruz. Tabii bunu müşteri bazında ayıracak olursak beş büyük bankada aktif olarak devam ediyoruz bu sürece. Biz, bu tür sistemleri yaparken güvenlik önceliği bizim için had safhada. Şu anda globale baktığımızda Zoom sektörü kapatış durumda ama verimizin güvenliğini sağlamak bizim için daha önemli durumda. Bizim şu anki sektöre yirmiye yakın yerli ürün var piyasada. Ama bizim AR-GE çalışmalarımız bizim sağlayabileceğimiz daha farklı neler var sorusu üzerine yoğunlaşıyor. 2021 yılı beklentilerimize ulaştık, yüzde 100 büyümemiz var” dedi.
Technopc Kurucu Ortağı Murat Yücel, “Son on iki yılımızda ülkemize ne katabiliriz felsefesinin yanında dijital çözümlerin, video konferans çözümlerin, veri merkezlerinin donanım yönünü hayata geçiriyoruz. Kamudaki yerli ve milli algısı konusunda gelişmeler çok güzel. Pandeminin bize getirdiği birtakım deneyimler olduğunu görüyoruz. Pandemide finans sektöründe, evde çalışma döneminde biz müşterilerimize çok ciddi operasyonel avantaj sağladığımızı düşünüyoruz. Üretmek çok kıymetli ve ülkemizde pek çok sektördü kıymetli işler yapıyor ama marka anlamında bir eksikliğimiz var; bunu çok hızlı biçimde çözdüğümüz takdirde ülkemizin çok büyük fayda elde edeceğini düşünüyorum. Türkiye’nin dijital geleceğe çok hızlı adapte olacağını düşünüyorum. Dijital algı olarak hazır olduğumuzu düşünüyorum ama günün sonunda bu algıya ne katabiliyoruz? Türkiye’yi çok şanslı olarak görüyorum. Deneyimlerimizi bir tık daha ileri götürebilirsek bu konuda başarılı olacağımızı görüyorum” dedi.
Geleceğin Vizyoner CIO’ları TBD Kamu-BİB'24 ve BİMY’28 Bütünleşik Etkinliğinde Bir Araya Geldi
TBD Kamu-BİB'24 ve BİMY’28 Bütünleşik Etkinliği kapsamında Geleceğin Vizyoner CIO’ları Paneli Gerçekleştirildi
TBD Kamu-BİB'24 ve BİMY’28 Bütünleşik Etkinliği ikinci gününde Geleceğin Vizyoner CIO’ları bir araya gelerek teknolojinin geleceğini ele aldılar. Bloomberg HT Silikon Vadisi Programı Yapımcı ve Sunucusu Dinçer Karaca yönetiminde Geleceğin Vizyoner CIO’ları paneli ile devam edildi. Gerçekleştirilen panele; Forte Projeler Grup Müdürü Yusuf Demir, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Erol Özgüner, Turkuvaz Medya CDO’su Selehattin İmamoğlu, Logo Grup Bilgi Teknolojileri ve İş Süreçleri Başkanı Uğur Nuri Sipahi ve Intercity Filo Kiralama Ethem Topgül konuşmacı olarak katıldı.
Forte Projeler Grup Müdürü Yusuf Demir panel kapsamında yaptığı konuşmada, “Forte olarak 100’ün üzerinde çalışanımız ile kamu sektöründe birçok donanım altyapısı, sistem altyapısı ve yazılım projeleri yaptık. Yazılım projemiz savunma sanayi yatırımları, diğer kamu yazılımları ve yazılım ürünleri olarak çeşitleniyor. Kamu kurumlarında veri üretim ve bilgi paylaşımının büyük bölümünü oluşturan evrak ve doküman yönetim sistemlerinde ofis programları ile hazırlanan dosyalar sisteme yüklenerek tutulur. Bu dosyaların içerisindeki verileri işlemede güncel teknolojilerden faydalanılması çok zordur. Bu genel probleme çözüm olarak geliştirdiğimiz elektronik dokümantasyon yazılımımız ile hazırlanan dokümanların içeriği XML ve XSD teknolojileri kullanılarak anlamlı bir şekilde depolanır. Bu sayede dokümanlar arası bağımlılıklar ve ilişkiler kurulabilir. Yönerge, yönetmelik, kararname, süreç dokümanları ve teknik dokümanların içerisinde geçen ifadelere göre otomatik olarak süreçler tetiklenebilir, başka yazılımlar için bu ifadeler parametre veya kısıt olarak kullanılabilir” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Erol Özgüner panelde yaptığı konuşmada, “Çağımız teknoloji çağı. Teknolojinin iş dünyasını bu kadar zorladığı bir ortamı daha önce yaşamamıştık. Dolayısıyla veriyi toplamak, yönetebiliyor olmak çok anlamlı. Yönetemediğiniz bir veriyi toplamaya uğraşmayın. Sadece İstanbul’da değil Türkiye’nin her yerinde insanların içeride geçirdiği süre artıyor. Cep telefonu sadece cep telefonu değil. Data dünyanın vazgeçilmezi. Burada sizin kendinize ait bir master datanız olduğu gibi, operasyonel datalarınız var. Büyük veri, veri analitiği katmanlarını ekleyerek şehri teknolojik olarak yönetmeye başlarsınız. Bizim gibi teknoloji insanlarının, bu dönemde, kamudaki temel görevi ilgili tüm birimlerinin organizasyonlarını altına o teknik birimleri koymaktan geçiyor. 2020’nin başında bir açık veri platformu yayımladık. Şu ana kadar 22 ayda otuz milyon ziyaretçi aldık” dedi.
Turkuvaz Medya CDO’su Selehattin İmamoğlu panelde yaptığı konuşmada, “Yirmi yıldır bu sektörün içindeyiz. Özellikle medya sektöründe çok fazla internet sitesi kurduk. Biz, son üç senedir Turkuaz Medya bünyesinde çalışıyoruz. Turkuaz medya bünyesindeki tüm kanallara içerik üretiyoruz. Sekiz Televizyon kanalımız, ona yakın radyomuz var. Aktif olarak beş gazetemiz var. Yaklaşık on beş yirmi tane dergimiz var. Buradaki görevimiz, üretilen içerikleri dijital tarafına taşımak. Bizim web sitelerimiz mobil uygulamalar yoluyla biz bu içeriği dağıtmaya çalışıyoruz. Yapmaya çalıştığımız olay, bu projede aslında içeriğimizi çok daha hızlı biçimde farklı platformlarda veya başka markalarımızın yayın platformlarında yayınlanması. Buradaki amacımız ne oldu? Bir kere mükerrer iş süreçlerimiz var, bunu azaltmak veya ortadan kaldırmak. İnsan kaynaklarımızın verimliliğini ortadan kaldırmak. Daha az zamanda daha çok işin üretilmesi gayelerimiz arasında. Hız bizim için önemli. Eskiden her editör kendi mecrası için üretim sürecinde bir içerik üretirken çok fazla editörümüz çok fazla içerik üretiyor. Eskiden yaptığımız süreçte n adet personel ile n zamanda n içerik üretirken şu anda bir birim personelle n zamanda n adet içerik üretmiş oluyoruz. Aylık 15 binden fazla video dağıtımını sağladık. Kendi mecralarımızda 10 milyondan fazla video izlenme, 50 binden fazla ses içeriği ürettik. Pandemide bu projeyle çok ciddi bir ek gelir kalemi sağladık” dedi.
Logo Grup Bilgi Teknolojileri ve İş Süreçleri Başkanı Uğur Nuri Sipahi panelde yaptığı konuşmada, “Logo yazılım 37 yıldır faaliyet gösteriyor. Ana odak noktası iş yazılımları üretmek. Burada Türkiye’de önemli bir ilave katma değer olarak, sadece üretmekle kalmayıp yaygınlaştırmakta, bu sayede çok daha ülke ekonomisine katkıda bulunmakta. Burada tabii lisanslama altyapısı ve abonelik döngüsü sokaktaki vatandaşın doğrudan hayatına dokunan bir şey değil ama bugün kullandığımız uygulamalarda lisansların yönetimi söz konusu; Logo’nun en büyük para kazandığı nokta da kendi ürettiği yazılımlar üzerinden Dünya ve Türkiye kullanıcılarına değer katması. Bugün 750’nin üzerinde çalışan sayısı var. Depo yönetimi, tedarik zinciri yönetimi, İK uygulamalarının her safhası, kariyer yönetimine kadar geçen tüm safhalara ilişkin süreçlere yönelik ürünler. Cihazlarımızdan akan veri trafiğini yönetmek, buradan tasnifler yapmak için güvenilir, sağlam tedbirler almanız lazım. Öncelikle veri diyoruz. Veri tabanı seviyesinde birtakım tedbirler alınması lazım. Bir kişiye yetkinin neden verildiğinin loğunun tutulması lazım. Kullanıcı katmanı da var. Onun ötesinde network dediğimiz ağın korunması, burada birtakım politikaların güncel tutulması var” dedi.
Intercity Filo Kiralama Ethem Topgül panelde yaptığı konuşmada, “Intercity sektörde yüzde yirmi beşine, 30 binden fazla araca hakim, filo kiralama işi yapan bir kuruluş. Ana işimiz araç kiralama ama bunun yanında kendi servislerimiz, hizmetlerimiz var. Pandemi bizi ister istemez etkiledi, pandemi öncesinde elli bin aracımız vardı. Oluşan çip kriziyle araç yok piyasada. Bizden araç isteyen firmalara araç veremiyoruz. Ciddi bir sıkıntıya düşeceğiz ama yapılacak altyapı alanında, dijital dönüşümlerle çoğu şeyi sistemsel ve altyapısal olarak hızlandırmaya çalışacağız. Kriterleri teker teker belirleyeceğiz. Tüm fotoğrafı tek sefende gösterecek bir altyapı oluşturduğumuzda ciddi bir işi, süreci çözmüş olacağız” dedi.
TBD Kamu-BİB'24 ve BİMY’28 Bütünleşik Etkinliği Kapsamında Konumsuz Organizasyonlar ve Sayısal Uçurum Paneli Gerçekleştirildi
TBD Kamu-BİB'24 ve BİMY’28 Bütünleşik Etkinliği kapsamında Kuantum Teknolojisi konuşuldu. ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Melahat Bilge Demirköz tarafından ele alınan Kuantum teknolojisi etkinlik katılımcıları ile paylaşıldı.
ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Melahat Bilge Demirköz etkinlikte yaptığı konuşmada, “Kuantum bilgisayarlar çılgın bir bilgi zenginliğine sahip. Kuantum ölçüm dediğimiz şey normal bilgisayarlardan çok farklı. Kuantum dediğimiz şey aslında atomlar. Kuantum devreye başladığınızda girdilerinizin sayısıyla çıktığınızın sayısı aynı olmak zorunda. Ve bu işlemi zamanında yapacaksınız. Kuantum algoritmalar her şey için kullanılmayacak, evrensel nitelikte kuantum bilgisayara ihtiyaç yok. Bizim klasik problemleri çözen teknolojilere ihtiyacımız var. Malzeme alanı çok büyük bir devrim geçirmek üzere. Kuantum bilgisayarlardan gelen ilk devrim bu. 2030 yılına doğru, otomotivden lojistik sektörüne kadar devrimler bekliyoruz. Birçok şirket birçok donanıma yatırım yapmış; çünkü bu yarışı kimin kazanacağı halen bilinmiyor. Bizim bir yandan da insan kaynağı yetiştirmeye ihtiyacımız var. Kuantum altyapısı için birçok gerekişinim var optik fiberler, foton kaynakları, vakum teknolojileri öne çarpan noktalar. Şu anda, devlet himayesinde bir kuantum devrimi Çin’de yaşanıyor” dedi.
TBD Kamu-BİB'24 ve BİMY’28 Bütünleşik Etkinliği kapsamında Yeni Normalde Siber Güvenlik Paneli Gerçekleştirildi
Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Türksel Kaya Bengshir yönetiminde Geleceğin Yeni Normalde Siber Güvenlik paneli gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen panele; BTK BT Dairesi Daire Başkanı Bülent Arsal, Rubrik Bölge Satış Müdürü Mehmet Gönüllü, Chekpoint Türkiye ve GC Sistem Mühendisliği Direktörü Gökhan Hasköylü, Fortinet Teknoloji Bölüm Müdürü İlker İmamoğlu, Keepnetlabs Teknik Satış Mühendisi Esat Sedat Özdemir ve Vodafone Business Stratejik Kurumsal ve Kamu Müşterileri Satış Direktörü İlkem Özar, konuşmacı olarak katıldı.
BTK BT Dairesi Daire Başkanı Bülent Arsal panelde yaptığı konuşmada, “Siber güvenlik multidisipliner bir konu. Özel sektör de mutlaka bu ekosistemin içinde olmalı ki ülkemizin siber güvenlik seviyeleri yükselmeli. Yeni normalde, kısaca, bizim hayatımızda çok şeyleri değiştirdi; BTK’nın hayatında da çok şeyleri değiştirdi. Bu sadece kurum için değil vatandaşlar için, özel sektörler için çok ciddi öncelik değişmesine sebep oldu. Şimdi herkesin bildiği gibi siber güvenlikle ilgili kitaba başlayan bir kişi gizlilik, bütünlülük, süreklilikle ilgili şeyler okuyor. Pandemi, sürekliliğin daha fazla öne çıkmasına neden oldu. Bunu nereden görüyoruz? Çocuklarımızın okulda eğitim alması için eğitim altyapısının çok iyi olması gerekiyordu. Bu tip sebeplerden dolayı süreklilik çok ön plana çıktı. Bunu sağlayabilmek için hem kamu hem özel sektör bu tarz çözümleri sunmaya çalışmaları devam etti. Biliyorsunuz, süreklilik açısından ilk zamanlarda eğitimlerin devam etmesi gerekiyordu. Bunun da nasıl bir eğitim şekli yapılacağı da belli değildi ama güzel bir çalışmayla EBA sistemi ayağa kaldırıldı. Bunun yanında belirli servislere erişmesi gerekiyordu. Vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılaması için hizmetler sunuldu. Bu, e-ticaret sitelerinin çok ciddi biçimde yatırım yapmasına neden oldu. Bu işin güvenlik boyutunu da mutlaka hesaba kattılar. Hızlıca bir çözüm, siber güvenlik tarafında bazı tedbirlerin esnetilmesine neden oluyor. Yeni normalde ilk başka siber güvenliğin süreklilik kısmı çok ciddi önem arz etti. Daha sonrasında temel olarak söyleyebileceğim üç faktör var: İnsan, teknoloji ve mevzuat. Yeni normalde bu üç bacak çok ciddi biçimde etkilendi, çok ciddi çalışmalar yapıldı. Normalde biz on senede geleceğimiz noktaya bir-iki senede ilerledik. İnsanların, kurumların öncelikleri değişti. İnsan tarafında, özellikle, kamu kurumlarında bile tümüyle uzaktan çalışmaya geçildi. Bu şu ana kadar görünen bir durum değildi. Bizim çalışma alışkanlıklarımız değişti tamamen. Çalışanların motivasyonu değişti. Pandemi, bize parolalarımızın çok değerli olduğunu anlattı. İnsan siber güvenlikte en zayıf halkaydı, biraz daha zayıflamış oldu. İki sene önce Zoom diye bir program olduğunu bilen yoktu. Teknolojik olarak, sadece video konferans yazılımları değil, uzaktan erişim yöntemleri de hayatımızda çok daha fazla yer almaya başladı. Pandemiyle birlikte zararlı yazılımlar ve oltalama sistemlerini kişilerin meraklarına göre yapmaya başladılar. Bir sürü oltalama sitesi var bununla alakalı” dedi.
Rubrik Bölge Satış Müdürü Mehmet Gönüllü panelde yaptığı konuşmada, “2017 yılında ünlü bir yayın organında verinin petrolden daha değerli olduğu yazıldı. Doğru ama katılmıyorum. Veri hakikaten bir sermaye haline geldi çünkü artık her yerden veri üretiyoruz. Dördüncü sanayi devrimiyle birlikte her yerde veri var. Tehlike şuradan geliyor: Basit bir şekilde düşündüğümüzde ne var? Alışveriş hareketlerimiz, banka hesaplarımız var. Bunları o yüzden korumamız lazım. Pandemiyle birlikte, herkes güvenlik tarafında yatırım yapıyordu ama herkes evden çalışmaya başladığında yatırım olmasına rağmen bir uyandırma hizmeti var. Güvenlik bir yerde sadece tamamlanmıyor, orada network var, uygulama var, kullanıcı var ama en önemlisi verinin kendisidir. Dolayısıyla bu fidye yazılımı saldırısı yapan hackerlar bunu fırsat gördüler ve artık bir saldırı yapacakları zaman ilk olarak yedekleme sistemlerine saldırıyorlar. (?) Tam bu arada biz sunduğumuz çözüm “zero trust” platformu. Son saldırılarda hackerlar sisteme kimsenin haberi olmadan girip hassas veri varsa onu almaya çalışıyorlar çünkü ne kadar fidye talep edebileceklerini öğrenmek istiyorlar” dedi.
Chekpoint Türkiye ve GC Sistem Mühendisliği Direktörü Gökhan Hasköylü panelde yaptığı konuşmada, “Eskiden veri güvenliği dediğimiz zaman veri merkezi ve kullanıcı akla geliyordu. Teknoloji ilerledikçe hayatımıza taşınabilir bilgisayarlar, kritik altyapılar, nesnelerin interneti devreye girdikçe bu tehdit yüzeyi arttı. Sonrasında bulut platformları doğdu. Tehdit altyapısının, vektörünün bu kadar genişlemesiyle tehditler katlanarak genişliyor. Geçtiğimiz yılla bu yıl arasında yüzde ellilik bir artış var; bu en çok fidye yazılımları üzerinden gerçekleşiyor. Burada hayati olan insan faktörü. Otomasyon ve organizasyon, sistemlerin, kurumları, şirketlerin altyapıların tamamının otomatize olması gerekiyor. Yani sistemlerin olabildiği kadarıyla tek noktadan yönetilip bunların da otomatik aksiyon alabilmesi gerekiyor” dedi.
Fortinet Teknoloji Bölüm Müdürü İlker İmamoğlu panelde yaptığı konuşmada, “Türkiye’de iki üniversitede, İBB nezdinde siber güvenlikle ilgili eğitimler düzenlemeye çalışıyoruz. Dolayısıyla bu bizim önemli kısmı. Size sağladığımız katkı da önemli. Bugün çok farklı teknolojilerden bahsediyoruz. Operasyonel, zamansal katkı ne olacak? Bunu en etkin biçimde nasıl devreye alacaksınız? Özellikle pandemi döneminde yüzde 60 oranında ransomware artışları var. Yapay zeka teknolojileri hayatımızda çok fazla yer edinmeye başladı. Teknoloji kötücül birtakım yazılımların geliştirilmesi, daha insan bağımsız açıklıkların tespiti gündeme gelmeye başladı. Artık çok daha kısa sürelerde aktif hale gelebilen ataklarla ve atak mekanizmalarıyla karşılaşıyoruz” dedi.
Vodafone Business Stratejik Kurumsal ve Kamu Müşterileri Satış Direktörü İlkem Özar panelde yaptığı konuşmada, “Yapay zekâ, makineler arası iletişim, insan-makine entegrasyonu, Nesnelerin İnterneti, robotik, blockchain ve daha nice teknolojinin tüm sektörlerde ezberleri bozduğu bir dönemdeyiz. Dijitalleşme hem iş yapış yöntemlerini hem işletmeleri, hem de müşteri deneyimini yeniden şekillendirirken yeni teknolojiler ve trendler de bizi bekliyor. Öte yandan Covid-19 salgını hepimizin hayatında ve iş süreçlerinde köklü değişimlere neden oldu. Dünya çapında milyonlarca insanın iş, eğlence, alışveriş ve daha fazlası için dijital araçlara ve yöntemlere yönelmesiyle işletmelerin dijital dönüşüme yatırım yapması her zamankinden daha acil bir hal aldı. Covid-19’la birlikte insanların işyerlerine uzaktan bağlanarak evden çalıştığı, toplantılarını video konferans benzeri yöntemlerle gerçekleştirdiği, alışverişlerini online gerçekleştirdiği ve uzaktan eğitime yöneldiği bir dönem başladı. Türkiye'nin e-ticaret hacmi 2020’nin ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 64 artarken; önde gelen şirketlerin %72’si ise tüm çalışanları ile uzaktan çalışmaya geçiş yaptı. Ekonomik faaliyetlerin, eğitim gibi kamu hizmetlerinin ve sosyalleşmenin dijital alana taşınmasıyla veri trafiği sabitte %60 mobilde %20’lere varan artış gösterdiğini gördük. Twilio’nun bir araştırmasına göre ise işletmeler yeni normale hızla uyum sağlayabilmek için dijital yatırımlarını 6 yıl öne çekti. IDC FutureScape for Worldwide Digital Transformation'ın tahminlerine göre de 2020’den 2023’e kadar dijital dönüşüme küresel çapta 6,8 trilyon doların üzerinde yatırım yapılacak. İşletmelerin ön plana çıkan ihtiyaçları nedeniyle Veri Merkezi ve Bulut yatırımları da bu dönemde bir zorunluk halinde geldi. IDC verilerine göre genel bulut altyapısına yapılan harcamalar 2020’nin ikinci çeyreğinde %47,8 artarak 14,1 milyar dolara ulaştı ve bulut dışı BT altyapısına yapılan harcamaları ilk kez geçti. Öte yandan Covid-19 salgınına paralel olarak küresel çapta siber saldırılar da arttı. Maryland Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği araştırmaya göre sadece Amerika’da her 39 saniye’de bir hacker saldırısı gerçekleşiyor. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin ihtiyaçlarını bir güvenilir teknoloji danışmanı yaklaşımıyla doğru analiz ediyor ve sunduğumuz bağlantı, veri merkezi ve siber güvenlik gibi uçtan uca altyapı çözümleriyle rekabette avantaja sahip olmalarını sağlıyoruz. Geçtiğimiz yıl yaşanan tedarik zinciri saldırıları, buluta hızlı geçiş, uzaktan çalışma sisteminin benimsenmesi ve benzeri gelişmeler, hükümetlerin bu ekosistemlerde faaliyet gösteriyor olmasına rağmen güvenlik yaklaşımlarında gelişim alanları olduğunu açıkça göstermiş oldu. Bu doğrultuda, siber güvenlik ekosistemlerine olan eğilim de pandemi sonrası oluşan tehditlerin etkisiyle hızlı kazanmakta. Sözlerime son verirken vurgulamak isterim ki; bugün Covid-19 karşısında dünyayı ayakta tutan Nesnelerin İnterneti, Büyük Veri, Yapay Zekâ ve Bulut gibi teknolojiler yarın dünya ekonomisinin tekrar toparlanmasının, işlerimizin tekrar yoluna girmesinin de mimarları olacak. Yeni dünyada bütün sektör ve segmentlerde iş modelleri daha fazla dijitalleşecek ve şirketlerin her ölçeğe uyarlanabilen teknik çözümlere ihtiyacı olacak. Alışverişte, satış ve pazarlamada dijital kanalların ağırlığı artmaya devam edecek” dedi.
TBD Kamu-BİB'24 ve BİMY’28 Bütünleşik Etkinliği kapsamında Konumsuz Organizasyonlar ve Sayısal Uçurum paneli gerçekleştirildi. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı İlknur İnam tarafından yönetilen panele, iText Global Lisanslama Müdürü Aykut Avcı, TÜRKSAT A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Savaş, Vodafone Business, Kamu Sektörü Kıdemli Satış Müdürü Ceyda Süer, Kamu İç Denetçileri Derneği (KİDDER) Başkanı Bahadır Topal, Kamu-BİB Çalışma Grubu Başkanı Cengiz Turgay, ASUS Türkiye Sistem İş Birimi Kategori Müdürü Evre Turhan konuşmacı olarak katıldı.
iText Global Lisanslama Müdürü Aykut Avcı panelde yaptığı konuşmada, “Biz kamuya aslında kütüphane veriyoruz. Bunu kullanarak şirketler, kamu ihtiyaçları neyse onu giderebiliyorlar. Tabii ki bunun yanında dijital imzalama da yapılabiliyor. Covid ile birlikte Avrupa Birliği’nde COVID sertifikaları ortaya çıktı. Günümüzde baktığımızda Fortuna 50 içerisinde yer alan şirketlerin yüzde 85’inde varız. Bu şirketlerden firmamıza bilgi akışı bize geliyor. Gerek regülasyonların oluşturulmasında gerekse de teknik uygulamaların implementasyonunu sağlamaya çalışıyoruz iText olarak” dedi.
TÜRKSAT A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Savaş panelde yaptığı konuşmada, “Kamu Elektronik Bilgi Belge Yönetim süreçlerini devreye alarak konum bağımlılığını ortadan kaldırmış durumda. Kamu tarafındaki en büyük problem normal ofis memurları tarafında çalışan personeller oldu. Onlar için de altyapıların hazır olması gerekiyordu. Kamudaki çalışma çok da verimli olmayan bir idari izin şeklinde geçirildi. Ama artık bu tarz çalışmaların rutin haline getirilmesi, bir ölçme-değerlendirme hususunu çok fazla yapamıyoruz. Bunun normal bir rutin içinde değerlendirileceğini umuyoruz. Biz bir telekomünikasyon şirketiyiz. Kurumlara verdiğimiz destek konusunda biz hazırdık, bunun legal hale gelmesiyle biz bir gecede verimlilik kaybına neden olmadan çalışma düzenimize devam ettik. ICT dediğimiz bilgi ve iletişim teknolojilerinde de mevcut adaletsizlik oluşmuş durumda. Bununla ilgili en önemli ihtiyaç, iletişim altyapısı. Aslında mantık olarak, zihin olarak bir uçurum var. Sosyal medya kullanımı olarak üst sıralarda yer alıyor olabiliriz ama oradan alınacak fayda noktasında o noktada değiliz. Sayısal uçurumun giderilmesiyle ilgili eğitim önemli ve ekipman desteği sağlanması konusunda herkesin kendi üzerine düşen görevi yapması lazım” dedi.
Vodafone Business, Kamu Sektörü Kıdemli Satış Müdürü Ceyda Süer panelde yaptığı konuşmada, “Sayısal uçurum gibi konularla daha çok yüzleştik, bu sorunların cesaretle üzerine gittiğimiz durumda dijital Rönesans kaçınılmaz. Tüm pandemilerde olduğu gibi eskisinden daha sağlıklı işleyen bir sistem kurmak mümkün. Dijital rönensanla birlikte beklenen daha iyi işlemesi beklenen çevresel, ekonomik düzen. AB 750 milyar dolar iyileşmeye fon ayırmış ve bunun yüzde yirmisi dijitalleşmeye ayrılmış. Sosyal iyileşmenin sayısal uçurumu kapanması boyutu çok önemli. Dileğimiz ülkemizin hak ettiği fiber kapsamaya sahip olması. Vodafone Grup 2040’a kadar karbon üretimini sıfıra indirmeyi kabul etti. Vodafone Türkiye olarak tüm veri merkezlerimizde yenilenebilir enerji kullanmaya başladık. Farkındalık kampanyalarımız var. En hızlı büyüyen atıklar elektronik atıklar; elektronik atıkları dönüştürüyoruz” dedi.
Kamu İç Denetçileri Derneği (KİDDER) Başkanı Bahadır Topal panelde yaptığı konuşmada, “İş denetim kavramıyla ülkemizde kamuda ilk olarak 2003 yılında AB uyum süreciyle karşılaştı. 2007 de ilk iç denetçileri atanmaya başlandı. İç denetimi biraz inovatif ve değişimi yakalamak zorunda olan bir yapı. Siber güvenlik ciddi bir sorun olmaya başladı. IT arkadaşlarımız bununla ilgili çok yoğun bir şekilde çalışıyor ama iç denetçi arkadaşlarımızın da çalışması gerekiyor. Şimdi önümüzde Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin iç denetçi rehberi var. Denetçiler olarak, ilerleyeceğimiz daha çok yolumuz var ama denetim mekanizması yönetimden ayrı değildir. Yönetişim denetimi de kapsadığı için el birliğiyle hareket edeceğiz. Ülkemize ve dünyaya katma değer oluşturma zorunluluğumuz var” dedi.
Kamu-BİB Çalışma Grubu Başkanı Cengiz Turgay panelde yaptığı konuşmada, “Uzaktan çalışma, çalışanlar üzerinde iş-özel yaşam çatışmasına neden olmaktadır. İş başı eğitimlerinin uzaktan çalışmaya göre yeniden düzenlenmesi çok önemlidir. Konumsuz çalışma konusu uzun yıllardır bilişim sektörünün öncülük ettiği bir konu. Konumsuz çalışmanın mutlak olarak olumlu sonuçları olmadığı görülmektedir. Konumsuz çalışmanın potansiyelinin görüleceği sektör bankacılık, bilişim teknoloji ve eğitim sektörleri. Şirketlerimiz, kültürümüzün uzaktan çalışmaya, yeni normale uyumlulaştırmaya çalışmamız gerekiyor. Pandemi döneminin yıldızı fiber internet. Eve kadar fiber ihtiyacı neredeyse yüzde otuzun üzerinde katlanmış durumda. Bir başka konumuz ise 2019 sonunda 119 megabayt olan veri ihtiyacı, 2020’nini ikinci çeyreğinde 211’e katlanmış durumda. Maalesef elektronik imzada yerinde saymışız, aslında bunu kamu açısından geliştirmemiz gerektiği inancındayım. Konumsuz çalışmada tabii ki iş yerlerinde de birtakım çalışmalar yapılması gerekiyordu. Toplantı planlanması için yazılım, görüntülü sohbet için araçlar, bulut depolama araçları, görselleştirme, iş birliği ve görev yönetimi için çalışma araçları esas konu başlıkları. Güvenli olmayan kablosuz ağlar, güvenli olmayan donanımlar, aile fertlerinin iş cihazlarını kullanması da başka bir sorun. Konumsuz çalışma uygulamalarında göz önüne alınması gereken bir diğer önemli nokta, bilginin nasıl dijital ortama aktarılacağıdır. Biz eskiden veriyi bir şekilde depoluyorduk, bir şekilde kayıt ediyorduk artık bunlar da uzaktan çalışma uygulamalarıyla uyumlu hale getirilmeli. Sayısal uçurum, bireyler ve farklı iş çevreleri arasındaki bilgi ve iletişim teknolojilerine ulaşım ve interneti kullanım boşluğu olarak tanımlanabilir. Politik çevrede anahtar soru, teknolojiye sahip olanlarla olmayanlar arasındaki boşluk nasıl giderilebilir şeklinde belirtilmiştir. Çalışanlar bir gecede işlerini evlerine taşımak zorunda kaldılar. Bilişim altyapısı uygun olan kurum ve kuruluşlar işlerini çevrimiçi olarak sürdürdüler. Kamuda esnek uzaktan çalışmanın yasal uzaktan altyapısı oluşturulmalıdır. Kamu dezavantajlı gruplara destek olmalıdır. İnternet kullanımı belli gruplara ücretsiz olabilir. Kamuda bilgisayar okuryazarlığının süratle artırılması için programlar hazırlanmalıdır” dedi.
ASUS Türkiye Sistem İş Birimi Kategori Müdürü Evre Turhan panelde yaptığı konuşmada, “Covid felaketi başımıza geldiği zaman aslında biz çoğu senaryoyu teknolojimiz ile hazır olarak karşıladık. Bu süreçte kurum ve kuruluşların artan mobil ürün talepleri karşısında, sevkiyat vb. zincirlerde oluşan birtakım aksaklıklar global dünyamızın kaynaklarının böyle bir felaket karşısında ne kadar hazırlıksız olduğunu gösterdi. Pandemi döneminde elimizden geldiğince çok fazla talebi karşıladık. Bize göre bu öncelikler kamu kurum ve kuruluşları için, öncelikli bir güvenlik durumu idi. Kamu kurum ve kuruluşların özellikle kimlik tespiti alanında zorunluluğunu ASUS olarak bilgi birikim ve tecrübemizle karşılamaya çalışıyoruz” dedi.
TBD Kamu-BİB'24 ve BİMY’28 Bütünleşik Etkinliği Antalya’da Tamamlandı
Türkiye Bilişim Derneği tarafından organize edilen Kamu-BİB’24 ve BİMY’28 Bütünleşik Etkinliği, Cumhurbaşkanlığı, Bağlı Kuruluşlar, Bakanlıklar, Yerel Yönetimler, Üniversite, Özel Sektör, STK Temsilcileri, Bilim İnsanları, Bilişim Profesyonellerinden oluşan 500’ü aşkın katılımcının katılımı ile gerçekleştirilen TBD Kamu-BİB'24 ve BİMY’28 Bütünleşik etkinliği Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır’ın kapanış konuşması ile tamamlandı.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır etkinliğin kapanış toplantısında yaptığı konuşmada, “Teknolojinin tüm alanlarında yerlileşme ve millileştirme hamlesini hayata geçirmeye gayret ediyoruz. Bu çerçevede son iki yıl içinde hayata geçirdiğimiz en önemli işlerden birisi, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı oldu. Uzun yıllardır Türkiye’de cari açık meselesi çokça konuşuldu. Türkiye yüksek teknoloji ürünlerinde, dünyanın pek çok ülkesi gibi cari açık vermekte. Biz aslında cari açık sorununu kalıcı olarak ortadan kaldırmak adına Türkiye’de orta ve yüksek düzey teknoloji sınıfındaki ürün gruplarını tespit edip kamuoyuyla paylaştık. 919 öncelikli ürün hem yüksek düzeyde cari açık verdiğimiz hem de halen trendi pozitif olan yani halen daha fazla ticarete konu olan ürünü kamuoyunun önüne koyduk. Geçtiğimiz yıl bir pilot uygulamayı makine sektöründe gerçekleştirdik. Türkiye’de üretimi hiç olmayan ya da çok kısıtlı olan 20 ürüne yönelik yatırım ve Ar-Ge projesini desteklemeye karar verdik” dedi.
Yoğun bir katılımcı kitlesi ile gerçekleştirilen ve sektöre gerçekleştirilen panel ve toplantılar ile yön veren TBD Kamu-BİB'24 ve BİMY’28 Bütünleşik Etkinliği gerçekleştirilen ödül töreni ile son buldu.