
TÜBİSAD “Türkiye’nin Dijital Ekonomiye Dönüşümü” başlıklı raporunu T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü’nün katıldığı bir toplantı ile açıkladı. TÜBİSAD Başkanı Kübra Erman Karaca, Türkiye’nin yüksek teknolojiye dayalı dijital ekonomiye geçişinin ancak özel sektör, kamu ve tüm toplum kesimlerinin sahiplenmesi ile mümkün olacağını söyledi.
Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), “Türkiye’nin Dijital Ekonomiye Dönüşümü, Türkiye Bilişim Sektörü: Yeri, Önemi, Evrimi ve Yetenekleri” başlıklı raporu kamuoyu ile paylaştı. TC. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü ve TÜBİSAD Başkanı Kübra Erman Karaca’nın açılış konuşmasını gerçekleştirdiği toplantıda “Rapor“ yazarları Doç. Dr. Ümit İzmen, Doç. Dr. Yeşim Üçdoğruk, Doç. Dr. Yılmaz Kılıçaslan ile birlikte TÜBİSAD Yönetim Kurulu Danışmanları Devrim Sönmez ve Serdar Urçar sunum yaptı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan TC. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, Hükümetin her alanda yerli ve milli üretim atılımını başlattığını belirterek, raporu hazırlayan TÜBİSAD’a ve paydaşlarına teşekkür etti.
“Zamanın ruhu teknolojik atılımını yapmış, bilişim altyapısını oluşturmuş, dijital dönüşümünü tamamlamış bir ülke olmamızı gerektiriyor” diyen Özlü şöyle devam etti: Türkiye’nin dijital atılım stratejisi son derece yerinde ve hayati bir konudur. Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü’nün (BİTS) büyütülmesi, ilgili sektörlerde artı değer oluşturması ekonomik açıdan paha biçilmez değerdedir. Ama diğer tarafta BİTS’in büyüyüp güçlenmesinin bizim için milli güvenlik meselesi olduğunu da unutmamamız gerekiyor.
Konuşmasında, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın öncülüğünde kurulan, “Sanayide Dijital Dönüşüm Platformu’nun çalışmaya devam ettiğini belirten Bakan Özlü, “Platform, ülkemiz sanayinin dijital dönüşümü içir her türlü politika ve stratejiyi oluşturmak için çalışmalar yürütüyor , sanayide dijital yol haritamızı yakında sizlerle paylaşacağız” dedi.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, Bilişimin Türkiye için stratejik bir sektör olduğunu söyledi. Türk sanayinin ancak bilişimle büyüyebileceğini vurgulayan Özlü, “Reel sektör ile bilişimi buluşturacak, bunların eşgüdümünü sağlayacak çok daha fazla platforma ihtiyacımız var” dedi.
Bütün sektörlerin bilişim ve yazılımdan beklentileri çok yüksek olduğuna dikkat çeken Bakan Özlü,” bu beklentileri karşılayacak ortak bir akıl ve vizyon hareket etmeliyiz” diyerek şöyle devam etti: “Bilişimin ve diital dönüşümün en büyük sermayesi insandır. Ülkemizin dinamik nüfusu bilimde yazılımda ve teknolojide en büyük potansiyelimizdir. Bu nedenle gençlerimizin dijital değişimi yakalayacakları, katma değeri yükek beceriler kazandırmalıyız.”
Önemli adımlar atıldı
Toplantının açılış konuşmasını yapan TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Kübra Erman Karaca, “Çalışmanın amacı, Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) sektörünün Türkiye ekonomisindeki yerini ve önemini tespit ederek, son yıllardaki evrimini incelemek, dünyada ve Türkiye’de süregelmekte olan dijital dönüşümün Türkiye ekonomisinin önüne koyduğu fırsat ve tehditleri belirleyerek dijital dönüşüm trendini yakalayacak politika önerileri sunmaktır” dedi.
Türkiye’nin Dijital Ekonomiye Dönüşümü” raporunun TÜBİSAD’ın 2012 yılında yayımladığı “Atılım İçin Bilişim Raporu’nun devamı niteliğinde olduğunu vurgulayan Karaca, şöyle konuştu:
“Atılım İçin Bilişim” raporumuzun kamu, özel sektör ve üniversiteler tarafından kaynak ve referans olarak kullanılmış olmasından, bilişim sektörümüzün gelişmesinde raporda ortaya koyduğumuz politika önerilerinden yararlanılmış olmasından mutluluk duyuyoruz. Türkiye geçtiğimiz 5 yılda “Dijital ekonomiye dönüşüm” konusunda önemli adımlar attı. Ancak Türkiye’nin bu alanda kat ettiği mesafeyi, diğer ülkeler ile karşılaştırdığımızda hak ettiğimiz yerden oldukça geride olduğunu üzülerek tespit ediyoruz.
Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) her sektörde ve toplumun her alanında radikal değişikliklere yol açmıştır ve açmaya devam etmektedir. Yeni teknolojiler; doğal kaynaklar, finansman ve insan kaynaklarının kullanımında getirdiği yeniliklerle, sürekli bir değişime ve iyileşmeye neden olmaktadır.
Bütün bu değişimlere uyum sağlayabilecek insanlar, kurumlar ve ülkeler için muazzam fırsatlar ortaya çıkarmaktadır. “
TÜBİSAD Danışma Kurulu üyeleri tarafından açıklanan "Türkiye'nin Dijital Ekonomiye Dönüşümü Raporu"na göre, global finansal krizle geçen bir dönemden sonra sektörün gelişimini gösteren değişkenlere bakıldığında, BİT sektöründe genel görünümün olumlu ve tekrar hızlı büyüme adına hareketlendiğini söylemek mümkün.
OECD ülkeleri için özel sektör Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki payı yüzde 1,6 ve bunun yüzde 33'ü bilişim sektörü tarafından gerçekleştiriliyor.
Finlandiya, İsrail ve Güney Kore için bilişim sektörünün Ar-Ge harcamasının toplam GSYH içindeki payı yüzde 1,2-1,8 olurken, Türkiye için bu değer yüzde 0,1'de kalıyor.
2015 yılında Patent İşbirliği Anlaşması çerçevesinde dünya genelinde gerçekleşen yaklaşık 1,8 milyon adet patent başvurusu içerisinde BİT sektörüne ait patent sayısı 2010 yılına göre iki kat artarak 150 başvuru ile sınırlı kaldı.
Girişimlerde bilgi ve iletişim teknolojilerinin yeni kullanım alanlarından birini bulut bilişim oluşturuyor. Bulut bilişim teknolojisinin bilişimi hizmete dönüştürmesi, girişimlerin sermaye harcamalarını faaliyet harcamalarına dönüştürmesine olanak sağlıyor.
Girişimlerin yoğunlukla yatırım yaptıkları bulut bilişim teknolojileri arasında finans/muhasebe yazılımları ve CRM yazılımları gibi daha gelişmiş bilişim hizmetleri olduğu gibi e-mail, ofis yazılım uygulamaları ve dosya saklama uygulamaları gibi daha az içerikli bilişim uygulamalarının kullanımı da yaygın durumda bulunuyor.
2016 yılında Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin büyük bir çoğunluğunda bulut bilişim kullanan girişimlerin oranı yüzde 40'ın üzerinde yer alıyor.
Bulut bilişim kullanan girişimlerin oranı bu ülkeler arasında farklılıklar gösterirken, bu oranın en yüksek olduğu ülke Finlandiya (yüzde 57), Türkiye ise yüzde 10 değeri ile karşılaştırılan 29 ülke arasında bulut bilişim kullanan girişimlerin oranı sıralamasında en kötü 6'ncı ülke olarak yer alıyor.
Bu oran büyük girişimlerde yüzde 20'ye yükselirken, orta ölçekli girişimlerde yüzde 14 ve mikro ölçekli girişimlerde yüzde 9'a geriledi.