
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’deki siyasi ve ekonomik istikrarın, yatırımların en iyi şekilde planlanmasının önünü açtığını belirtti. İnsansız hava araçlarında Türkiye’nin dünyada bir numara olduğunu kaydeden Bakan Kacır, Güney Kore ile savunma sanayi alanında iş birliğine gidilebileceği mesajını vererek, “Savunma sanayisinde birlikte yeni projelere de imza atabiliriz.” dedi.
Bakan Kacır, 24. Dünya Bilgi Forumu’na katılmak üzere gittiği Güney Kore’nin başkenti Seul'de bir dizi görüşmeler yaptı. Burada YONHAP Haber Ajansı’na Türkiye ve Güney Kore arasındaki ikili iş birlikleri ve yatırım imkanlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Güney Kore’de yaptıkları görüşmelere değinen Kacır, Bilim, Bilgi ve Haberleşme Teknolojileri Bakanı Lee Jong-Ho, Dünyanın en büyük batarya üreticilerinden LG Energy, rüzgâr türbini bileşenleri üreticisi CS Wind ve batarya katot üreticisi L&F, Hyundai, LG Electronics ve Samsung yöneticileriyle Türkiye’ye yatırım fırsatları üzerine toplantılar yaptıklarını, şu ana kadarki görüşmelerin çok olumlu geçtiğini ifade etti.
Türkiye’deki gelişmelerin de Güney Kore tarafından yakından takip edildiğine dikkati çeken Bakan Kacır, “Görüştüğümüz her bir şirketle Türkiye’nin kesişen hikayesi var. Mesela Türkiye, Hyundai’nin Güney Kore dışındaki ilk otomobil fabrikasına ev sahipliği yapan ülke.” dedi.
Hyundai’nin elektrikli araç yatırımlarını bütün dünyada hızlandırdığını kaydeden Kacır, “Biz de büyük bir otomotiv üreticisi ülke olarak elektrikli araç üretimini çok önemsiyoruz. Türkiye’de hali hazırda iki milyon araç üretim kapasitesi var. Pek çok marka Hyundai de bunlardan birisi, Türkiye’de üretim yapıyor. Ford, Fiat, Renault, Toyota. Biz, bu markaların ve yeni bazı markaların Türkiye’de araç üretmelerini destekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kacır, Türkiye’nin elektrikli araç üretimini bir fırsata dönüştürdüğünü belirterek, “Togg markası ile ilk kez bir Türk marka doğuştan elektrikli araç olarak pazara girmiş oldu. Önümüzdeki dönemde pek çok markanın Türkiye’de elektrikli araç üretmeye yönelik yatırımı olacak. Umarım Hyundai de bunlardan biri olur. Hem LG Electronics hem Samsung’la Türkiye’de özellikle elektronik sektöründeki yatırım imkanlarını konuştuk. Samsung halihazırda Türkiye’de bazı cep telefonu modellerini üretiyor. Ama hem Samsung’un hem de LG’nin diğer ürünlerini de Türkiye’de üretmelerini arzu ediyoruz.” diye konuştu.
Türkiye’nin beyaz eşya üretiminde çok güçlü bir ülke olduğunu ifade eden Kacır, “Avrupa’da birinci, dünyada ikinciyiz. Dolayısıyla bu üretim kabiliyetinden Samsung ve LG Elektronics de yararlanabilir. Yine, batarya üretimi bizim için önemli bir alan. Hem otomotiv endüstrisinde hem de enerji santrallerinde kullanılmak üzere bataryaların Türkiye’de üretilmesini destekliyoruz. Önümüzdeki dönemde LG Energy’nin de Türkiye’de bu alanda yatırım yapmasını ümit ediyoruz.” dedi.
“Türkiye’de hızla 100 Gigawat saatlik bir batarya üretim kapasitesine erişmeyi hedefliyoruz” diyen Kacır, “Bu, otomotiv sektörünün rekabetçiliğini korumamız için de önemli. Ama tüm bu sektörlerdeki yatırımlar için esas olan Türkiye’nin kabiliyetleri. Türkiye, tedarik zincirlerinde önemli oyunculara sahip bir ülke. Çok nitelikli ve dinamik bir insan kaynağına sahip. 85 milyon nüfusun yarısı 33 yaşından genç. Aynı zamanda çok kuvvetli Ar-Ge ve inovasyon ekosistemi var.
Ar-Ge ve insan kaynağı 20 yılda 30 binlerden 220 binlere yükseldi. Ar-Ge ve üretim kabiliyetlerinin yanında Gümrük Birliği üyesi olması Türkiye’yi Avrupa pazarlarına açılan bir kapı yapıyor. Dolayısıyla tüm bu alanlarda Türkiye yatırımlar için en doğru adres. Siyasi ve ekonomik istikrar da bütün bu yatırımların en iyi şekilde planlanmasının önünü açıyor.” açıklamasında bulundu.
Türkiye’de sanayi yatırımları için iyi modeller olduğuna dikkati çeken Kacır, “OSB’ler ve endüstri bölgeleri hükümet olarak yatırımların hem tedarik alanı kurarak gerçekleşmesini hem de uygun altyapı koşullarında gerçekleşmesini sağlayan modeller. Yatırımların ihtiyaç duyduğu sektörel gereksinimleri dikkate alarak Türkiye’de bulunan 300’den fazla OSB’de ya da kurulacak endüstri bölgelerinde uygun koşullarda yatırım yeri tahsis etmeye gayret ediyoruz. Aynı zamanda özellikle yüksek katma değerli yatırımlar için proje bazlı teşvik sistemi uyguluyoruz. Bu, yatırımlara terzi usulü teşvik imkanları sunmak demek. Burada hem vergi indirimleri hem istihdam destekleri hem de nakit destekler sunma imkânımız var.” şeklinde konuştu.