
Türkiye’nin inovasyon ve teknoloji tabanlı büyümedeki yeni merkezi Gebze Muallimköy’de yükseliyor. Silikon Vadisi örnek alınarak kurulan Bilişim Vadisi, bilimin teknolojiye, teknolojinin ürüne dönüştürüleceği bir merkez olarak tasarlandı. 2023 Vizyon hedefleri çerçevesinde Türkiye’nin gücüne güç katacak, katma değeri yüksek yeni teknoloji ve ürünlerin geliştirilmesini sağlayacak Bilişim Vadisi’ni Genel Müdür Ahmet Serdar İbrahimcioğlu, ICT MEDIA’ya anlattı.
ICT MEDIA: Sayın Genel Müdürüm, Bilişim Vadisi düşüncesi nereden çıktı? Bilişim Vadisi’nin kuruluş hikayesini kısaca bizimle paylaşır mısınız?
A. Serdar İBRAHİMCİOĞLU:2012 yılında sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin 2023 vizyonu çerçevesinde mega teknoloji merkezinin ülkemizde kurulmasını istiyor. Bu çerçevede İstanbul, Ankara ve Kocaeli’nde fizibilite çalışmaları yapılıyor. Türkiye’deki imalat sanayisinin %35’i, ISO 500’deki sanayi firmalarının 82 tanesinin bulunduğu Kocaeli’nin en uygun yer olduğu kanaatine varılarak Bakanlar Kurulu kararı ile Bilişim Vadisi bu bölgeye kuruluyor. Amerika’da Silikon Vadisi, Çin’de ve Rusya’da da benzeri yapılar mevcut. Bilişim Vadisi bölgenin tamamını kapsayacak ulusal ve uluslararası bir mega teknoloji koridoru projesi olarak kurulmuştur.
Hali hazırda 200 bin metre karede kapalı alanımız var. Bu sadece ilk etabı. Proje 5 etaptan oluşuyor. Tamamı bittiğinde 1 milyon metre kare kapalı alan olacak ve 100 bin Ar-Ge personelinin çalışabileceği bir nüfusu barındıracak. Türkiye’de toplam AR-GE personeli 120 bin. Bizim hedefimiz 100 bin Ar-Ge personelinin bilişim vadisinde çalışmasını sağlamak. Burası Türkiye’nin en büyük teknoloji geliştirme bölgesi.
ICT MEDIA: 100 bin kişiye ulaşmayı hedefliyorsunuz. Bu hedefe ulaşma noktasında bölgeniz ile nasıl bir dayanışma içinde olacaksınız?
Serdar İBRAHİMCİOĞLU:Bu çok kapsamlı bir hedef. Bu ölçekteki bir hedefe ancak birçok kurumun ortaklaşa çalışması sonucunda ulaşılabilir. Bizim temel rolümüz, bu hedefe mümkün olan en kısa sürede ulaşma noktasında liderlik yapabilmektir.
Burada bir saatlik mesafede 1 milyon öğrenciye ulaşabiliyoruz. 1 saatlik çember çizdiğimizde bu alan içinde 14 üniversite ve yaklaşık 1000 akademisyen var. Ar-Ge yapıyorsanız, bu insanlara ihtiyacınız var. Yani bilgi, bilim, araştırma, geliştirme olmadan tek başına teknolojiden bahsedemeyiz. Ama sadece bilgiyi üreterek de teknolojiyi konuşamıyoruz. Neye ihtiyaç var? Sanayiye, üretime, imalata ihtiyaç var. Bölge hepsinin buluşma noktası. Bunlar yeterli değil. Ayrıca 2 unsuru daha katmamız lazım. Biri sivil toplum kuruluşları. Diğeri yerel aktörler.
Teknoloji üreten, ürettiği teknolojiyi kullanan bir kültüre ihtiyacımız var. O kültürün yol haritası sivil toplum kuruluşları ile çizilebilir. Onun için STK’lara ihtiyacımız var. Yerel aktörler dediğimiz, belediyeler gibi direk alt yapı ve ulaşım sağlayıcı, hizmet sağlayıcı kuruluşlar. Çalışanların kreşe, hastaneye ihtiyacı var; yaşam alanlarına ihtiyacı var. Eğlence merkezine, çocuğunu oynatacağı parka ihtiyacı var. 3 buçuk milyon metrekarenin içerisinde 1 milyon metrekare orman alanı bulunuyor. Projesi çizildi, ağaçlandırma çalışmaları yapılıp orman olacak. Central Park’ı hayal edin. Her iki yakada işyerleri var. Çalışıyorlar, ortada koşu parkurları, yürüyüş alanları, göletler. Yani koca bir yaşam alanı.
ICT MEDIA: Bilişim Vadisi projesinin sahipleri kim?
A. Serdar İBRAHİMCİOĞLU: Ortaklarımız arasında Türk Patent ve Marka Kurumu, TÜBİTAK, TSE, KOSGEB, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Sanayi Odası, Gebze Teknik Üniversitesi, İstanbul Ticaret Odası, Gebze Ticaret Odası ve TOSB bulunmaktadır.
ICT MEDIA: Bilişim Vadisi’ne firmalar bu ortaklardan dolayı mı gelsin, lokasyon avantajı, pozitif imkanlar, sosyal yaşam alanları için mi gelsin?
A. Serdar İBRAHİMCİOĞLU: Firmaların bunların hepsine ihtiyacı var. Teknoloji geliştirme bölgeleri teşviklerin verildiği, teşviklerin dağıtıldığı aynı zamanda da kendisi gibi çalışan teknoloji firmalarının bir arada buluşabildiği bir etkileşim alanı. Biz ise onu ekosistem haline getiriyoruz. Lokasyon olarak Ankara, İzmir ve İstanbul’a uzanan 3 ana otoyol hattının kesiştiği aksta yer alıyoruz. Sosyal yaşam alanlarımız mevcut. Firmalarımızın tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine katkı sunuyoruz. Türkiye’de teknoloji politikalarını belirleyen kuruluşlar ve ortaklarımız AR-GE firmalarımızın gelişim süreçlerini yakından takip ediyor. Dolayısıyla çok yönlü bir destek hizmeti sunduğumuzu söylemek doğru olacaktır.
ICT MEDIA: Böylece aslında firmaların değil, sektöründe problemlerini aktarmış olacaksınız...
Serdar İBRAHİMCİOĞLU:Aynen öyle. Bilişim Vadisi yalnızca Bilişim Vadisi firmalarını değil, sektörü domine etmek için çalışıyor. Türkiye’de bilişim sektörünü domine eden bir ara yüze ihtiyaç var. Anonim şirketi olması onun hızlı hareket etmesini sağlıyor. Bu anonim şirket kamunun en büyük ortakları ile görüşüyor. En büyük ortaklarına destekler, teşvikler, patentler, koruma bütün konularla alakalı bilgi sunuyor.
Firmalarımızı dış pazara açabilmek için çalışmalar üretmemiz gerektiğini görebiliyoruz. Asya ülkelerinin Amerika’da, Londra’da kendi ticaret ofisleri var. Bizim de ticaret ofislerimiz var. Teknoparkları bunlara entegre etmemiz gerekiyor. Bilişim Vadisi olarak özellikle Londra ve Singapur merkezli iki tane pazarlama ofisi kurmayı bu yılki hedeflerimiz arasına aldık.
ICT MEDIA: Girişimci, bürokrasi ile uğraşmayacak mı?
A. Serdar İBRAHİMCİOĞLU:Girişimci işini yapacak. Biz de bürokratik işleriyle ilgileneceğiz. Biz çatı olmanın peşinde değiliz. Biz toprak olmak istiyoruz. Girişimcinin burada fidesini; yani fikrini ekip biçebileceği mümbit bir toprak olmanın peşindeyiz.Böylece Bilişim Vadisi’ni verimli bir girişimci ormanına çevirmeyi hayal ediyoruz.
ICT MEDIA: Teknoparkların katma değer oluşturmaları gerektiğini mi vurguluyorsunuz?
A. Serdar İBRAHİMCİOĞLU:Kesinlikle! Teşvikler ile neyi teşvik ediyoruz? Girdi maliyetlerini düşürmeye teşvik ediyoruz. Sunulan KDV muafiyeti ile ürün satışına teşvik ediyoruz. En kıymetli yer orası. Teknoloji geliştirme bölgeleri evriliyor. Satış ve pazarlama noktasında teşvikler meselesinde ne yapılabilir? Birincisi kaynaklarımızı ortak kullanmalıyız. Kaynakları firmalarımızın ihracatını ve arge potansiyelini artıracak insan kıymetini yükseltecek şekilde değerlendirmeliyiz. Beş tane teknopark ile mega teknoloji koridoru kurduk. Bu oluşumda Teknopark İstanbul, Martek , bilişim vadisi, Gebze Teknik Üniversitesi ve GOSB Teknopark var. Hepsini birleştirdiğinizde kocaman bir harita ortaya çıkıyor. İşte Bilişim Vadisi budur.
ICT MEDIA: Burası bir Üniversiteye bağlı değil, Üniversiteler ile işbirliği yapacak mısınız?
A. Serdar İBRAHİMCİOĞLU:Biz odak noktaları farklı, ilgili üniersiteler ile çalışmak istiyoruz. Üniversitelerimizin burada yer almalarını sağlamak için KOSGEB Tekmerlerini projelendiriyoruz. Gelin yer verelim Tekmer’lerinizi burada kurun diyoruz. Tekmer kurulması için kira ücreti alınmayan bir yer göstermemiz gerekiyor. Biz diyoruz ki yer tahsis edelim, gelin burada kurun. Sizin kuluçkanızın yönetiminizle biz ilgilenelim. Siz de bilgi üretiminde dikey çalışmalarınızı burada yapın. Hatta bazı yüksek lisans derslerinizi burada verin. Üniversitelerin tamamının oluşabileceği bir yatay TTO modeli. Bu bir platform. Biz sizin hizmetlerinizle uğraşalım. Siz de burada teknolojik bilgiyi üretin diyoruz.
ICT MEDIA: Firmaları üretime dönük yatırımlar konusunda teşviki için gayretleriniz olacak mı?
A. Serdar İBRAHİMCİOĞLU:Üretimi artıracaksak ciddi yatırım portföylerine ihtiyacımız var. Yurtdışına baktığınızda teknoloji şirketlerine para akışı yatırım fonları aracılığıyla sağlanıyor. Böylece şirketlerin çalışmaları daha hızla ilerleyebiliyor. Daha fazla personel çalıştırıyor. Yatırımlar kartopu etkisi yaratıyor, katma değerli ürüne dönüşüyor. Türkiye’de bununla ilgili fon çalışmaları var. Geçen yıl TÜBİTAK 1514 programı desteğiyle fon oluşturulmaya başlandı. Ciddi bir fon toplandı. Bilişim Vadisi olarak bunu özellikle niye söyledim? Global Hızlandırıcı Program üzerinde çalışıyoruz. İnşallah Temmuz ayında bunun duyurularını yapacağız. Bir yatırım ekosistemi oluşturacağız. 1000 tane firmanın içinden 20 girişimci firmayı seçmeyi planlıyoruz. Bu model, teknoparkların hepsine örnek olacak niteliktedir. Teknoparkların yönetim şirketlerinin de sürekli alanda olduğu bir yaşam döngüsü kurulmuş olacak. Bugün Silikon Vadisi’nde de bu böyle. Siz iyi ürünü buraya koyarsanız, iyi program oluşturursanız, tanıtımını iyi yapar ve bir pazar kurarsanız o ürünler o pazarda satılır. Biz buna inanıyoruz. Projesini geliştirdik. Temmuz’da duyurularını yapacağız. Mart 2020’ye kadar sürecek.
ICT MEDIA: Odak sektörler ne olacak burada. Otomotiv sektörünün gelmesi önemli. Onlar buraya geliyorlar mı?
A. Serdar İBRAHİMCİOĞLU:Bizim odağımız bilişim. Otomotiv argelerini burada yürütmek isteyenler var. Bizi takip edin, yakın zamanda gelişmeleri göreceksiniz. Özellikle mobilite dediğimiz ekosistemi canlandıracak, bununla ilgili otonom çalışmalar yapan şirketler önemli. Bununla beraber haberleşme teknolojileri önemli. Startup şirketleri var. Hepsi bizim hedef kitlemizde. Akıllı şehirler alanında çalışan Huawei ile ilgili bir lansmanımız oldu. Haberleşme Teknoloji Kümelenmesi’yle görüşüyoruz. 5G ile ilgili test merkezini kurmak için görüşmeler yapıyoruz. Oyun yazılımları önemli. MARKA ile oyun projemiz var. Proje kapsamında oyun laboratuvarı kurduk. 50 tane oyun girişimcisine destek vereceğiz. Burada oyun geliştiricilere eğitim vereceğiz. Peki oyun geliştirmek tek başına yeterli mi? Değil. Bir oyun geliştirme motoruna bir de satış platformuna ihtiyaç var; ikisiyle de görüştük. Alt yapıyı kurduk. Şimdi oyuncuları çağıracağız. Oyun yazsınlar, oyun firmalarını da burada toplamaya çalışıyoruz.
Biz ulaşım ve haberleşme teknolojilerinin burada gelişmesi için bir odak çalışma ortamı kurmaya gayret ediyoruz. Makinelerin haberleşmesi ve daha birçok konu; “sanayinin dijitalleşmesi, sanayinin merkezindeki Bilişim Vadisi’nde olur” diyoruz.
ICT MEDIA: Bilişim Vadisi büyük bir proje. Önemli bilgiler edindik. Eklemek istediğiniz başka hususlar var mı?
A. Serdar İBRAHİMCİOĞLU:Biz şeffaf yönetim anlayışına sahibiz. Biz burada emanetçiyiz. Hepimizin bir görevi var. Bu milletin malı, dolayısıyla herkesin burada hesap sorma yetkisi var, bakın ilgilenin. Hesap verilebilir bir durumdayız bizim bunları zaten anlatmamız lazım. Ne yapıyoruz, neredeyiz, ne aşamadayız. Bizim burayı bırakın geriye götürmeyi duraklatma şansımız bile yok. Biz bunu duraklattığımız zaman sizin sermayenizden yiyoruz aslında.