
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ve Savunma Sanayii Başkanlığı iş birliği ile düzenlenen Uluslararası Siber Savaş ve Güvenlik Konferansı Ankara ATO Congresium'da başladı. Konferansın açılışı Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ve Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç'un katılımıyla gerçekleşti. Yerli siber güvenlik ekosisteminin gelişimine katkı sağlamak, farkındalığı ve iş birliklerini artırmak, kamu, özel sektör ile akademiyi bir araya getirmek amacıyla düzenlenen etkinlik, 3 gün devam edecek.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ATO Congresium'da düzenlenen Siber Güvenlik Haftası açılış programında yaptığı konuşmada konuştu. Hayatı her yönüyle hızlı bir şekilde değiştiren dijitalleşmenin, kötüye kullanımıyla maddi ve manevi büyük zararlara yol açabildiğini söyleyen Varank, siber saldırıların kritik altyapılara ciddi hasarlar verebildiğine işaret etti. Varank, şunları kaydetti: "Kritik hizmetlerin kısmen ya da tamamen devre dışı kalmasını sağlayarak toplumsal düzeni bozma veya ülke güvenliğini tehlikeye sokma potansiyeli taşıyor. Ciddi can ve mal kaybına sebep olabiliyor. Sınırların olmadığı siber dünyada özellikle konum tespitinin de daha zor olması sebebiyle saldırganlar, maalesef çok daha cüretkâr davranabiliyorlar. Bu durum siber dünyanın, savaş için kullanılmasını daha cazip hale getiriyor."
Yurt dışına 30 bin yazılımcı gitti
Kalkınma ajanslarında "siber vatan" olarak ifade ettikleri bir eğitim programı uygulamaya aldıklarını aktaran Varank, bu programı başarıyla bitiren gençlerin sektörün her alanında çalışabileceğini ifade etti. Varank, konuşmasının devamında, Türkiye'den 2021 yılında 30 bin yazılımcının gittiğine dair haberler üzerine değerlendirmede bulundu. "Bir iki gündür medyada denk gelmişsinizdir. Türkiye'den 30 bin yazılımcının gittiğine dair bir haberi, özellikle muhalif basın paylaşmaya çalışıyor" diyen Varank, "Bu haberin kaynağına baktığınızda, 'Bu rakamı kim takip etmiş, gerçekten gitmiş mi' diye incelediğinizde, altının boş olduğunu görebiliyorsunuz. Biz bu rakamları takip ediyoruz. Evet, şu an Türkiye'den yurtdışına çalışan gençlerimiz var. Özellikle uzman arkadaşlarımız var. Bunların birçoğu ülkeyi terk ederek değil, uzaktan çalışma yöntemiyle Türkiye'de yaşayarak, yurtdışında çalışmalarına devam ediyorlar. Bunu da yanlış bir iş olarak görmüyorum. Bizim vatandaşlarımızın, uzmanlarımızın yurtdışında tecrübe kazanmaları, farklı firmalarda deneyim elde etmelerini de aslında kazanç olarak görüyoruz" dedi.
Teknoloji savaşın kurallarını değiştirdi
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir konferansın açılışında gerçekleştirdiği konuşmada, değişen teknolojinin savaş kurallarını da değiştirdiğini belirtti. Devletlerin birbirlerine hükmedebilmek için ekonomi, sağlık, enerji, gıda, doğal kaynaklar, telekomünikasyon gibi önemli ve kritik alanlarda mücadele ettiğini belirten Demir, “Bu mücadele ekonomik üstünlüğe, bazen fiziksel üstünlüğe ve nihayetinde dünyada söz sahibi olmaya, güçlü olmaya doğru giden mücadelenin bir parçası" dedi. Demir, dünyada gerçekleştirilen çeşitli siber saldırılar ile ilgili örnekler verdi. Siber savaşın savaş konseptleri içerisinde yeni kavram olduğunu dile getiren Demir şöyle devam etti: "Siber savaşlar ile konvansiyon savaşların gerçekleştiği ortamların farklı olması da başka bir sorunu gündeme getiriyor. İnsanlık bu anlamda bu konuları tartışmak hem hukuki zeminde hem savaş konseptinde yeni yeni tanımlamalarda karşılaşmak durumunda. Siber Savaşların diğer bir özelliği ise uzaktan belki çok az kaynak ve insan kullanılarak yapılabilmesi hatta diğer savaşlara nazaran çok küçük bir kaynakla çok büyük zararlar verebilmesi ve ışık hızında gerçekleştirilen bu saldırılarında bazen kaynağının bile bulunmasının hemen hemen imkânsız hale gelmesidir."
Türkiye Yüzyılı aynı zamanda dijitalin yüzyılıdır
Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç ise insanlık tarihinin bir yönüyle değişimlerin ve dönüşümlerin tarihi olduğuna dikkati çekti. "Her yeni buluş hemen akabinde insan hayatında birtakım dönüşümleri de beraberinde getiriyor” diyen Koç, "Yakın zamana kadar bilim kurgu olarak kabul edilen birçok şeyin hızla bilimsel gerçeğe dönüştüğüne şahit oluyoruz. Fiziksel ve dijital ortamlar giderek iç içe geçiyor. Dijital ortama aktarılan her hizmetle birlikte yaşamlarımız da siber uzaya taşınıyor." dedi. "Türkiye Yüzyılı aynı zamanda dijitalin yüzyılıdır." diyen Koç, şunları kaydetti: "Dijital geleceğimizin güvenlik temelleri üzerine inşa edilmesi en temel ilkemiz. Siber uzayda toplum ve aile yapımızı hedef alan tehditlerden, kritik altyapılarımızı hedef alan siber saldırılara kadar tüm tehditlerle mücadele etmemiz gerekiyor. 'Dijital Türkiye' vizyonumuzu hem dijital teknolojilerde öncü olma hem de caydırıcı bir siber güç olma hedefleriyle şekillendirdik. Bu noktada kurumlardan bireylere kadar ekosistemi oluşturan tüm katmanlara farklı rol ve sorumluluklar düşüyor."