• Biz Kimiz
  • Künye
logo
MEDOC
logo
  • Anasayfa
  • ICT Etkinlik
  • Gündem
  • Bilişim
  • Telekom
  • Savunma
  • Enerji
  • e-Mobilite
  • Oyun
  • Kariyer
  • Röportaj
  • Dergi
  • Yazarlarımız
MEDOC
  1. Anasayfa
  2. Bilişim
  3. Veri artık altın değerinde, veriyi kullanabilmeyi öğrenen rekabette avantajlı olacak
Veri artık altın değerinde, veriyi kullanabilmeyi öğrenen rekabette avantajlı olacak

Veri artık altın değerinde, veriyi kullanabilmeyi öğrenen rekabette avantajlı olacak

ICT Media ICT Media
14 Ekim 2019 00:00
Paylaş

Dijital dönüşüm, bilişimin tüm sektörlerde ve hayatımızın her noktasında yoğun kullanılmasıyla ortaya çıkan bir kavram. Her şeyden önce bir zihniyet değişimini ifade eden dijital dönüşümün en önemli ayağını ise kamu kurum ve kuruluşları oluşturuyor. Devlet kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasını sağlamayı kendisine amaç olarak belirleyen Kamu Bilişim Derneği (KBD), kamunun “Dijital Dönüşümü”nü farklı yönleriyle ele almak için 500’den fazla bilişimciyi her yıl Antalya’da buluşturuyor. 14-17 Kasım 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 4.Kamu Bilişim Zirvesi öncesi KBD Başkanı Doç. Dr. İzzet Gökhan Özbilgin’le ileri teknolojilerin insan hayatı ve kamuda yapacağı değişiklikler ile Türkiye’nin sayısal dönüşüm politikalarını konuştuk.

ICT MEDIA: Teknolojide çok hızlı gelişmeler yaşanıyor. İleri teknolojiler küreselleşme ile birlikte bütün dünyaya yayılıyor. Şirketlere yeni kullanım alanları sunuyor. Yakın gelecekte önce çıkmasını beklediğiniz teknolojik yenilikler nelerdir? Bu teknolojiler insan hayatında ve kamuda ne tür değişiklikler yapacaktır?

İzzet Gökhan ÖZBİLGİN: 5G, otonom sistemler, karma gerçeklik, yapay zekâ, blokzincir gibi yeni teknolojiler günden güne günlük hayatlarımızda daha çok kullanım alanı buluyor. Geçmişe göre bir teknolojinin çıkışı ile yayılması arasındaki zaman artık çok kısa. Bunun en büyük nedeni artık bilgiye çok hızlı ulaşabiliyor olmamız. Günümüzde veri artık altın değerinde. Hal böyle olunca “veri” ile ilgili her şey öncelik kazanıyor. Çok sayıda ve çeşitli tiplerdeki verinin transfer edilerek işlendiği ve anlamlı sonuçlar elde edilerek gündelik yaşamımızı kolaylaştıran sistemler önümüze çıkıyor.

Düşünün ki evimizden ayrıldıktan sonra açık duran lambalar sönüyor, dolmuş olan bulaşık makinemiz uygun seviyede su ve deterjan ile kendiliğinden çalışıyor, bir tanıdığım beni ziyaret ettiyse kimlik doğrulama devreye girerek içeri alınıyor ve en sevdiği kitaplar önüne geliyor. Yani akıllı ve otonom bir evden bahsediyorum. Benzer bir sistemin şehirlerde oluştuğunu düşünün. Akıllı aydınlatma ile sadece gerektiği kadar enerji harcanacak ve elektrik tasarrufu sağlanacak, otonom araçlar ile ulaşımımız sağlanırken arabayı kullanmamıza gerek kalmayacak, insan faktörlü kazalar azalacak, çevredeki kameralar şüpheli araç ve insanları tanıyıp takip edince suçlular kaçamayacak ve suç oranı azalacak. Artırılmış ve karma gerçeklik sayesinde kişilerin isimlerini unutma diye bir derdimiz kalmayacak, çünkü temas kurduğumuz kişilerin bilgileri önümüze otomatik düşecek. Böyle bir sistem ile bir kamu kurumunda herhangi bir işlem yaptırmak istediğimde az soru ile karşılaşıp daha memnun olduğum bir hizmet alabileceğim.

Gördüğünüz gibi yakın gelecekte bizi, kısa sürede etkin sonuca ulaştıran sistemler bekliyor. Pek çok süreç kısalıyor ve otomatik hale geliyor. Peki tüm bu teknolojik değişiklik ve yenilikler sonrası insan iş gücüne daha mı az ihtiyaç duyacağız. Sanırım herkesin aklına bu soru da geliyor. Ben böyle olacağını düşünmüyorum. Sadece bazı geleneksel meslekler yok olurken bazı yeni meslekler doğacak. Örneğin; istatistik alanında veri bilimci, makine mühendisliği alanında otonom sistem mühendisi gibi adlandırmalar söz konusu olacak.

ICT MEDIA: Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını nasıl görüyorsunuz? Yerli ve milli ileri teknoloji ürünleri geliştirmek için inovasyon ve Ar-Ge alanında neler yapılmalıdır? Bununla birlikte teşvik uygulamaları ile bir yere kadar gelindi. Kamu ve özel sektör bu çıkan ürünlere teşvik yerine neden müşteri olmuyor/olamıyor, sizce sorun nerede?

İzzet Gökhan ÖZBİLGİN: Ülke düzeyinden firma düzeyine kadar; Ar-Ge ve inovasyon kültürünün değişimi 3 aşamadan oluşur. Birinci aşama Ar-Ge ve inovasyona kaynak ayırmak, desteklemek. Bu aşamada amaç kurumları ve bireyleri Ar-Ge ve inovasyona teşvik etmek, uzun vadeli yatırımı destekleyerek kısa vadeli kazançlardan ziyade uzun vadeli kazanca yöneltmek. Bu aşama maddi desteklerin ön plana çıktığı, kurumların gelecek yatırımlarına yöneldiği, kurumların Ar-Ge kültürünün oluşturulduğu aşamadır. Bu aşamada maddi devlet destekleri çok önemlidir. Bu aşamayı “Ver parayı, coştur Ar-Geyi” diye tanımlayabiliriz.

İkinci aşama ise Ar-Ge kültürünün oturduğu, Ar-Ge personelinin artık yetiştiği, Ar-Ge projelerinin yaygınlaştığı, kurumun Ar-Ge çıktıları üreterek prototip ürünler ortaya koyabildiği aşamadır. Kurum artık Ar-Ge de bir üst lige çıkmıştır. Bu aşama; “Verdik parayı, coşturduk Ar-Ge’yi, peki çıktılar ne durumda, ürün, patent var mı diye sorguladığımız aşamadır.” Bu aşamada Ar-Ge sistematiğinin ve çıktıların kontrol edildiği, yatırım çıktılarının izlendiği aşamadır. Bu aşamada devlet prototip ürüne, ürünleşme desteği verebilir.

Üçüncü ve son aşama ise ticarileşme. Artık kurumda Ar-Ge kültürü oturmuştur, prototip ürünler ortaya çıkmaya başlamıştır. Yayınlar, patentler vardır. Sıra bunlardan para kazanmaktadır. Ürünü pazara sunulabilir hale getirmek, doğru bir strateji ve zamanlama ile pazara açılmak. Artık ne kadar sattığın ne kadar kazandığın, yani yatırımın geri dönüşü önemlidir. Bu aşama emeğin paraya döndüğü, yeni üründen gelir edinildiği aşamasıdır. Bu aşamada verilebilecek en güzel destek ihracat destekleri, yatırım danışmanlığı, mentörlük, satış-pazarlama destekleri gibi desteklerdir.

Ülkemizde belirttiğim bu desteklerin aslında hepsini görmek mümkün. Gerçekten de dünya ortalamalarının üstünde devletimizin destekleri oluyor Ar-Ge’ye, inovasyona ve yeni ürünlere. Bu desteklerin odaklı olması çok önemli, belli temalar seçilerek destekler verilmeli ama en önemlisi verilen destekler sıkı takip edilmeli. Ayrıca ülkemizin özellikle bilişim alanında geliştirdiği ürünlere sanki bir güvensizliği oluyor. Örneğin; siber güvenlik alanında gerçekten önemli yerli ve milli ürünlerimiz bulunuyor ama bunların pazardaki yerine bakarsanız çok düşük. Ürünler bir yerlerde kullanıma alınmayınca, sahadan geri bildirim gelmeyince de geliştirilmesi, daha olgun hale getirilmesi çok zor oluyor. Maalesef bunu bir türlü kıramadık.


ICT MEDIA: 5G’yi kendisinden önceki haberleşme teknolojilerden ayıran özellikler nelerdir? 5G teknolojisinin akıllı şehirler, endüstri 4.0 ve IoT alanında ne tür yenilikler getirmesi bekleniyor?

İzzet Gökhan ÖZBİLGİN: Günümüzde mobil haberleşme teknolojisinde kaliteli bağlantının ana göstergeleri olan hız ve gecikme parametrelerinin 5G teknolojisi ile en efektif hale geliyor olması bekleniyor. 5G, kendinden önceki nesillerden farklı olarak gigabit ve üstü hızlara ulaşmayı mümkün kılacak ve otonom araç sistemleri, uzaktan ameliyat gibi alanlarda hayati öneme haiz olan gecikme süresini 1-2 ms'ler mertebesine indirecektir. 3G ve 4G'li teknolojilerde gördüğümüz yüksek hıza odaklanmış gelişmelerin aksine 5G temelde daha yüksek hızlara erişmekle birlikte toplumun kullanabileceği tüm cihazların da birbirleriyle bağlanabilmesi ve haberleşmesi ile ilgili ortamları oluşturmak üzere geliştirilmektedir.

Kapasite, hız ve gecikme süresi faktörlerindeki bu inanılmaz gelişmelere ilave olarak 5G, kendi içerisinde izole olan ve ait olduğu sektörün gereksinimlerine ideal şekilde cevap verebilecek farklı iletişim ağlarının oluşturulmasına olanak veren "Network Slicing" yani “Ağ Dilimleme” özelliğiyle teknolojide yeni bir çığır açacaktır.

Bugün internete 10-11 milyar cihazın bağlı olduğu tahmin edilmekte ve bu rakamın 2020 yılına gelindiğinde 50 milyar cihaz seviyesine çıkması öngörülmektedir. 2003 yılında dünyada kişi başına düşen birbirleriyle bağlantılı cihaz oranı 0,08 iken bu oranın 2020 yılındaki tahmini ise 6’lar seviyesi. Ayrıca 2020 yılında 20 adet tipik ev cihazının üreteceği bilgi trafiğinin, 2008 yılında üretilen tüm internet trafiğinden daha fazla olacağı tahmin edilmektedir. 5G ile birlikte Nesnelerin İnterneti kavramı yeni bir boyut kazanacak ve gereksinimleri tam olarak karşılayan 5G Ağı sayesinde milyarlarca cihaz birbiriyle haberleşebilecektir.

Endüstri 4.0 ve IOT gibi 5G kalitesinde erişim ihtiyacı duyan teknolojiler, bu ihtiyaçların karşılanması sonucunda son kullanıcıya fayda sağlayan hizmetleri topluma sunacaktır. Bunun sonucunda akıllı şehirler, akıllı yüksek verimli tarım, yüksek tasarruflu enerji iletim hatları, her insana bulunduğu her yerde ulaşan kaliteli sağlık hizmeti, kamu güvenliğinde suç önleme ve acil durumlara hızlı müdahale gibi topluma hizmet sunan servisler ihtiyaç duyan kullanıcılarına ulaşacaktır. Son kullanıcılar için tarifi yapılan bu servisler, 5G dikey sektörler olarak adlandırılmakta ve 5G ekosisteminin gelişmesinde önemli yer tutmaktadır

ICT MEDIA: Türkiye’deki sayısallaşma çalışmalarını ve Yapay zekâ teknolojilerindeki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz, önümüzdeki dönemde yapay zekanın daha çok hangi alanlarda öne çıkması beklenmektedir? Bu alandaki teknolojilerin gelişimi insan yaşamını ve iş yapma süreçlerini nasıl değiştirecektir?

İzzet Gökhan ÖZBİLGİN: Sayısal dönüşümün temelinde yer alan “kısıtlı kaynak sorunlarını çözme” güdüsü, insanların eskiden hayal bile edemedikleri katma değerli işleri, şu an sayısal sistemler ile çok etkin bir biçimde yapabilmesini sağlayan temel güdüdür. Bu anlamda her geçen gün sayısallaşan ve giderek daha da hızlı artan veri üretimi, yeni bir kısıtlı kaynak yaratmıştır; karar alıcılar. Bugün gelinen noktada, eskisi gibi sadece sıra düzensel işlerin sayısallaştırılması, kurumlar için yeterli katma değeri sağlamamaktadır. Bu noktada yapay zekâ alanındaki gelişmeleri sayısallaşmanın doğal bir sonucu olarak görmek de yanlış olmaz. Birçok alanda şu ana kadar alıştığımız iş yapış şekillerinin sürdürülebilir olmadığı ve yapay zekâ ile desteklenmesi gerektiği açıktır. Bu bağlamda, “enabling technology” olarak yapay zekanın her alanda etkisinin olacağı öngörülebilir. İş yapış şekilleri açısından değerlendirildiğinde derin öğrenme tarafındaki gelişmeler nedeni ile artık veri tarafındaki ihtiyacın arz/talep dengesizliği oluşturacağı öngörülebilir. Bu noktada neredeyse her kurumun bir şekilde (doğrudan ya da süreçleri sırasında yan ürün olarak) ürettiği veriden faydalanmayı öğrenmesi, bu “veriyi kullanabilme” yeteneğini diğer süreçlerine entegre edebilmesi gerekecektir. Kurumlar bunu ne kadar hızlı ve etkin yapabilirlerse önümüzdeki dönemde o kadar net bir rekabet avantajına sahip olacaklardır.

ICT MEDIA: Kamu Bilişim Derneği olarak Türkiye’nin Dijitalleşmesi çalışmalarını nasıl görüyorsunuz, Dernek olarak bu süreçte kendinize biçtiğiniz misyon ve görev nedir?

İzzet Gökhan ÖZBİLGİN: Bilişim teknolojilerinin olağan üstü hızdaki gelişiminin en fazla etkilediği kesimlerin başında kuşkusuz kamu kurumları gelmektedir. Kamu kurumlarının bilişim teknolojilerini yoğun olarak kullanmasıyla birlikte, verilen kamu hizmetleri çeşitlenmiş ve kalitesi de artmıştır. Kamu kurumlarının çalışmaları ülkemizin bilgi toplumuna dönüşmesinde büyük rol oynamaktadır.

Öte yandan kamu kurumlarının bilişim teknolojilerini kullanarak ülke ekonomisine de katkı sağladığı açıktır. Zaman ve mekândan bağımsız olarak verilen e-hizmetler, ulaşım, kırtasiye vb. birçok maliyet kalemini ortadan kaldırmakta, hizmetlerin hızlı ve güvenilir bir şekilde yapılmasıyla olası hatalardan kaynaklanan maliyet ve sıkıntıları ortadan kaldırmaktadır.

Kamu Bilişim Derneği, kamu bilişim çalışanları arasında bilgi ve tecrübe paylaşımı sağlamak, kamuda bilişim teknolojilerinin kullanımını arttırarak kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasını sağlamak, ulusal ve uluslararası alanda yeni teknolojiler ve uygulamalar hakkında ortak akıl oluşturularak proaktif davranışlar geliştirmek amacıyla kurulmuş bir sivil toplum kuruluşudur.

Bu amacına ulaşmak için derneğimiz her yıl “Kamu Bilişim Zirvesi” ve “Kamu Siber Güvenlik Zirvesi” “Kamu Yönetimi ve Teknoloji” gibi etkinlikleri düzenlemekte, bunun yanında diğer STK’lar ile de stratejik ortaklıklar kurarak ortak etkinlikler gerçekleştirmektedir.

Dernek olarak 4.Kamu Bilişim Zirvesini, 14-17 Kasım 2019 tarihleri arasında, Antalya’da gerçekleştiriyoruz. Zirvede her sene 500’ün üstünde bilişimci buluşuyor ki Ankara’ dışında yapılan bu etkinlik sadece bilgi alışverişi değil aynı zamanda büyük bir sosyalleşme, yakınlaşma, birlikte çalışabilme imkânı sağlıyor. Zirvede; Kamunun “Dijital Dönüşümü” farklı yönleriyle ele alınıyor.

Dijital dönüşüm, bilişimin tüm sektörlerde ve hayatımızın her noktasında yoğun şekilde kullanılmasıyla ortaya çıkan bir kavram. Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle “Dijital dönüşüm, her şeyden önce bir zihniyet değişimi” Bu gerçekten hareketle Kamu Bilişim Zirvesi’ne tüm paydaşlarımızı bekliyoruz.

Paylaş
Kamu Bilişim Derneği Doç. Dr. İzzet Gökhan Özbilgin Bilişim Zirvesi 

Bilişim Kategorisinin En Yenileri

Sağlıkta yeni ufuklar açacak  10 yenilikçi girişim AZ Lab Sahnesi’nde
Sağlıkta yeni ufuklar açacak 10 yenilikçi girişim AZ Lab Sahnesi’nde
28 Haziran 2025 10:29
Ankara’da bilişim rüzgarları esti, TEDÜ öğrencileri yine zirveye yerleşti
Ankara’da bilişim rüzgarları esti, TEDÜ öğrencileri yine zirveye yerleşti
28 Haziran 2025 10:24
Yapay Zeka, Pazarlamanın Yeni Beyni: Kararlar Daha Hızlı, Stratejiler Daha Akıllı
Yapay Zeka, Pazarlamanın Yeni Beyni: Kararlar Daha Hızlı, Stratejiler Daha Akıllı
27 Haziran 2025 15:18
Vodafone’dan tüm kullanıcılara yapay zeka destekli “Wi-Fi Asistanı
Vodafone’dan tüm kullanıcılara yapay zeka destekli “Wi-Fi Asistanı
27 Haziran 2025 15:15
Felaket Kurtarma Planı Olmayan Şirketler İçin Büyük Tehdit: Veri Kaybı ve Finansal Zarar
Felaket Kurtarma Planı Olmayan Şirketler İçin Büyük Tehdit: Veri Kaybı ve Finansal Zarar
27 Haziran 2025 14:02
Trend Micro Ürünlerini Kullanmak Çözüme Giden Yolu Kolaylaştırıyor
Trend Micro Ürünlerini Kullanmak Çözüme Giden Yolu Kolaylaştırıyor
26 Haziran 2025 15:27
ICT MEDIA DERGİSİ HAZİRAN 2025 SAYISI ÇIKTI!
Dergi

ICT MEDIA DERGİSİ HAZİRAN 2025 SAYISI ÇIKTI!

Copyright © 2022. All Rights Reserved. Paragon Teknoloji

Webmail

play store app store

Bu websitesi Odeaweb sunucularında barındırılmaktadır.