
Halen birçok ülkedeki mevcut yasal çerçeve, geleneksel düzenlemelere uymayan yenilikçi ürünleri düzenlemek için yeterli değil. Ülkelerin bu tür zorluklarla karşılaştıkça, yeni yasal tanımlara ve düzenlemelere de ihtiyaç duyduğu da görülüyor. Bu yasal düzenlemelerin tepkisel olmaması veya asılsız korkulara dayanmaması gerektiğini oldukça önemli bir nokta olarak değerlendiriyoruz.
Yandex Search Strateji Başkan Yardımcısı Alexander Popovskiy, yapay zekanın insanların hayatını ve çalışma şekillerini temelden değiştireceğini söyledi. Popovskiy, “Kişisel bilgisayarların ve internetin benimsenmesine çok benzer şekilde, şu anda yapay zekanın muazzam potansiyelinin farkında olduğumuz ancak geleceğimizi ne kadar etkileyeceğini henüz tam olarak kestiremediğimiz kritik bir dönüm noktasındayız” dedi. Yapay zekanın hali hazırda her gün kullandığımız birçok araç ve hizmete entegre edildiğini belirten Popovskiy, “Yapay Zekâ, Yandex’te haritalama, navigasyon, hava durumu tahmini ve daha birçok alandaki yenilikleri yönlendiriyor ve bizim dünya çapında yapay zekâ teknolojisi geliştirmekte lider şirketlerden biri olmamıza katkı sağlıyor. Arama algoritmalarımız yapay zekâ yardımıyla sürekli olarak optimize ediliyor. Aslında, Büyük bir dil modelinin (LLM) ve bir arama motorunun güçlü yönlerini birleştiren benzersiz bir hibrit ürünü başarıyla geliştirdik. Bu yenilikçi çözüm Rusya'daki kullanıcılar için ücretsiz ve yaygın olarak kullanılabiliyor. Benzer şekilde, konuşma sentezi ve tanıma alanındaki son gelişmelerimiz de yapay zekaya dayanıyor” diye konuştu.
Teknolojideki hızlı ilerlemenin yasal zorunlukları da beraberinde getirdiğini vurgulayan Alexander Popovskiy, şöyle devam etti: “Halen birçok ülkedeki mevcut yasal çerçeve, geleneksel düzenlemelere uymayan yenilikçi ürünleri düzenlemek için yeterli değil. Ülkelerin bu tür zorluklarla karşılaştıkça, yeni yasal tanımlara ve düzenlemelere de ihtiyaç duyduğu da görülüyor. Bu yasal düzenlemelerin tepkisel olmaması veya asılsız korkulara dayanmaması gerektiğini oldukça önemli bir nokta olarak değerlendiriyoruz. Birikmiş deneyimlere dayandırılması gerekiyor, bu da ilk aşamalarda "yumuşak hukuk" yaklaşımını karşımıza çıkarıyor. Yumuşak hukuk yaklaşımı, sektör katılımcılarının daha sonra kanun haline getirilebilecek en iyi uygulamaları oluşturmalarına olanak tanıyan öz düzenleme, kılavuz ilkeler ve yapay zekâ kullanımının etik hususlarını ele alan çeşitli bildirgeleri içeriyor. Böyle bir yaklaşım benimsenerek, yarının yasalarının daha zengin bir anlayış ve deneyimle bilgilendirilmesi sağlanacak ve onları bugün hazırlanabilecek her şeyden daha etkili ve alakalı bir hale getiriyor.
Bununla birlikte, yapay zekâ platformlarına açık erişimin sürdürülmesinin belki de yasal düzeyde sabitlenmesinin; adil rekabeti teşvik etmek ve küresel oyuncuların daha önce tarayıcılar ve arama hizmetlerinde olduğu gibi yapay zekâ ortamında tekelleşmesini önlemek için çok önemli olacağına inanıyoruz. Yapay zekâ modellerinin ve araçlarının herhangi bir alternatif seçenek olmaksızın dijital platformlara entegre edilmesine yönelik artan eğilim endişeleri artırıyor. Hâkim platformların adil bir rekabet ortamını teşvik etmesi ve ödeme sistemleri, tarayıcılar ve arama motorları alanında geçmişteki pazar hakimiyeti örneklerinin tekrarlanmasını önlemek için kullanıcılara seçenek sunması çok önemli bir değer taşıyor. Bu konunun yasama düzeyinde de değerlendirilmesi ile çözüme gidilebileceğine inanıyoruz. Bir ülkenin yapay zekâ geliştirme potansiyelini etkileyen çeşitli faktörler vardır. Yaşam kalitesini ve işgücü verimliliğini artırmak için yeni teknolojilerin kullanılmasını teşvik eden bir düzenleyici çerçeve oluşturmak rekabet avantajı sağlayabilir. Küresel yapay zekâ yarışını yakalamaya çalışan ülkeler, inovasyonu teşvik eden bu yaklaşımı giderek daha fazla benimsiyor.”
Popovskiy’e göre yapay zekâ bağlamında veri güvenliği sadece, verilerin depolanmasına değil verilerin kötüye kullanımına karşı da korunması gerekiyor. İstenmeyen hizmetler ve izinsiz pazarlamaya karşı da verilerin korunması gerektiğini kaydeden Yandex Search Strateji Başkan Yardımcısı, “Sağlık hizmetlerinde yapay zekaya gelince, yapay zekâ hatalarının potansiyel riskleri, tıptaki mevcut insan hatası oranlarıyla karşılaştırılmalı ve yapay zekâ algoritmaları yalnızca mevcut hata oranında bir azalma gösteriyorsa uygulanmalıdır. Yapay zekâ kullanımının gerçekten insanların yaşamlarını iyileştirip iyileştirmediğini belirlemek için tüm detayların dikkatle değerlendirilmesi önem taşıyor. Şayet olumlu bir sonuç varsa, bu teknoloji süreçlere dahil edilebilir, aksi durumda gerekli kriterleri karşılayana kadar rafine edilmelidir. Öncelikli odak noktasının her zaman insanların yaşam kalitesini iyileştirmek olması gerekiyor. Bu hedefe ulaşan teknolojiler uygulanmalı, ulaşamayanların ise kamu yararına katkıda bulunana kadar ya reddedilmesi ya da geliştirilmesi gerekiyor. Yapay zekanın askeri bağlamlarda uygulanması söz konusu olduğunda Yandex’in askeri amaçlara yönelik teknoloji geliştirmediğinin altını çizmek isterim” şeklinde konuştu.
Yandex Search Strateji Başkan Yardımcısı Alexander Popovskiy, yapay zekanın uluslararası düzeyde regüle edilmesiyle ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Popovskiy, şunları söyledi: “Yapay zekaya yönelik uluslararası düzenlemeleri değerlendirdiğimizde, belirli bölgesel ihtiyaçlara göre uyarlanmış benzersiz bir yaklaşım özelinde küresel deneyimi analiz etmek ve en etkili stratejileri benimsemek büyük önem taşıyor. Başka ulusların uygulamalarının doğrudan kopyalanmaması gerekiyor. Bunun başarı ve başarısızlıkların kapsamlı bir şekilde analiz edilmesi değer taşıyor. Zira, önemli faydalar sağlayan bilinçli politika ve uygulamaların geliştirilmesi bu biçimde mümkün olabiliyor. Bu yaklaşımlar, bazı hatalar içerebileceği gibi her zaman değerli çıktılar sağlanmasına imkân da sağlıyor.
Öte yandan, ortak ilkeleri, yaklaşımları ve normları paylaşan uluslararası kuruluşlar ve ittifaklarla iş birliği yapmak da kritik önem taşıyor. Ancak, ülkenizin bu alandaki kendi ilkeleriyle örtüşen kuruluşlarla uyum içinde olması burada önem taşıyor. Yapay zekâ teknolojisinin sınır tanımadığını unutmamak da ayrı bir önem arz ediyor. Uygulamalar ve kullanım alanları sınırlarla karşılaşsa da teknolojinin kendisi özellikle internette sınırsız bir boyutta kalıyor. Böylesine sınırsız bir varlığı düzenlemeye çalışmak zorlayıcı olmakla kalmıyor, belki bir anlamda da boşunadır. Dijital dünyada engeller oluşturmak zahmetli ve verimsiz olabilir; çünkü insanlar, olası faydaların rahatsızlıktan daha ağır basması durumunda bu engelleri aşmanın yollarını bulma yoluna gidebiliyor. Özetle, paylaşılan deneyimlere, bilinçli adaptasyona ve teknolojinin sınırsız doğasının tanınmasına odaklanan, uluslararası yapay zekâ düzenlemeleri dengeli bir bakış açısıyla fayda sağlayabilir.”
Yandex Search Strateji Başkan Yardımcısı, Avrupa Parlamentosu’nun kabul ettiği Avrupa Yapay Zekâ Yasası hakkında ise şunları söyledi: “Avrupa Birliği’nin Yapay Zekâ Yasası ile yapay zekâ düzenlemelerinde muhafazakâr bir yaklaşım benimsediğini söyleyebiliriz. Bu yaklaşım, yapay zekâ teknolojilerinin uygulanmasında yavaşlamaya neden olabilir ve potansiyel toplumsal faydaları sınırlayabilir. Mevzuatın bazı yönleri toplumları korumayı amaçlasa da bazı önlemler çoğunluğun genel yaşamı odağındaki iyileştirmeleri engelleyebilir. Yapay zekâ mevzuatının derinlemesine analizi, çoğu zaman kamu çıkarlarını koruyor gibi görünse de teknolojik inovasyon yoluyla insanların yaşamlarını iyileştirme fırsatlarını da engelleyebileceğini ortaya koyuyor. Düzenleyici kurumların vatandaşları korumak ile yapay zekadaki ilerlemeleri teşvik ederek topluma fayda sağlayan bir ortamı teşvik etmek arasında bir denge kurması önem taşıyor.”
Yandex Search Strateji Başkan Yardımcısı Popovskiy, Türkiye'de yapay zekâ teknolojilerinin gelişim ve ilerlemesini engelleyebilecek katı düzenlemelerin bulunmamasını, “mevcut ortamın olumlu bir yapıya sahip olduğunu” gösterdiğini söyledi. Bunun Türkiye'nin, varsayımlar yerine gerçek sorunları ele alırken, büyümeyi ve yenilikçiliği teşvik etmeye odaklandığını gösterdiğini kaydeden Popovskiy, “Türkiye, mevzuata daha uyarlanabilir bir yaklaşım benimseyerek, ilerlemeyi yavaşlatmadan vatandaşlarına fayda sağlayan yapay zekâ gelişmelerini bu sayede teşvik edebilir. Dünya önemli dönüşümler yaşarken, eşitsizliğin daha da kötüleşmesini önlemek için ülkelerin yapay zekâ teknolojilerini geliştirmesi ve çeşitli uygulamalarını devreye alarak benimsemeleri önem taşıyor. Bu teknolojileri benimseyen ve geliştirenlerin önemli faydalar elde edeceğine inanıyoruz” dedi.