
Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) tarafından Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumu (BTK), OSTİM ve TÜBİTAK desteğiyle başlatılan Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Şebekesi Projesi kapsamında geliştirilen ürünlere ve uygulamalara yenileri ekleniyor. Proje kapsamında düzenlenen çalıştayda, bu alanda yürütülen çalışmalar masaya yatırılırken, 5G demoları yapıldı ve Anadolu Yakası Yuşa Tepesi'ndeki 5G Baz İstasyonu Radyolink'i ile Avrupa Yakası'nda bulunan İTÜ Teknokent'e bağlanılarak 5G üzerinden veri paylaşımı gerçekleştirildi.
Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi 6'ncı Çalıştayı ve Yürütme Kurulu Toplantısı, HTK, BTK, OSTİM ve TÜBİTAK desteğiyle çevrim içi olarak yapıldı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, ulaşım ve iletişim sektörlerinin sosyal, teknik, ekonomik hayatın merkezinde yer aldığını belirterek, ulaşım ve iletişimdeki etkinliğinin diğer tüm alanları doğrudan ya da dolaylı etkileyen konuma sahip olduğunu söyledi. Karaismailoğlu, mobil teknolojilerin artık her yerden ulaşılabilir olmasının yanı sıra 3G ve daha sonrasında 4,5G sistemleriyle internet hızlarında sabit şebekelerle yarışır hale gelmesinin mobil teknolojilerin ağırlığını artırdığın işaret ederek, şöyle devam etti: "5G ve ötesi teknolojiler, sadece bağlantı hızlarında ortaya koydukları gelişimle değil, şebekeye aynı anda bağlanabilen cihaz sayısında, geçmiş mobil teknolojilere oranla bir devrim yapmıştır. Türkiye gibi yüksek hedefleri olan ve geleceği parlak bir ülke, bu fırsatı kaçırmamalıdır. Bilgi teknolojileriyle dijital dönüşümün adımlarını hızla tamamlayarak önce 5G sonrasında da takip eden mobil teknolojiler için atılması gereken adımları sağlam bir şekilde atmamız gerekmekte."
Karaismailoğlu, 5G'ye yönelik yapılan çalışmalar hakkında da bilgi vererek, "Hedefimiz, teknolojiyi tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden konuma ulaşmaktır. Bakanlık olarak sektörde yerli ve milli ekosistemin geliştirilmesi konusunda kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz. Bilişim teknolojilerinin sadece haberleşme amaçlı değil, yaşamın her alanında kullanımının artması, bu teknolojilerin yerli ve milli olarak geliştirilmesini de zaruri hale getirdi." diye konuştu. En önemli adımlardan birinin de 5G'ye geçiş olacağının altını çizen Karaismailoğlu, "5G sadece 'daha fazla hız' değil, teknolojik dönüşümün anahtarıdır. Biz de 5G'ye mümkün olan en kısa süre içinde yerli ve milli imkanlarla geçmek için var gücümüzle çalışıyoruz." dedi. Karaismailoğlu, 2016'da yapılan 4,5G ihalesinin ilk yılında yüzde 0,98 olan yerlilik oranının, 2019 yılı itibarıyla yüzde 23'ü aştığını aktararak, şunları kaydetti: "5G teknolojilerinin geliştirilmesi kadar bunların hangi frekanslarda çalışacağı da önemli. Bütün bu çalışmalarla tasarımı, patenti, fikri ve sınai kullanım haklarının hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın ülkemize ait olan ürünler geliştirilmesini ve 5G şebekelerinin tüm kritik bileşenlerinde yerli ürünlerin kullanılmasını hedefliyoruz. Yerli 5G teknolojisi altyapısı kurmadan 5G'ye geçmeyeceğiz. Bakanlık olarak bizler de tüm politika ve stratejilerimizi buna göre şekillendiriyoruz."
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, etkinlikte yaptığı konuşmada, 5G çalışmalarında yerli ve milli teknolojilerin kullanılmasının büyük önem taşıdığını belirtti. Sayan, HTK üyesi firmalar tarafından yürütülen ve TÜBİTAK Başkanlığınca desteklenen "Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi" kapsamında, 5G yeni radyo, 5G çekirdek şebeke, 5G yönetimsel destek yazılımları, 5G sanallaştırma platformu gibi bu teknolojiye özel kritik şebeke donanım ve yazılımlarının yerli ve milli imkanlar kullanılarak geliştirildiğini söyledi. Geliştirilen söz konusu ürünlerle sadece yıllık ortalama 1,6 milyar lira olan ve hacmi her yıl artan iç pazardan pay almanın yanı sıra yerli ürünleri ihraç ederek dış pazarları da hedeflediklerini vurgulayan Sayan, "Dünyada yıllık telekom pazarı büyüklüğünün 200 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Hem 5G teknolojileri hem de 5G'nin dikey sektörlerle etkileşimini iyi değerlendirip bu pastadan payımızı almalı ve böylece ülkemizin cari açığının azaltılmasına katkı sağlamalıyız." ifadelerini kullandı.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, "Yüksek hız ve kapasite, düşük gecikmelerle pek çok sektörde kritik değişimleri ortaya çıkaracak 5G teknolojilerine Türkiye'nin dünyayla paralel olarak yerli ve milli ürünleriyle geçmesi, ülkemizin ekonomideki yeni başarı hikayelerine önemli katkılar sağlayacak." dedi.
BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu da yerli ve milli olarak geliştirilen ürünlerin başarıya ulaşması ve süreklilik kazanması için mobil işletmecilerine çok iş düştüğünü dile getirdi. Karagözoğlu, "İşletmecilerimizin bu projede bugüne kadar verdikleri desteği takdirle karşılarken, görevlerinin bitmediğini hatırlatmak istiyorum. Söz konusu ürünlerin geliştirilmesi ve kullanılması sürecini işletmeciliğin bir parçası olarak görmelerini ve bugüne kadarki desteklerinin artarak devam etmesini rica ediyorum." dedi. İşletmecilerin ürün temininde öncelikle yerli ürünleri kullanmalarının önemine dikkati çeken Karagözoğlu, şunları kaydetti: "Yerli ve milli ürünleri geliştirmemiz ve kullanmamız sadece ekonomik olarak değil, aynı zamanda siber uzayda ülkemizin güvenliğinin temini açısından da hayati derecede kritik önem taşıyor. Bu nedenle 4.5G yatırımlarına ilişkin, işletmecilerin şebekelerinde kullanılacak donanım ve yazılım yatırımlarının incelenmesi ve denetlenmesine ilişkin usul ve esaslarda yapılması planlanan değişikliklere ilişkin bir taslak hazırladık ve kamuoyunun görüşlerine sunduk. Gelen görüşleri de dikkate alarak Kurumumuz politikaları çerçevesinde gerekli adımları atacağız."
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Mustafa Murat Şeker de ABD'nin, S-400 hava savunma sistemi almasından dolayı Türkiye'ye uygulamayı kararlaştırdığı yaptırımlara değinerek, "Biz teknolojiye yatırım yaptığımızda, teknolojiye sahip olduğumuzda tam bağımsızlığımızı da kazanmış oluyoruz. Bugün kendi savunma sanayimizde geliştirdiğimiz ürünlerle 'ABD ambargo koyabilir ama bizi çok da etkilemez yolumuza devam edebiliriz.' diyebiliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal da söz konusu projenin Ar-Ge süreçlerinde destekleyici kurum olmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Projede kamu-üniversite-sanayi iş birliğinin gerçekleştirilmesinin önemini vurgulayan Mandal, "Burada oluşturulan iş modeli dünyadaki birçok ülkeye de örnek olabilecek nitelikte. TÜBİTAK'ın son dönemlerde oluşturduğu destek programlarında da bu iş modeli önemli bir atılım sağladı. Aşı ve ilaç çalışmaları odaklı COVID-19 Türkiye Platformu da üniversite, araştırma merkezleri ve firmalarımızın bir araya gelerek oluşturduğu iş yapma modeli, 5G başlatılan modelin devamlılığı niteliğinde." ifadelerini kullandı.
"Projenin hak ettiği başarıya ulaşacağına inanıyorum"
HAVELSAN Genel Müdürü Mehmet Akif Nacar da HTK'ye üye firmalar ve 3 mobil şebeke operatörün beraberce üstlendiği bu projede şirketlerinin Çekirdek Şebeke, Sanallaştırma Altyapısı, Görev Kritik Sistemler ve Test/Entegrasyon ürün gruplarında görev aldığı bilgisini verdi. Projenin yürütücülüğü görevinin de bu yıl HAVELSAN'a verildiğini ifade eden Nacar, Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi'nin hak ettiği başarıya ulaşacağına inandıklarını dile getirdi. Konuşmaların ardından Türk Telekom-Ümraniye, Turkcell-Kartal, Vodafone-Maslak, HAVELSAN-Ankara'da yer alan laboratuvarlarda 5G demoları gerçekleştirildi.
HTK Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Bağören de rekabetçi olabilmek adına bu projenin önemine göre belirlenecek bütçe ve takvimle yola devam edilmesinin önemli olduğunu aktardı. OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın da projenin, kamu kurumları, özel sektör ve üniversitelerin oluşturdukları sinerjinin görülmesi açısından önemli olduğunu kaydetti.
Daha sonra İstanbul Anadolu Yakası, Yuşa Tepesi'ndeki 5G Baz İstasyonu Radyolink'i ile Avrupa Yakası'nda bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Teknokent'e bağlanılarak 5G üzerinden veri paylaşımı yapıldı.