
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Ankara Ticaret Odasınca (ATO) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Konferans Salonu'nda düzenlenen "Teknolojik Dönüşümde Kamu Alımlarının Rolü: Yerli ve Milli Üretim Konferansı’na katıldı.
Bakan Özlü, kamu alımlarının, ülkenin Ar-Ge ve yenilik çalışmalarına katkı sağlayan, önemli bir politika aracı olduğunu söyledi. Yerli ve milli üretimin, stratejik bir yaklaşım ve duruş olduğunu belirten Özlü, özellikle orta ve yüksek teknolojili ürünlere odaklanmayı hedeflediklerini ifade etti.
Faruk Özlü, Türkiye'nin yüksek teknolojiye dayalı üretimde önemli mesafe kat ettiğini vurgulayarak, Üretim Reform Paketi ile kamu alımlarında yerli malı lehine yüzde 15 fiyat avantajı getirildiğini anımsattı.
Başbakan Binali Yıldırım imzasıyla yayımlanan genelgeyle yüksek teknolojili ürünlerin ihracattaki payının artırılması amacıyla Yerlileştirme Yürütme Kurulunun oluşturulduğuna dikkati çeken Özlü, şöyle devam etti:
“Bu kurul, sanayinin ithalata bağımlığını azaltacak ve rekabet gücümüzü artıracak programları hayata geçirecek. Kurul, yerli ve milli sanayimize bakışımızın en somut ifadesidir. Türkiye artık yerli ve milli üretimi bir devlet politikası, bir sanayi politikası ve bir kalkınma politikası olarak benimsedi. Sanayide ve üretimde yerli ve milli olmak, bizim nazarımızda bir istikbal ve beka meselesidir. Nasıl ki Zeytin Dalı Harekatı'nda milli ve yerli imkanlarımızdan güç alarak düşmanla mücadele ediyorsak, sanayi savaşında da yerli ve milli üretimimizle galip geleceğiz. Yerli üretimin ve sanayinin büyümesi için tarihi atılımlarımız, tarihi hamlelerimiz bundan sonra da devam edecek. Yerli sanayide tarihi adımlar atacağız.”
“Sanayiciler yerli alıma dikkat etmeli”
Özlü, kamu alımlarından bahsedilirken, sanayicilerin de kendi işleri için yaptığı alımlarda yerli malı alımına dikkat etmesi gerektiğini belirterek, “Dolaşıyorum, lüks inşaatlar yapıyoruz. Soruyoruz; 'Duvar kağıdı Almanya'dan, kilitleri İtalya'dan geldi.' Bunları hep duyuyoruz reklam aracı olarak. Sadece kamu değil, siz sanayiciler de yerli alıma, birbirinizden alıma dikkat etmelisiniz. Yerli, milli tamam, doğru ama bir de işin küresel tarafı var. Yerli ve milli üretim seferberliğimiz kesinlikle Türkiye'nin küresel pazarlardan kopması, küresel pazarlara entegre olmaması diye anlaşılmasın. Bunu yaparken küresel pazarlara entegre olacağız, dünyadan kopmayacağız. Sadece yerli yapmak değil, bunu ihraç edeceğiz. Yerli yapmanın bir sonraki aşaması ihraç etmektir” dedi.