TÜRK DÜNYASININ GELECEĞİNE AKADEMİK BİR VİZYON: TÜRK DEVLETLERİ AKADEMİK VE STRATEJİK İŞBİRLİĞİ ENSTİTÜSÜ

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), ortak tarih, dil ve kültür mirasına dayalı olarak Türk dünyası arasında siyasi, ekonomik ve toplumsal iş birliğini güçlendirmeyi amaçlayan stratejik bir yapılanmadır. Ancak, bu yapının sürdürülebilirliği ve derinleşmesi, sadece diplomatik ve ekonomik araçlarla değil; aynı zamanda akademik düzlemde oluşturulacak sağlam temellere de bağlıdır. Mevcut yapılar, bu ihtiyacı karşılamada önemli katkılar sunmuş olsa da, halen ciddi eksiklikler göze çarpmaktadır. Bu bağlamda, Türk dünyasının geleceğine yönelik entelektüel birikimi kurumsal düzeye taşıyacak bir oluşumun artık zaruret haline geldiğini düşünüyorum. Bu amaçla önerdiğim yapı, “Türk Devletleri Akademik ve Stratejik İşbirliği Enstitüsü” (TDASE) adıyla hayata geçirilmelidir.

Akademik Alanda Kurumsal Eksiklik

Türk Üniversiteler Birliği (TÜRKÜNİB), 2013 yılından bu yana Türk dünyasındaki yükseköğretim kurumlarını ortak projeler etrafında buluşturarak değerli bir misyon üstlenmiş, Orhun Değişim Programı gibi girişimlerle akademik mobiliteyi teşvik etmiştir. Benzer biçimde, Uluslararası Türk Akademisi’nin çalışmaları da ortak kültürel mirasın araştırılması ve korunması noktasında dikkat çekicidir. Fakat bu yapıların tamamlayıcısı niteliğinde, özellikle Türkiye merkezli ve TDT perspektifine odaklanmış bir araştırma ve düşünce kuruluşunun eksikliği bugün daha belirgin bir hal almıştır. İşte bu noktada, TDASE’nin devreye girmesi gerekmektedir.

Neden TDASE?

TDT’nin temsil ettiği potansiyelin tam anlamıyla karşılık bulabilmesi için bu teşkilatın tarihî, kültürel, sosyopolitik ve ekonomik yönlerinin bütüncül biçimde analiz edilmesi şarttır. Azerbaycan’dan Kazakistan’a, Kırgızistan’dan Özbekistan’a, Türkmenistan’dan Türkiye’ye kadar uzanan bu geniş coğrafyada ortak kimliğin yaşatılması ve geliştirilmesi; bu kimliğe dair bilgi üretimini ve stratejik öngörüleri içeren kurumsal yapılarla mümkündür. TDASE, bu ihtiyaca doğrudan yanıt verecek bir merkez olma potansiyeline sahiptir.

Görev ve Misyon

TDASE, çok boyutlu bir akademik misyonu üstlenecek şekilde kurgulanmalıdır. Tarih, uluslararası ilişkiler, ekonomi, enerji politikaları, güvenlik çalışmaları, dil ve kültür gibi alanlarda disiplinlerarası araştırmalar yürütmesi; Türk Devletleri Çalışmaları gibi lisansüstü programlarla uzman insan kaynağı yetiştirmesi öncelikli hedefler arasında olmalıdır. TDT üyesi ülkelerdeki üniversitelerle eşgüdümlü çalışmalar, öğrenci ve akademisyen değişimi, ortak yayınlar ve yıllık konferanslar gibi faaliyetler ile TDASE, Türk dünyasının düşünsel koordinasyonunu sağlayacak bir platform haline gelebilir. Ayrıca, karar alıcılara yönelik stratejik raporlar hazırlayarak uygulamaya dönük katkılar sunması da kaçınılmazdır.

Kuruluş Yeri ve Yapılanma

TDASE’nin Ankara merkezli olarak kurulması, başkentin stratejik ve diplomatik konumunu avantaja çevirecektir. Enstitü, ister üniversite bünyesinde (örneğin Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi), isterse bağımsız bir düşünce kuruluşu olarak yapılandırılsın; yönetiminde TDT üyesi ülkelerden akademisyenlerin, Türk Dışişleri Bakanlığı’nın ve ilgili üniversite temsilcilerinin yer alması işlevsellik açısından önemlidir. Finansmanı ise Türkiye’nin öncülüğünde, TDT ülkelerinin katkıları ve uluslararası fon kaynaklarıyla sürdürülebilir kılınabilir.

Yol Haritası ve Aşamalar

Önerilen yol haritasına göre; ilk yıl fizibilite çalışmaları, insan kaynağı planlaması ve fiziksel altyapı hazırlıkları gerçekleştirilmeli; ikinci yılda enstitü resmen açılarak lisansüstü öğrenci kabulüne başlanmalıdır. Üçüncü yıldan itibaren uluslararası bilimsel etkinliklerle TDASE’nin bölgesel ve küresel görünürlüğü artırılmalıdır. Bu yapı, 2040’a kadar Türk dünyasının bilgi temelli birlikteliğini şekillendiren bir merkez haline gelebilir.

Türk Dünyasına Katkı

TDASE, sadece akademik değil, aynı zamanda stratejik anlamda da Türk dünyası arasında köprüler kuracak bir enstitü olacaktır. Bu kurum; genç araştırmacılara, akademisyenlere ve karar vericilere entelektüel bir zemin sunarak, ortak değerlerin yaygınlaştırılmasına katkı sağlayacaktır. Türkiye’nin TDT içindeki liderlik rolü de bu sayede akademik düzlemde daha da güçlenecektir.

Sonuç: Bilgi Temelli Bir Gelecek

Bugün Türk dünyasının karşı karşıya olduğu meydan okumalar, sadece siyasi ya da ekonomik araçlarla değil; ancak sağlam bilgi altyapısı ile aşılabilir. Bu noktada TDASE, henüz var olmayan ama mutlak surette kurulması gereken bir yapı olarak öne çıkmaktadır. Türk Devletleri Teşkilatı’nın 2040 vizyonunu gerçekleştirmesi, akademik alanda atılacak bu tür adımlarla mümkün olacaktır. Unutulmamalıdır ki; geleceği inşa etmenin en sağlam yolu, bilgiyi kurumsallaştırmaktan geçer. TDASE, bu vizyonun ilmi ve stratejik merkezi olmaya adaydır.