Bir ülkenin eğitim sistemi şüphesiz onun geleceği için en önemli faktörlerin başında gelmektedir. Türkiye’nin eğitim sistemi uluslararası eğitim standartlarını değerlendiren PISA bilim ve matematik ölçümlerinde OECD ülkelerine göre ortalamanın gerisinde, en iyi performans gösteren ölçütlere göre ise en sonlarda yer almaktadır. Bu kriterlere bakıldığında başta çok fazla önemli gözükmeyen bu göstergeler on yıllar içerisinde ülke ekonomisini ve yaşam kalitesini bire bir etkilemektedir. Eğitim düzeyi düşük ve sistemi düzgün çalışmayan ülkelerde,
• İşsizlik düzeyi artıyor
• İş yerindeki mutsuzluk düzeyi artıyor
• Hayat kalitesi düşüyor
• Doğa ve çevreye olan zarar artıyor
• Ülke ekonomisi sürdürülebilir bir büyüme motoru bulamıyor
• Değer yaratan yenilikçi girişimci sayısı diğer ülkelerin gerisinde kalıyor.
Finlandiya özellikle son 15 yılda eğitim sisteminde yaptığı önemli değişiklikler ile geleceğin parlak çocuklarını yetiştirmeye ve bunun net sonuçlarını yukarda bahsettiğim ülke performans göstergelerinde olumlu iyileşmelerle almaya başladı. Finlandiya eğitim sisteminde var olan en önemli birleşenler ve nasıl çalıştıklarına gelince:
Standart test sistemi yok
Ülkemizde TYT, LYS, TEOG ve bunun gibi birçok standart test uygulaması yapılıyor. Bunun sonucunda öğrenciler çoktan seçmeli soruları daha iyi çözecek yöntemler peşinde koşarken, öğretmenler ise çocukların sınavlarda başarılı olması için gerekli metotları öğretmeye odaklanıyorlar.
Finlandiya ise standart testler yerine öğrencilerin kendi ilgi alanlarına göre gönüllü katılacakları müfredat sistemleri oluşturup buraya girmelerini sağlıyor. Böylece öğretmenler ve öğrenciler test sınavı çözmekten çok yetkinlik arttırmaya ve yetenekleri ortaya çıkarmaya odaklanmış oluyor.
Öğretmenler için bir kredibilite sistemi yok
Ülkemizde öğretmen olabilmek için yine standart sınav olan KPSS’ye girmek ve pedagojik formasyon almak önemli. Bu sistem öğretmenleri öğrenciler gibi sınava hazırlanmaya ve tek odağın sınav olmasını sağlıyor. Öğretmenlerin yaratacağı etki ve katma değer dikkate alınmıyor.
Finlandiya’da ise “öğretmen kredibilitesi” diye bir kavram yok. Hatta Finlandiya eğitim bakanı “Sorumluluğu ortadan kaldırdığınızda geriye kalan kredibilitedir” şeklinde oldukça değerli bir açıklama yapıyor. Finlandiya’da önemli olan kendi alanlarında öğretmenlerin sorumluluk alması ve bu konuda kendilerini geliştirmek için çalışmaları. Var olan müfredatı verip gidelim bakış açısından kendini geliştiren ve kendisi dahil öğrencilere çok daha fazla yetkinlik kazandıracak sorumluluk tabanlı bir öğretim felsefesine geçiş sağlanmış oluyor.
Rekabet yerine stratejik ortaklık
Dünyanın birçok ülkesinde “en iyi okullar”, “en iyi notlar” ve “en iyi skorlar” gibi ölçütler Finlandiya’da kullanılmıyor. Orada daha çok yapılan her iş, geliştirilen her metod için birlikte çalışma teşvik ediliyor.
Eğitimin temel amaçları öncellik olarak belirleniyor
Sürekli yapılan eğitim kıyaslamaları ve notlandırmalar yerine Finlandiya eğitimde, eğitimin en temel amaçlarına odaklanıyor. Buna göre şu öncellikler ortaya çıkmış:
• Eğitim sosyal dengesizliği ortadan kaldıran bir araç olmalı
• Bütün öğrenciler ücretsiz yemek alabilir
• Bütün öğrenciler ücretsiz sağlık hizmeti alabilir
• Psikolojik danışmanlık ve kişiye göre rehberlik yine en temel yapılanlar arasında bulunuyor.
İlk bakışta basit gibi gözüken bu uygulamaları maalesef ülkemizde başarı ile uygulandığını söylemek çok zor. Birkaç paralı kolej bu uygulamaları kendi içinde yapmaya çalışsa bile temel eğitim ve sınav sistemi aynı olduğu için gerçeklikte üretken olmayan eğitim sistemi devam ediyor.