Fizik ve astronomiye oldukça düşkün olduğum için hemen her akşam ya bir belgesel izler ya da bu konularla ilgili birşeyler okurum. Daha önceden lisede öğrendiğimiz rezonans kavramına yine bir Youtube bilim kanalında denk geldim. Videodaki bilim insanı bir bardağa ufak bir çatal ile vurarak çıkan sesin aynısını uzun ve tutarlı bir şekilde kendi çıkardığı zaman bardağın kırıldığını izletiyordu. Yani bardağın kendi dalga frekansı ile sesinizin frekansı aynı şiddet ve hizaya geldiğinde artan gerinim bardağın kırılmasına yol açıyordu. Aslında rezonans aynı şekilde bir köprüden geçen herkesin aynı salınımı yaparak aynı anda aynı şiddetle yürümesi durumunda da ortaya çıkacak ve köprüyü yıkacaktır. Rezonansı kısaca bilimsel tanımı: “Bir salınım genliğinin, düzgün itmelerin etkisiyle artması durumudur.”
Yani ortada bir salınım varsa ve herhangi bir faktör bu salınımı onunla aynı frekansta düzgün bir şekilde iterse bu rezonans yaratıyor. Ben rezonansın yıkıcı bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Ancak sosyal alanlarda rezonans daha çok “uyum sağlamak” anlamında kullanılıyor. Eğer fiziksel anlamından yola çıkarsak ben ekonomik hareketlilik içinde bir rezonans olduğunu düşünüyorum. Nasıl mı? Kısaca açıklayamaya çalışacağım.
Öncellikle salınım genliğini yani bir şeyin titreşime verdiği tepkiyi özellikle mal ve hizmet üreten ekonomik oyuncular olarak düşünebiliriz. Düzgün itmeyi ise tüketiciler yapıyor diye düşünülebilir. Ancak tüketicilerin düzgün itişleri sonucunda mal ve hizmet üretenlerin salınımı daha çok artıyor, arttıkça düzgün itmeler tüketiciler tarafından yükseltiliyor ve “bum”, ekonomik çöküş ve iflaslar, ödenemeyen borçlar ve verimsiz kaynak kullanımları söz konusu oluyor.
Ekonomik hareketlilikte rezonans; ortalama olarak aynı yaşam standartlarında sahip olan bir grubun, kendi hayatlarına yeni giren mal ve hizmetleri eğer beğenirlerse sık tüketim yaparak önce düzenli olarak ittikleri ve salınımı arttırarak orada ekonomik büyüme sağladıkları; ancak belli bir süre sonra yeni rakiplerin bu salınımın yükselmesi ile birlikte piyasaya girerek salınımı şiddetlendirip rezonans yaratarak o sektöre ya da yapıya zarar vermeleri ile sonuçlanan durumdur.
Eğer bir ekonomik hareketlilikte rezonansa yaklaşılıyorsa orada mutlaka bir yeniliğe yani inovasyona ihtiyaç vardır. İşte o inovasyon yeni ve sağlıklı bir ekonomik hareketlilik yaratabilecektir. Bu yüzden piyasaları değiştiren inovasyonlara, “rahatsız edici inovasyon” (distruptive innovation) şeklinde isim koyulduğunu düşünüyorum. Tabi ki her inovasyon insanlar beğense de kullansa da sonucunda yine rezonansa doğru gidecek ve ömrünü bitirecektir. Bu yüzden sürekli ekonomik ve sosyal yenilik hem ekonominin hem de bireylerin bir toplumun devamı için önemli öncelliklerinden bir tanesi olmalıdır.
Tabiiki bu sadece gözleme dayalı bir varsayımdır. Bu varsayımı baz 2 adet projeksiyon yapmak gerekirse örnek olarak şunları verebilirim: