Pandeminin yarattığı ekonomik kriz uzunca bir süre geçecek gibi durmuyor. En iyi tahminler, tekrar büyüme için 18 aydan fazla bir süreyi işaret ediyor. En büyük umutlar ise, virüsün evrilerek kendini yoketmesi veya aşının tahminlerden daha erken bulunmasından geçiyor. Piyasaların ve insanların en rahatsız olduğu durumlardan bir tanesi elbette belirsizlik. Belirsizlik hem tüketicilerin hem de üreticilerin kararlarını etkiliyor. Tüketiciler tekrar AVM’lere, restoranlara veya spor salonlarına dönmeli mi? Toplu seyahat araçları güvenli mi?
Üretimin ülkelerdeki gevşeme sonucunda hızlıca normale dönmesine kesin gözüyle bakılıyor. Çünkü orada yapılacak şeyler daha çok kontrol altında olacak. İş yerinizi dezenfekte edin, sosyal mesafe kuralını zorlayın ve herkesin maske takmasını sağlayın. Ancak tüketici tarafında psikolojik travmanın düzelmesi uzun sürecek.
Bu yüzden artık yeni bir kavram ile karşı karşıya kalıyoruz: Düşük Temaslı Ekonomi.
Düşük temaslı ekonomi, işletmelerin ürünlerini, pandemi sürecinde ve sonrasında tüketici güvenini sağlamak amacıyla mümkün olduğu kadar az temasla üretilmesini ve kullanılmasını sağlama ekonomisi olarak tanımlanabilir.
Düşük temaslı ekonomiye geçiş için hazırlık yapmanız gerekiyor. Yazacaklarım elbette sihirli değnek değil ancak daha sistematik düşünmenizi sağlayabilir.
Düşük temaslı ekonomiye geçişi 3 vade ve her vade içinde 2 strateji olarak tanımlayabiliriz.
Korunma stratejileri:
Korunma Stratejileri:
Atak Stratejileri:
Korunma Stratejileri:
Atak Stratejileri:
Düşük temaslı ekonomiye geçiş sürecinde adapte olmayı beklemeyin. Ne kadar hızlı harekete geçerseniz o kadar hızlı toparlanama sürecine girip kendinizi korumaya almış olursunuz.